 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1993/126
Karar No: 1993/153
Tarih: 17.05.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mal müdürü olan sanığın altı kişiden ecrimisil, bir kişiden tapu tahsis belgesi karşılığı, bir kişiden de keşif avansı olarak aldığı paraların bir kısmına makbuz verdiği, kalanını mal edindiği iddiasıyla yapılan yargılamada, Ağır Ceza Mahkemesi ile İl İdare kurulu arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Memurların görevlerinden doğan ve görevlerinin yerine getirilmesi sırasında işlenen suçlardan dolayı yapılacak soruşturma kural olarak, Memurin Muhakematı hakkındaki Kanunu Muvakkat hükümlerine tabidir.
Ancak, 1609 sayılı Yasanın 1. maddesinde sayılan suçlardan sanık olarak hakkında Memurin Muhakemat Yasası uygulanmayacak, bakan veya Vali izni alınarak C.Savcısı tarafından iddianame ile dava açılacaktır. 1609 sayılı Yasanın yürürlükte bulunduğu süreçte, yetkili makamdan izin alınarak yasada yazılı suçlardan açılan davada, eylemin görevi kötüye kullanma veya sahtecilik suçlarını oluşturduğunun anlaşılması halinde idare kurulu kararı gerekmeksizin ek savunma hakkı verilerek davanın sonuçlandırılabileceği Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Daire kararları ile kabul edilmiştir.
4.5.1990 günü yürürlüğe giren 3628 sayılı Yasanın 23. maddesi ile 1609 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak Yasanın 17. maddesinde, 1609 sayılı Yasaya benzer biçimde, "irtikap, rüşvet, ihtilas, zimmet ve maddede sayılan diğer suçlardan sanık olanlar hakkında memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunu Muvakkat hükümlerinin uygulanamayacağı" kabul edilmiş, ayrıca Vali veya bakan izni alınmasına da gerek görülmemiştir. Böylece C.Savcılarının soruşturma yapma yetkileri daha da genişletilmiştir. Suç vasfının değişmesi halinde idare kurulu kararı gerekmediğine ilişkin yargı kararları, 3628 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra da geçerliliğini korumaktadır.
Öte yanan ceza davasının konusu, iddianamede belirtilen maddi vakıalarla sınırlıdır. Mahkeme iddianamede, yazılı hukuku tasifle bağlı olmayıp değişen suç vasfına göre savunma hakkı tanımak suretiyle hüküm kurabileceğinden, görevsizlik kararı ile dosyayı idare kuruluna göndermesi gereksizdr.
Ayrıca, "İdare kurulunu suç niteliğini kabule zorlar" biçiminde görevsizlik kararı verilemez. İl İdare Kurulu yaptığı soruşturma sonunda görüşünü belirlemişve sanığın eyleminin zimmet suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir. Bu kabulünün aksine, eylemin görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğuna dair yeni bir karar vermesi istenemeyeceğinden, Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 16.4.1992 gün 142/46 sayılı görevsizlik kararı kaldırılmalıdır.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul başkanı ve üyeler, "1609 sayılı Yasa 3628 sayılı Yasanın 23. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 3628 sayılı Yasanın 17. maddesi ile, "maddede sayılan suçlardan sanık olanlar hakkında Memurin Muhakemat Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerinin uygulanamayacağı" kabul edilmiştir.
Ancak, memurların 3628 sayılı Yasanın 17. maddesinde yazılı suçlar dışında kalan ve görevlerinden dolayı ya da görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle yapılacak kovuşturma halen yürürlükte bulunan 4 Şubat 1329 tarihli Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine tabidir. Kovuşturmanın, bu yasaya göre yapılması zorunludur. Aksi takdirde Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun Muvakkat hükümlerinin uygulama alanı kısıtlanmaktadır. Adı geçen Yasaya tabi olan suçların, 3628 sayılı Yasanın 17. maddesinde sayılan suçlardan birini oluşturduğu kabul edilerek, yanlış tavsif sonucu zimmet, rüşvet, irtikap gibi suçların işlendiğinden bahisle dava açılması halinde ek savunma ile karar verilebileceğinin kabulü, Memurin Muhakemat Yasasını uygulama dışı bırakacaktır. Bu durum ise, mevcut hukuk düzenine aykırı sonuçlar doğuracaktır.
Bu nedenle, 3628 sayılı Yasanın 17. maddesinde sayılan suçlardan dolayı iddianame ile dava açılması ve yapılan yargılama sonunda suç niteliğini değişmesi, eylemin Memurin Muhakematı hakkında Kanunu Muvakkat hükümleri gereğince kovuşturması gereken suçlardan biri olduğunun anlaşılması halinde, görevli idare kurulunca karar verilmesi gerektiğinden, Antalya Valiliği İl Yönetim Kurulu görevsizlik kararı kaldırılmalıdır." görüşüyle ve Kurul üyelerinden 4. Ceza Dairesi Başkanı Sami Selçuk, "Ceza Genel Kurulunun 8.3.1993 tarih ve 39/56 sayılı ve 4. Ceza Dairesinin 17.11.1992 tarihli ve 6388/7108 sayılı kararlarında yazılı karşı oy yazısında sergilenen değişik nedenlerle Ağır Ceza Mahkemesinin durdurma kararı veremeyeceği ve bu gerekçeyle mahkemenin kararının kaldırılması gerektiği" düşüncesiyle oy kullanmışlardır.