 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1992/9-63
K: 1992/86
T: 23.3.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.10
1412/m.257
213/m.358
213 Sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Murat K...'ın aynı yasanın 358/1, 360/1-2 ve 647 SY.nın 4.maddeleri uyarınca sonuçta 3.375.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, verilen bu cezanın birer ay ara ile 12 eşit taksitle alınmasına, bir ay süreyle cürme vasıta kıldığı ticaret, sanat ve meslek icrasından mahrumiyetine keyfiyetin mahalli gazetede ilanına ilişkin Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 8.3.1991 gün ve 163/222 sayılı hükmün katılan hazine vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen 9.Ceza Dairesi 29.1.1992 gün ve 1991/5083-1992/308 sayı ile;
"İddianamede belirtilen satışla ilgili belge deyimi faturasız mal bulundurmayı da kapsadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Açıklamasıyla kararı onamıştır.
Bu karara karşı 10.3.1992 gün ve 17-31501 sayı ile itiraz yoluna başvuran C.Başsavcılığı;
İddianamenin dayanağını teşkil eden tesbit tutanaklarında "sanığın ayna ve cam satın aldığı, bunlara ait fatura almadığı "saptanıp fatura almamaktan-Faturasız mal bulundurmaktan-tutanak düzenlenmiştir.
Buna karşılık 24.12.1990 tarihli iddianamede sanık hakkında "iki defa satışlarla ilgili belge düzenlememekten" dava açılmıştır.
Suç tesbit tutanaklarının tetkikinden de anlaşılacağı üzere mükellef sanık tarafından bir emtia satışı ve bu satışın doğal sonucu olarak fatura düzenlemesi veya düzenlememesi söz konusu değildir. Bir satış olmadığı için sanık aktif bir hareket ( fatura düzenlemek mecburiyeti ) içinde değil pasif ( stın aldığı emtin için fatura almama ) durumundadır.
O halde sanığın satışlarla ilgili belge düzenlemek mecburiyetinden bahsetmek ve kabul etmek mümkün değildir. Zira;
CMUK.nun 257. maddesi "Hükmün mevzuu iddianamede gösterilen fiilden ibarettir" hükmüne yer vermiştir.
Açıklanan bu şekle göre olayımızda 213 Sayılı yasanın358. maddesinde belirtilen vesikasız mal bulundurmaktan dolayı açılmış bir dava bulunmamaktadır.
Usulün 163, 135, 236 ve 257 nci maddelerinin ihlal suretiyle kurulan hükmün esastan incelenmemesine olanak yoktur" görüşüyle Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, Gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Çözümlenecek sorun sanık hakkında faturasız mal bulundurmak suçundan açılmış bir dava bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Sanığa ait işyerinde yapılan denetimde "sanığın ayna ve cam satım aldığı bunlara ait fatura almadığı "saptanıp faturasız mal bulundurmaktan tutanak düzenlenmiştir.
13.11.1990 günlü kaçakçılığa teşebbüs raporunun ilgili bölümlerinde "sanığın iki defa fatura düzenlemediği ve belge düzenine uymadığı" belirtilmiştir.
Her ne kadar iddianamede "sanığın iki defa satışla ilgili belge düzenlemediği "belirtilmişse de satışla ilgili belgeler tabiri fatura, ödeme kayıt edici cihaz fişi, sevk irsaliyesi taşıma irsaliyesi, müstakil makbuzlar vs. gibi belgeleride kapsadığından tesbit tutanaklarında belirtilen faturasız mal bulundurmak eyleminden dolayı açılmış bir dava vardır.
Kaldı ki duruşmada "cam bayii olduğunu Anadolu camdan aldığı malların sayısını tam olarak bilmediği için faturalarının mevcut olmadığını" söylemek suretiyle iddianamenin dayanağını oluşturan belgelerin içeriğini bilerek savunma yapan sanık; hakkındaki suçlamayı bilmektedir.
Bu nedenle C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri C.Başsavcılığı itirazının haklı nedenlere dayandığını belirterek kabulü yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 23.3.1992 günü oyçokluğu ile karar verildi.