 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1992/7-181
K. 1992/207
T. 29.6.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3167 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ÇEK
ÖZET Suç konusu çekte ciro silsilesi içinde müştekinin adı yazılı olmadığı gibi eline nasıl geçtiği de anlaşılmamaktadır. Kemal adına düzenlenen bu çekle ilgili banka ihtarnamesinde hamil olarak aynı şahıs gözüktüğüne göre, çekin aslı ve varsa icra dosyası (bu çekle ilgili) celp edilerek incelenmeli ve beyaz cironun kime ait olduğu müştekiden sorulmak suretiyle çek üzerinde bir sıfatı bulunup bulunmadığı hukuken ve kayden geçerli bir biçimde saptanmalıdır.
Böyle bir araştırma yapılmadan dosyadaki bilgi ve belgelerden yasal hamil olup olmadığı kesinlikle anlaşılmayan müştekinin şikayetine dayanılarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesi de isabetsizdir.
(3167 s. Çek K. m. 16/2)
3167 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Mahmut'un aynı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 1 sene hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 1 sene süreyle çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına ilişkin, (Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi)nce verilen 16.10.1990 gün ve 1986/746,1990/818 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 29.9.1991 gün ve 3976/9681 sayı ile;
"Suç konusu olan D Bankası Mersin Şubesi'ne ait 21.8.1986 günlü çekte; ciro silsilesi içinde müştekinin ismi yazılı olmadığı, 23.8.1986 günlü çekte ise keşide yeri yazılı olmayıp eylem de tek suç olarak kabul edildiğine göre, Türk T Bankası'na ait çeklerle ilgili olarak:
Muhatap bankaca 3167 sayılı Yasanın 7. maddesine göre zorunlu olduğu ihtaratı yaptığı cevaben bildirilmişse de dosyadaki ihtarname evrakları çek karnelerinin iadesi için gönderilen ihtarname olup düzeltme hakkının kullanılması ile ihtarname evrakları dosyada bulunmadığından, dosyada mevcut olmayan ihtarname ve tebligat evraklarının da istenerek tebligatın usulüne uygun şekilde yapılmadığının tahkiki ile usulüne uygun şekilde yapılmadığının anlaşılması halinde, anılan maddede yazılı mevzubahis kuralın keşidecinin iyi niyetini göstermek imkanını sağlamak amacına yönelik olduğu da gözönünde alınarak çekin mahkemece bankaya tevdii edilip usulüne uygun olarak 7. maddeye göre zorunlu ihtaratın yapılmasının sağlanması ve bu ihtarat üzerine kanundaki 7 iş günü içinde düzeltme hakkını kullanılıp kullanmadığının araştırılıp belgeleri de eklenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 19.12.1991 gün ve 1093/1 219 sayı ile;
"Çeklerin tümü bir borçtan kaynaklandığına göre eylem tekdir.
21 .8.1986 tarihli çek için usulüne uygun ihtarname gönderilmiş, düzeltme hakkı kullanılmamıştır.
Bu çek Kemal adına düzenlenmiş, arkasına isim yazılmadan ciro edilmiştir. Çeki elinde bulunduran yasal hamil müşteki bu çeki icra takibine koymuş ve şikayet hakkını kullanmıştır.
Sanık, çeki kendisinin verdiğini ve ödeme gayreti içinde olduğunu söyleyip müştekinin yasal hamil olmadığını ileri sürmemiştir.
Bu çek müştekinin elinde ve şikayet hakkı vardır. Muhatap bankaca ihtar da yapıldığına göre suç oluşmuştur' biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de sanık vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden, dosya Yargıtay C. Başsavcılığı'nın onama istekli 3.6.1992 gün ve 5343 sayılı tebliğ namesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın aldığı mal bedeline karşılık verdiği D Bankası Mersin Şubesi'ne ait 21 .8.1986 tarihli çek yönünden müştekinin yasal hamil olup olmadığına, dolayısıyla şikayet hakkı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
3167 sayılı Yasanın 16/2. maddesinde "Bu fiillerden dolayı takibat yapılması çek hamilinin şikayetine bağlıdır" hükmü yer aldığına göre şikayette bulunan kişinin çek üzerindeki sıfatının bilinmesi zorunludur.
Suç konusu çekte ciro silsilesi içinde müştekinin adı yazılı olmadığı gibi eline nasıl geçtiği de anlaşılmamaktadır. Kemal adına düzenlenen bu çekle ilgili banka ihtarnamesinde hamil olarak aynı şahıs gözüktüğüne göre çekin aslı ve varsa icra dosyası (bu çekle ilgili) celp edilerek incelenmeli ve beyaz cironun kime ait olduğu müştekiden sorulmak suretiyle çek üzerinde bir sıfatı bulunup bulunmadığı hukuken ve kayden geçerli bir biçimde saptanmalıdır.
Böyle bir araştırma yapılmadan, dosyadaki bilgi ve belgelerden yasal hamil olup olmadığı kesinlikle anlaşılmayan müştekinin şikayetine dayanılarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden direnme hükmünün açıklanan nedenle araştırmaya yönelik olarak BOZULMASINA karar verilmelidir.
S o n u ç Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün araştırmaya yönelik olarak BOZULMASINA, 29.6.1992 günü oybirliğiyle karar verildi.