 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1992/48
K: 1992/72
T: 09.03.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Kamuya ait binada yangın çıkarmaya kalkışma suçundan sanıklar Orhan ve Ayhan'ın, TCY.nın 370,62,413,55/3, 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta, 1.685.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin, (Bolu Ağır Ceza Mahkemesi)nce 30.10.1990 gün ve 60-123 sayı ile verilen hükmün, sanık Orhan müdafii tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince, 23.5.1991 gün ve 3911-5860 sayı ile;
(TCY.nın 413. maddesi fiilden ileri gelecek tehlikenin gayet önemsiz olması halinde uygulanabileceği halde, bu hususun gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmayarak ve sair itirazlar yerinde görülmeyerek,
Yakılmak istenen bina tek katlı ve ahşap bir bina olduğundan tamamının değeri saptanarak TCY.nın 371. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması) isabetsizliğinden bozulmuş,
Yerel Mahkeme ise, 16.7.1991 gün ve 75-110 sayı ile; (TCY.nın 371. maddesinin ancak hususi binalara karşı işlenen yangınlarda uygulanabileceği, bunların dışında kalan ve suça konu kamuya ait binaların değerleri az olsa bile, bu madde ile cezadan indirim yapılamayacağı) biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnilmiştir.
Bu hüküm de sanıklar müdafii tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın "bozma" istekli 11.2.1992 gün ve 72626 sayılı tebliğnamesiyle, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Sanıkların Köy İlkokulu binasına pencereden girerek, çam kozalaklarını çıra ile tutuşturmak suretiyle yangın çıkardıkları, az sonra okula gelen öğrencilerin yangını söndürdükleri ve eylemin kalkışma aşamasında kaldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, kamuya ait bina niteliğinde olan okulda yangın çıkarılması halinde, TCY.nın 371. maddesinde düzenlenen cezayı indirici özel nedenin uygulama yeri bulunup bulunmadığı hususundadır.
TCY.nın 369,370 ve 371. maddelerinde düzenlenen yangın suçu; kamunun esenliğine karşı işlenen, genel tehlike yaratan suçlardandır.
369. maddede kasden yangın çıkarma suçu düzenlenerek "Bir binaya ve sair inşaata ve henüz biçilmemiş mahsulata veya hububata ve erzak yağın veya ambarına yönelik yangın çıkaran kimse ... "cezalandırılır, hükmüne yer verilirken,
370. maddede ise, vasıflı kasden yangın çıkarma suçu düzenlenmiştir. Bu maddeye göre de; "Süknaya mahsus bir binaya yahut kamuya ait binalara ve yahut kamunun kullanımına mahsus bir yere veya sanayi tezgahlarına ve tüccar ambarlarına, iştigal ve infilaki kabil şeylerin mahzenlerine ve tersanelere, şimendifer arabalarına, madenlere, ormanlara yönelik yangın çıkaran kimse.." cezalandırılır hükmü yer almaktadır.
371. madde de, cezayı indirici neden düzenlenirken, sınırlı bir şekilde, "Yakılan hususi binalar ve mahsulat değerce az olduğu takdirde 369 ve 370. maddelerde öngörülen cezaların indirileceği) hüküm altına alınmıştır.
Bu düzenlemeye göre 369 ve 370. maddeler bakımından ortak indirici hali düzenleyen 371. maddenin uygulama alanı sadece hususi binalar ve mahsulat yakılması ile sınırlı bir şekilde gösterilmiştir.
Buna göre yangın;
a - Hususi binalara,
b - Mahsulata,
karşı işlenir ve bunların toplam değeri az olursa, indirici neden uygulanabilecektir.
Maddedeki hususi bina ile kasdedilen, binanın özel kişilere ait olması ve yasanın nitelikli ve ayrıcalıklı olarak bu suç yönünden belirlediği binalardan bulunmaması gerekir. Özel kişi, gerçek veya tüzel kişi olabilir.
Bu itibarla direnme kararı verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden reddiyle, isabetli görülen ve sair yönleri de usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının ONANMASINA, 9.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.