 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1992/367
K: 1993/24
T: 08.02.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 3091 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanıklar Ali, Yusuf ve Maksut Bal'ın aynı yasanın 15/A ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine sanıklar Ali ve Maksut'a verilen cezaların ertelenmesine ilişkin Ortaköy (Çorum) Sulh Ceza Mahkemesince verilen 21.3.1991 gün ve 5/13 sayılı hükmün sanık Ali Bal tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi 28.11.1991 gün ve 10901/10696 sayı ile:
3091 sayılı Yasaya aykırılık suçunun unsurlarının oluşması için birinci tecavüzün idarece men edilmesi ve kararın usulen infazından sonra aynı yere yeniden el atılması üzerine idarece 3091 sayılı yasanın 12 ve tüzüğün 48. maddelerine göre işlem yapılıp 2. defa men kararı verilmiş olması gerekir. Oysa burada idarece ikinci defa verilmiş bir men kararı yoktur.
3091 Sayılı Yasanın 12. maddesinde yer alan bu işlemler dava şartı olmayıp birinci men kararının mütemmim cüzünü oluşturan cezalandırma şartı (suç unsuru) olduğuna değinen CGK.nun Dairemizce de benimsenen 26.2.1990/8-25 esas ve 44 karar ve 3.12.1990/8-270-312 sayılı kararları karşısında 3091 sayılı yasanın 12. maddesindeki prosedürün ikmalı için CMUK.nun 253. maddesine göre durma kararı yerine tamamlanmış bulunan eylemin köy merasına el atma çerçevesinde değerlendirilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise 17.9.1992 gün ve 1991/100-1992/67 sayı ile karar yerinde yazılı gerekçe ile önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükümde sanık Ali Bal ve üst C. Savcısı tarafından temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istekli 24.12.1992 gün ve 8/88050 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
21.3.1991 tarihinde sanık Ali Bal'ın yüzüne karşı verilmiş bulunan hüküm, bu sanık tarafından yasal süre geçtikten sonra 29.3.1991 tarihinde temyiz edildiği halde Özel Dairece zuhulen inceleme yapılıp bozulmuştur.
Temyiz süresi geçtiği için kesinleşen hükmün incelenmesi sonucu ittihaz edilen karar ve bu karara karşı vaki direnme kararı hukuki sonuç doğuramaz.
Bu itibarla yerel mahkemenin hukuki sonuç doğurmayan direnme kararına yönelik temyiz isteğinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, önceki karar kesinleşmiş bulunduğundan Yerel Mahkeme direnme kararına yönelik sanık Ali Bal ve üst C. Savcısının temyiz isteklerinin REDDİNE, 8.2.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.