Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1992/350
K: 1993/9
T: 25.01.1993

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Resmi belgede sahtekarlık ve dolandırıcılık suçlarından sanıklar İsmail Güney ve Celalettin Şahin Erdoğan'ın TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca ikişer sene ağır hapis, 503/ilk, 522. maddesi uyarınca dörder ay onikişer gün hapis ve otuzar bin lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince 18.12.1991 gün ve 105/181 sayı ile verilen hükmün, sanıklar müdafi tarafından temyiz üzerine;
Yargıtay 6. Ceza Dairesince 3.11.1992 gün ve 6368/7113 sayı ile; Usul ve yasaya uygun görülerek onanmasına" karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise, 10.12.1992 gün ve 59/351 sayı ile;
"1 - Dolandırıcılık suçu yönünden,
a - Katılan 3.10.1991 günlü oturumda, suç konusu 45 milyon liralık çekin sanıklarla ortak olduğu Çerkeş'teki yem fabrikasından ayrılması nedeniyle, sanık İsmail Güney tarafından kendisine verildiğini belirtmiştir 17.5.1991 günlü dilekçesinde ise, suça konu çekin dosyaya fotokopilerini koyduğu 20 milyon liralık 0822257 no'lu ve 30 milyon liralık 067505 no'lu çeklerin karşılığında verildiğini bildirmiştir.
Sanıklar ise katılmadan faizle para almak için kendisiyle konuştuklarını, faizin yüksek istenmesi nedeniyle anlaşma olmadığını, suça konu çekin ise keşide yeri imzalanmadan kaybolduğunu savunmuşlardır.
Sahtekarlık suçu yanında dolandırıcılık suçundan da mahkumiyet kararı verilmiş olmasına göre, katılanın iddiasının kabul edildiği, yani önceden doğmuş bir borç için suça konu çekin verildiği ve bunun dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir.
Oysa ki dolandırıcılık suçunun oluşması için hileyle kandırılmış olan mağdurun sakatlanmış iradesi sonucu malı teslim etmek veya başka tür bir davranışla kendi malvarlığı zararına bir sonuç doğurması ve sanığın bundan haksız çıkar sağlaması gerekir. Olayda ise sanığın katılana ortaklık payı nedeniyle veya daha önceden ödenmeyen iki çek nedeniyle önceden doğmuş borcu sözkonusudur. Önceden doğan borç için sonradan verilen çekin, karşılıksız çıkması halinde dolandırıcılık suçu oluşmaz,
b - Suça konu çekin karşılıksız çıkması üzerine Ankara C. Başsavcılığınca 1990/10694 Hazırlık numarası ile 3167 sayılı Yasa aykırı davranış nedeniyle dava açıldığı, davanın Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 1990/147 Esasında kayıtlı ve derdest olduğu, aynı olay nedeniyle sanıklar hakkında iftira suçundan açılan davanın da Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 1990/676 Esasında kayıtlı ve derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Bağlantı nedeniyle bu davaların birleştirilmesi ve kanıtların birlikte değerlendirilmesi yoluna gidilmemiş, aynı çek nedeniyle sanıklar hakkında 3167 sayılı Yasaya aykırı davranmak ve dolandırıcılık suçundan dava açılması karşısında CYUY.nın 253/3. maddesi tartışılmamıştır.
c - Katılan, Sanık İsmail Güney'in önceden suça konu çekin keşide yerindeki İsmail Güney yazısını diğer sanık Şahin Erdoğan'a yazdırıp imzalattıktan sonra kendi yanında çekin üst taraflarını doldurup verdiğini, önceden imzalanmış olduğunu farkedemediğini söylemektedir. Çekin İsmail Güney tarafından katılana verildiği, diğer sanık Şahin Erdoğan'ın İsmail Güney yazısını yazıp, taklit imza atarak sahte çek düzenlemek dışında dolandırıcılık suçuna katıldığına ilişkin yeterli kanıt bulunmamaktadır.
2 - Sahtekarlık suçu yönünden;
Suça konu çek üzerinde Muhittin Kaya tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 11.7.1990 günlü raporda; "İsmail Güney yazısı ve keşedeci imzalarının aidiyeti hususunda fennen kesin bir beyanda bulunmanın olanaklı olmadığı" bildirilmesine karşın, yargılama sırasında aynı bilirkişinin de katıldığı kurulca düzenlenen 27.11.1991 günlü raporda "İsmail Güney yazısı ile imzanın sanık C. Şahin Erdoğan'ın eli ürünü olduğu" belirtilmektedir.
Ticaret Mahkemesince aynı çek üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, 3.5.1991 günü verilen bilirkişiler kurulu raporuna göre; "İsmail Güney yazısı ve imzanın bu kişiye ait olmadığı" açıklanmıştır.
Bu durumda, bilirkişi raporları çelişkilidir. Bu nedenle Adli Tıp Kurumundan görüş alınmalıdır." düşüncesi ile itiraz etmiştir.
Dosya Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık;
A - Dolandırıcılık suçu yönünden,
1 - Suça konu çekin önceden doğan borç nedeniyle verilip verilmediği, dolayısıyla dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığı,
2 - Sanıklar hakkında karşılıksız çek keşide etmek ve iftira suçlarından açılan ve halen dersdest bulunan davaların, bu dava ile birleştirilmesine gerek olup, olmadığı,
3 - Kabule göre, sanık C. Şahin Erdoğan'ın dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına yeterli kanıt bulunup, bulunmadığı,
B - Sahtekarlık suçu yönünden;
Bilirkişi raporlarında çelişki olup, olmadığı hususlarındandır.
Sanıkların açık savunmaları ve dosya kapsamına göre, suça konu çek, sanıkların şikayetçiden faizle borç para almak üzere konuştukları sırada düzenlenmiş olup, çekin önceden doğan borç için düzenlenmesi söz konusu değildir. Bu itibarla, sahte çek düzenleyerek, bu belgeyi kullanan sanıkların eylemi dolandırıcılık suçunu oluşturur.
Sanık İsmail Güney hakkında Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinde karşılıksız çek keşide etmek, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinde iftira suçlarından halen derdest davalar bulunduğu anlaşılmaktadır.Ceza Yargılama yasamıza göre, bağlantılı davaların birleştirilmesi zorunlu olmayıp, mahkemelerin takdirinebağlı bir keyfiyettir. İncelenen dosyada maddi gerçek ortaya çıkmıştır. Bu nedenle belirtilen davalarla, bu davanın birleştirilmesi davanın uzaması dışında herhangi bir yarar sağlamayacaktır. Kaldı ki, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi ile 6. Asliye Ceza Mahkemesindeki davalar, bu davanın sonucuna göre çözüleceklerdir. O halde, davaların birleştirilmesine yarar bulunmamaktadır.
Sanık C. Şahin Erdoğan, diğer sanık İsmail Güney'le aynı şirketin ortaklarıdır. Her ikisi, anlaşarak suça konu sahte çeki düzenleyip, kullanmak suretiyle iştirak halinde dolandırıcılık suçunu işlemişlerdir.
Sahtekarlık suçuna ilişkin hususa gelince, itirazda ileri sürüldüğü gibi bilirkişi raporları bir biri ile çelişkili olmayıp, birbirini tamamlamaktadırlar.
Şöyle ki, Muhittin Kaya tarafından yapılan ilk incelemede verilen 11.7.1990 günlü raporda; çekteki keşideci yazısı ve imzanın sahte olduğu belirtilmektedir. Bu aşamada diğer sanık C. Şahin Erdoğan hakkında bir soruşturma olmadığından onun yönünden inceleme yapılamamıştır.
Ticaret Mahkemesindeki yargılama sırasında yaptırılan inceleme sonucunda verilen 3.5.1991 günlü kurul raporu ile 27.11.1991 günlü Ağır Ceza Mahkemesine sunulan kurul raporunda ise keşideci adı ve imzasının sanık C. Şahin Erdoğan tarafından ve sahte olarak atıldığı anlaşılmaktadır. O halde bu husus hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açığa çıkmıştır. Soruşturmanın genişletilmesine gerek yoktur.
Bu itibarla Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Kurul üyesi 4. Ceza Dairesi Başkanı S.Selçuk, itirazın haklı nedenlere dayandığı görüşüyle kabul oy kullanırken, Ş.Güngör ise dolandırıcılık suçuna ilişen itirazın yerinde olduğunu ileri sürmüştür.
 
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının (REDDİNE), yapılan birinci müzakerede 2/3 aşan oyçokluğuyla 25.1.1993  tarihinde karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini