 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1992/347
K: 1993/7
T: 25.01.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hırsızlık suçundan sanık Yalçın Erem'in T.C.Y.nın 491/ilk, 522, 55/3, 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 165.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Şavşat Asliye Ceza Mahkemesince 1.4.1991 gün 3419 sayı ile verilen hüküm, C. Savcısının aleyhe temyizi üzerine;
Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek, 23.1.1992 gün ve 8518-486 sayı ile;
(Hırsızlığın yapıldığı yer olan şikayetçiye ait ayakkabı-tamirhanesinin bina vasfında olduğu gözetilmeden T.C.Y.nın 492/1. maddesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 19.3.1992 gün ve 12-45 sayı ile;
"Keşifteki bulgulara göre, suçun işlendiği yer taşınır nitelikte kontraplaktan yapılma, ilkel bir ayakkabı tamirhanesi olup, daimi ve muhkem olmayıp, geçici ve mevsimlik, kalıcı olmayan bir yapıdır.) açıklamasıyla önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararda C. Savcısı ve sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden, dosya Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 10.12.19992 gün ve 6-35768 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, hırsızlığın yapıldığı yerin "BİNA" niteliğinde olup, olmadığı hususundadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle "bina" kavramını tanımlamak gerekir. Bina, başkasının girme hakkı bulunmayan, yanları yapı malzemesi ile örülmüş üstü kapalı dış dünyadan ayrılmış geçici veya sabit bir mekandır.
Bu tanımlamaya göre, kapalı, üstü örtülü her yapı bu kavram içersinde yer alır. Küçüklük veya büyüklüğün önemi olmadığı gibi binanın sabit olması da gerekmez. Portatif evler, seyyar dükkanlar bina vasfında sayılır.
Sanık inceleme konusu olayda, cadde üzerinde, taşınır nitelikte bulunan kontraplaktan yapılma üstü kapalı seyyar ayakkabı tamirhanesinden hırsızlık yapmıştır. Sanığın hırsızlık yaptığı bu yerin etrafı inşaat malzemesinden sayılan kontraplak ile örülü olup üstü kapalıdır. Dış dünyadan ayrılmış bir mekandır. Bu yerin seyyar olması ve basit inşaat malzemesi ile yapılmış bulunması ve geçici nitelikte olması onun bina vasfında olmadığını göstermez.
O halde sanığın geceleyin bina içersinde hırsızlık suçunu işlediği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
Karşı oy kullanan kurul ve Yargıtay 1. Başkanı İ.Ocakçıoğlu ve üyeler direnme kararının haklı nedenlere dayandığını ileri sürmüşlerdir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle, C. Savcısının temyizi üzerine direnme hükmünün istem gibi (BOZULMASINA), yapılan birinci müzakerede 2/3 ü aşan oyçokluğuyla 25.1.1993 tarihinde karar verildi.