 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1992/238
K: 1992/261
T: 05.10.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 6831 sayılı Orman Yasasına aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Namaz'ın, aynı Yasanın 93/2-4; TCK.nun 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 1.500.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, suç konusu yere yapılan binanın zoralımına ilişkin, (Beykoz Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 14.5.1990 gün ve 1989/941-1990/281 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi 19.6.1991 gün ve 2258/8173 sayı ile;
"...Sair itirazların reddine. Ancak;
Davanın dayanağını oluşturan suç saptama tutanağında olay yerine gidildiğinde orman sınırları içinde kalan sahada 72 m2.lik yere temel kazılarak taştan duvar yapıldığı belirlenmiş olduğuna, keşif sırasında binanın tamamlanmış olmasının da durumu değiştirmiyeceğine göre eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı ve TCK.nun 61. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliğinden kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 20.11.1991 gün ve 719/992 sayı ile;
Sanık orman boşluğuna sahiplenmiş, satın aldığına dair senet ibraz etmiştir.
Suç tutanağında bir yıl evvelden beri zilyedin dediği yeni işgal ettiği bu yere bina yapıp yapmaması, duvar çekip uzun süre binayı tamamlamaması işgalin oluşumuna engel değildir.
İlk defa ve hemen girip duvar yapıyor olsaydı eylemin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü gerekirdi. Ancak, sanık bir yıldır burası benim dediğine ve halen işgalini sürdürdüğüne göre duvar yapması binayı tamamlayıp tamamlamaması tam olan eylemi değiştirmez" biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de, sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay Başsavcılığı'nın bozma istekli 8.9.1992 gün ve 3/4292 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
KARAR : Sanık hakkında orman sınırları içinde kalan alana inşaat yaptığı iddiasıyla açılan davada Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık eyleminin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığına ilişkindir.
6831 sayılı Yasanın 17/1. maddesinde işgal ve faydalanma eylemleri:
a) Her çeşit bina,
b) Her çeşit ağıl,
c) Hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması,
d) Orman içinde yerleşilmesi,
Biçiminde tahdidi ve taadadi olarak sayılmıştır.
Sıralanan eylemlerin her biri ayrı bir suç teşkil etmekte olup birbirleriyle bağlantıları yoktur. Yasada aksine bir hüküm bulunmadığından koşullar varsa bu suçlarda da teşebbüs hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.
İncelenen olayda sanığın orman sınırları içinde kalan alanda bina yapmak amacıyla 72 m2.lik yere temel kazıp duvar yaptığı belirlenerek dava açıldığı anlaşıldığına göre eksik teşebbüs aşamasında kaldığı saptanan bu eyleminden dolayı hakkında TCY.nın 61. maddesinin uygulanması gerekirken eylemin tamamlandığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Her ne kadar keşif sırasında binanın tamamlandığı saptanmışsa da iddianame ile dava açılması hukuki kesinti meydana getireceğinden sanığın dava açıldıktan sonra eylemine devam edip binayı tamamlaması yarı bir suç oluşturur. Bu suçtan dolayı yerinden dava açılması gerekir.
Bu nedenle yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir. Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri; direnme kararının haklı nedenlere dayandığını belirterek onanması yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi BOZULMASINA, 5.10.1992 gününde oyçokluğu ile karar verildi.