 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1992/137
K: 1992/162
T: 25.05.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Maktül Ziya Kurt'u dağda dal keserken hakkındaki mahkumiyet hükmü onanan Veli Kurt ile birlikte iple boğup öldürmek suçundan sanık Duran Aşkan'ın TCK.nun 64. ve 448. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık sanığın asli fail mi yoksa fer'i fail mi olduğuna, ilişkindir.
Olay'ın tek görgü tanığı ölenin eşi Fatma Kurt'tur. 17.4.1987 tarihinde ölmesi nedeniyle duruşmada dinlenmeyen bu tanık Zabıtaca alınan 8.3.1987 günlü ilk ifadesinde sanıkları suçlamamış, dal keserlerken sırt üstü yere yatan eşinin kendi yakasını ve boğazını yırttığını yanında da bir ip bulunduğunu söylemiştir.
Zabıtaca ikinci kez alınan 11.3.1987 ve C.Savcısınca saptanan 14.3.1987 günlü ifadelerinde "dal kesmekten gelirlerken eşini kovalayıp yakalayan sanıklar Veli ve Duran'ın onun elindeki ipi zorla alıp boynuna geçirdiklerini birlikte sıkıp yere düşürdükten sonra kendisini de tehdit edip kaçtıklarını" belirtmiştir.
12.3.1987 günlü yer gösterme tutanağındaki beyanında ise "eşini sanık Veli'nin kovaladığını, yakaladığında elindeki ipi alarak boynuna geçirip sıktığını yanlarında bulunan Duran'ın sadece eşinin ayaklarına tekme vurduğunu" ifade etmiştir.
Görüldüğü gibi tanığın anlatımları çelişkilidir.
Maktülün iki sanık tarafından birlikte boğulduğuna ilişkin maddi veya fenni delil bulunmadığına göre kuşkudan sanık yararlanır kuralı gereğince, tanık Fatma'nın sanık Duran'ın hazırlık aşamasındaki tevilli ikrarıyla'da desteklenen 12.3.1987 günlü yer gösterme tutanağındaki anlatımına itibar edilmesi gerekir.
Bu nedenle sanık Duran Aşkan'ın maktülün öldürülmesine asli fail olarak katılmadığı; olay yerinde bulunmak ve öleni kovalamak suretiyle TCK.nun 65/3. maddesine uyan feri fail olarak olaya katıldığı anlaşıldığı halde aynı Kanunun 64. maddesiyle cezalandırılmasında isabet görülmemiştir. Yerel Mahkeme direnme hükmünün açıklanan bu nedenle bozulmasına, uygulanacak yasa maddeleri ve tutukluluk süresi gözönünde bulundurularak sanığın tahliyesine karar verilmelidir (Oyçokluğuyla).