 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1992/127
K: 1992/145
T: 02.04.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Belediye başkanı, mutemet ve muhasip olan sanıkların, harcamaya ilişkin herhangi bir belge eklemeden düzenledikleri verilen emirleri ile aldıkları paraları temellük ettikleri iddiasıyla yapılan soruşturmada, il idare kurulu eylemin zimmet suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
C.Başsavcılığınca da eylem ihtilasen zimmet olarak nitelendirilmiş ve sanıkların TCY.'nın 203, 219/son maddeleri gereğince cezalandırılmaları için 6.1.1991 tarihli iddianame ile dava açılmıştır.
Yerel Mahkeme yaptığı yargılama sonunda, eylemin sahtecilik suçunu oluşturduğunu benimseyerek lüzumu muhakeme kararı verilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş, bu suretle iki merci arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Memurların görevlerinden doğan veya görevlerinin yerine getirilmesi sırasında işlenen suçlardan dolayı yapılacak soruşturma kural olarak, Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunu Muvakkat hükümlerine tabidir.
Ancak, 1609 Sayılı Yasanın 1. maddesinde sayılan suçlardan sanık olanlar hakkında Memurin muhakematı Kanunu uygulanmayacaktır. Bu yasaya göre, bakan veya Vali izni alınarak C.Savcısı tarafından iddianame ile dava açılacaktır. 1609 sayılı Yasanın yürürlükte bulunduğu süreçte yetkili makamdan izin alınarak yasada yazılı suçlardan açılan davada, eylemin görevi kötüye kullanma veya sahtecilik suçlarını oluşturduğunun anlaşılması halinde, İdare Kurulu kararı gerekmeksizin ek savunma hakkı verilerek davanın sonuçlandırılabileceği Yargıtay Ceza Genel kurulu ve Özel Daire kararları ile kabul edilmiştir.
4.5.1990 günü yürürlüğe giren 3628 sayılı Yasanın 23. maddesi ile 1609 sayılı Yasa Yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, Yasanın 17. maddesinde 1609 sayılı Yasaya benzer biçimde "irtikap, rüşvet, ihtilas ve zimmet ve maddede sayılan diğer suçlardan sanık olanlar hakkında "Memurin muhakematı Hakkındaki Kanunu Muvakkat hükümlerinin uygulanmayacağı kabul edilmiş, ayrıca bakan veya vali izni alınmasına da gerek görülmemiştir. Böylece C.Savcılarının soruşturma yapma yetkileri daha da genişletilmiştir. Suç vasfının değişmesi halinde idare Kurulu kararı gerekmediğine ilişkin Yargı kararları, 3628 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra da geçerliliğini korumaktadır.
Öte yandan Ceza Davasının konusu, iddianamede belirtilen maddi vakıalarla sınırlıdır. Mahkeme iddianamede yazılı hukuki tavsifle bağlı olmayıp değişen suç vasfına göre ek savunma hakkı tanımak suretiyle hüküm kurabileceğinden, görevsizlik kararı ile dosyayı idare kuruluna göndermesi gereksizdir.
Memurin Muhakemat Yasasının amacı, gereksiz yere dava açılmasını önlemek, kamu hizmetinin aksamadan yürütülmesini sağlamaktır. Olayda idare kurulu eylemin zimmet suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir. İddianame ile dava açılmış ve son soruşturma safhasına geçilmiş, yargılama yapılmıştır. Artık hazırlık soruşturmasına geri dönülmesi ve yeniden kovuşturmaya başlanması yasanın amacı ile bağdaşmamaktadır. Yargılamaya başlanmakla Memurin Muhakemat Yasası, amacını ve uygulama alanını yitirmiştir.
Ayrıca "İdare kurulu suç niteliğini kabule zorlar" biçiminde görevsizlik kararı verilemez. İl İdare Kurulu, yaptığı tahkikat sonunda görüşünü belirlemiş ve sanıklar eylemlerinin zimmet suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir. Bu kabulün aksine, eylemin sahtecilik suçunu oluşturduğuna dair yeni bir karar vermesi istenemeyeceğinden Ağır Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı kaldırılmalıdır.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul başkanı ve üyeler "1609 sayılı Yasa 3268 sayılı Yasanın 23. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 3628 sayılı Yasanın 17. maddesi ile "Maddede sayılan suçlardan sanık olanlar hakkında Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerinin uygulanamayacağı kabul edilmiştir.
Ancak, memurların 3628 sayılı yasanın 17. maddesinde yazılı suçlar dışında kalan ve görevlerinden dolayı ya da görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle yapılacak kovuşturma halen yürürlükte bulunan 4 Şubat 1329 Tarihli Memurin Muhakematı hakkında kanunun Muvakkat hükümlerine tabidir. kovuşturmanın bu yasaya göre yapılması zorunludur. aksi takdirde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.12.1991 gün ve 340/367 sayılı kararı ile diğer kararlarında belirtildiği üzere Memurin Muhakematı hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerinin uygulama alanı kısıtlanmaktadır. Adı geçen yasaya tabi olan suçların, 3628 sayılı Yasanın 17. maddesinde sayılan suçlardan birini oluşturduğu kabul edilerek yanlış tavsif sonucu zimmet rüşvet, irtikap gibi suçların işlendiğinden bahisle dava açılması halinde ek savunma ile karar verilebileceğinin kabulü, Memurin Muhakemat Yasasını uygulama dışı bırakacaktır. Bu durum ise mevcut hukuk düzenine aykırı sonuçlar doğuracaktır.
Bu nedenle, 3628 Sayılı Yasanın 17. maddesinde sayılan suçlardan dolayı iddianame ile dava açılması ve yapılan yargılama sonunda suç niteliğinin değişmesi, eylemin Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümleri gereğince kovuşturulması gereken suçlardan biri olduğunun anlaşılması halinde, görevli idare kurulunca karar verilmesi gerektiğinden Konya Valiliği idare kurulu görevsizlik kararı kaldırılmalıdır." görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.