Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1991/9-41
K:1991/105
T:01.04.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • YASADIŞI ÖRGÜT ÜYESİ OLMAK
  • 3419 SAYILI YASA
ÖZET : Sanık,  katıldığı  yasa  dışı  örgüt  üyeliğinden  çekilerek, öğrenimine  devam etmiştir. Silah  ve  malzemelerini  nöbet  tuttuğu  yerde  bırakarak  kaçtığından bunları, güvenlik kuvvetlerine teslim etmesi  olanaksızdır.  Sanık kaçmakla iradesini belli  etmiş,  örgütle  ilişiğini  kesmiştir.  Dahil olduğu örgütten ayrıldıktan sonra örgüt  adına  herhangi  bir  faaliyette  bulunduğu  saptanamamıştır.  Kaçtığını  yetkili makamlara haber vermemiş ise  de; çekilme iradesinin açık bir şekilde izhari  ve  ilgili  makamlara  bildirilmesi  gibi  aktif  bir  hareket  şart  olmadığından,  örgüt faaliyetlerine  iştirak etmemek suretiyle zımni (örtülü)  olarak  örgütten  çekilen  sanık  hakkında 3419 sayılı Yasanın 1/a maddesi uygulanmalıdır.
(3419 s. SFHK m. 1/a)
 
Yasadışı  örgüt  üyesi  olmak  suçundan  sanık  Ahmet  hakkında, 3419 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca ceza tertibine yer  olmadığına  ilişkin,  (Diyarbakır  İki  Nolu  Devlet Güvenlik  Mahkemesi)nce  verilen 14.9.1990 gün 64/ 239 sayılı hükmün C. Savcısı tarafından temyizi  üzerine  dosyayı  inceleyen  Yargıtay  9.  Ceza  Dairesi,  28.12.1990  gün 3657/4668  sayı  ile hükmün "ONANMASINA" dosya kapsamından PKK Örgütü'ne katılmasına müteakip  bu  örgütün  yurtdışı kamplarında siyasi ve askeri eğitim gördüğü, yurda girerken silah  ve  malzemelerini  dışarda  bıraktığı,  Türkiye'de aranmadığı inancı ile okuluna devam ederken kendisinden önce  ele  geçen  örgüt  elemanlarının  beyanları  üzerine  okulda yakalandığı  anlaşılan  sanığın  durumunun  3419  sayılı Kanunun 1/1. maddesinde öngörülen şartlara  uymadığından,  hükmün  bozulması  gerektiği"  karşı oyu ile ve oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı, 4.2.1991 gün 11 sayı ile;
"Sanık, silahlı  çete  niteliğindeki  örgütün  üyesi olup  çetenin  işlediği  suçlara  iştirak etmemiştir.  Ancak,  3419  sayılı  Yasanın  1/1.  maddesindeki  şartlar  gerçekleşmemiştir. Sanığın cezalandırılmasına karar verilmelidir".
Gerekçesiyle itiraz ederek, Özel  Daire  onama  kararının  kaldırılmasını  ve  hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Yapılan bir soruşturmada adının geçmesi üzerine yakalanan sanık, hazırlık soruşturmasında alınan ifadelerinde, yasa dışı bir örgüte  girişini  anlatmış,  örgüt elemanları  ile  yurt  dışına  çıkarak komşu bir ülkede eğitim gördüğünü, burada özel kıyafet diktirildiğini, kimlik verildiğini, eğitim bittikten sonra grup halinde yurda döndüklerini, nöbet tutarken silah, bomba, kimlik ve giysileri  bırakarak  kaçtığını, aranmadığını  öğrenince  okuluna  devam  ettiğini  söylemiştir.  Yerel Mahkeme 3419 sayılı Yasanın  1.  maddesi  gereğince,  sanık  hakkında  Ceza  tertibine  yer  olmadığına  karar vermiştir.
Özel Daire ile Yargıtay  C.  Başsavcılığı  arasında  oluş  ve  sübutta  bir  ihtilaf  yoktur. Uyuşmazlık,  örgütte  bulunduğu  sırada  olaylara  katıldığı saptanamayan ve girdiği örgütten kaçan,  yakalandığında  örgüt  üyeleri  ile  yurt  dışında  eğitim  gördüğü köylerin adını veren ve  kaldığı  yerlerin  krokisini  çizen  sanık hakkında  3419  sayılı "Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanunun" uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
3419  sayılı  Yasanın  genel gerekçesinde, "Ceza mevzuatımızda yer alan bazı çeşit suçları işleyen kişilerin, suçu  ve  diğer  failleri  son  soruşturma açılıncaya  kadar  açıklamaları halinde cezalarından  indirim  yapılması  öngörülmekte,  bir  kısım  suçları  işleyenler  için ise,  mensubu  bulundukları  teşekkül,  silahlı  çete  veya  cemiyeti  dağıtmaları veya ortaya çıkarmaları veya  suç  işlenmesini  engellemeleri  veya  gizli  ittifakları  çekilmeleri  halinde ceza  verilmemektedir. Türk Ceza Kanununun 141, 142, 170, 171 ve 404. maddeleri buna örnek olarak  gösterilebilir. Ancak, yine Türk Ceza Kanununda yer alan ve Devlet düzenini yıkmaya yönelik  bazı  anarşik  ve  terör  nitelikli  suçlar  için  bu  imkan  tanınmamıştır. Halbuki böyle bir imkanın  tanınması,  bazı  örgütsel  suçların  tamamıyla  ortaya  çıkarılmasına yardımcı olacaktır"  denilmiştir.  1.  maddenin gerekçesinde ise, "TCY.nın 170. maddesinde yer alan, "ceza  verilemeyeceğine  ilişkin  hükmün"  cemiyet  ve  çete kurulması suretiyle işlenen ve TCY.nın  168.  maddesinde  sayılan  125,  131 , 146, 147, 149 ve 156. maddelerdeki suçlara münhasır  bulunduğu,  Ceza Yasasında aynı nitelikli bazı maddelerde yazılı suçların da aynı mahiyette  işlenmelerinin  mümkün bulunduğu, bu itibarla TCY.nın 170. maddesine benzer bir hükmün DAHA GENİŞ KAPSAMLI olarak düzenlediği ve 1. maddenin kapsamına TCY.nın 141 ve 142. maddeleri  ile  146.  maddeden  163. maddeye  kadar  olan  maddelerle 171 ve 313. madde hükümlerinin dahil edildiği" belirtilmiştir.
Görüldüğü  üzere,  yasa  koyucunun  amacı suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak  topluma  kazandırmaktır.  Bu amacın gerçekleşmesi için de, cemiyet veya çetenin sair efradı olan faillerin (TCY.  Md.  168/2)  cemiyet  ve  çeteden  çekilerek silahlarını  terk  ve  teslim  etmeleri  halinde  ceza  tayin  edilmeyeceğine ilişkin TCY.nın 170. maddesinden  daha  geniş  kapsamlı  bir düzenleme yapılması gerektiği sonucuna varılmış ve 3419 sayılı Yasa kabul edilmiştir.
Yasanın  1.  maddesine  göre  "Siyasi  ve  ideolojik  amaçla suç işlemek için Türk Ceza Kanununun  313.  maddesine göre kurulmuş teşekkül; Türk Ceza Kanununun 125, 131 , 141 ve 142.  maddeleri  ile  146 ila 163. maddelerinde yazılı suçları işlemek üzere kurulmuş silahlı çete veya cemiyet mensubu olup da;
a) Bu teşekkül, çete veya cemiyet tarafından işlenen suçlara iştirak etmeyenlerden,
b)  Bu  teşekkül,  çete veya cemiyet tarafından bu kanunun yayımı tarihinden önce işlenen suçlara iştirak etmiş olmakla beraber haklarında tahkikata başlanmamış olanlardan,
Teşekkül,  çete  veya  cemiyetin  teşekkülü  ve  faaliyetleri  hakkında  bilgi  vermek  suretiyle teşekkül,  çete  veya  cemiyetin dağılmasına veya meydana çıkarılmasına sebep olanlar veya teşekkül,  çete  veya  cemiyet  üyeliklerinden  mukavemet  göstermeksizin  kendiliklerinden çekilerek güvenlik  kuvvetlerine  silah  ve  malzemelerini  teslim  edenler  veya  verecekleri bilgi ve belgelerle  veya  bizzat  gösterecekleri  çaba  ile  teşekkül,  çete  veya  cemiyetin amaçladığı suçun işlenmesine engel olanlar hakkında" ceza verilmeyecektir.
Maddenin  uygulanabilmesi  için  öncelikle  fail; yasadışı  örgüt  tarafından  işlenen suçlara iştirak  etmemiş  ya  da  yasanın  yayınlanmasından önce suça katılmakla birlikte hakkında soruşturmaya  başlanmamış  olmalıdır. Ayrıca  fail verdiği bilgilerle örgütün dağılması ya da ortaya çıkarılmasına sebep olmalı veya kendiliğinden  örgütten  çekilerek  güvenlik kuvvetlerine silah  ve  malzemelerini  teslim  etmeli  veya  teşekkül  çete  veya  cemiyetin amaçladığı suçun işlenmesine engel olmalıdır.
Failin kendiliğinden örgüt üyeliğinden çekildiğini kabulü için, mevcut olmayan silahının teslimi ve  kolluk  güçlerine  teslim  olması  koşul  değildir.  Örgüte  yeni  giren, kendisine  silah ve malzeme verilmemiş veya geri alınmış bir kimseden mutlak surette silah teslimi  istenemez.  Öte  yandan,  örgütten  kaçan  ve  ilişiğini kesen failin, mutlaka güvenlik kuvvetlerine  başvurması  da  zorunlu  değildir.  Çünkü  cezasızlık  sebeplerinden  biri  olan TCY.nın  170.  maddesinin  uygulanabilmesi  için,  mukavemet  göstermeden ve silahını terk suretiyle örgütten  çekilme  yeterlidir.  Ayrıca  çekilmenin  yetkili  makamlara  beyan  edilmiş olması da şart değildir.  Çete  faaliyetlerine  iştirak  etmemek  şeklinde  zımni  olarak çekilmenin  mümkün  olduğu öğreti ve uygulamada kabul edilmiştir (As. Çetin Özek, Devletin Şahsiyetine  Karşı  Cürümler,  İ.Ü.H.F.M.,  C:  XXIX,  S:  3,  Sh. 503 ve devamı; Prof. Faruk Erem,  Türk  Ceza  Hukuku,  Özel  Hükümler,  C: 3, Sh. 163 ve dv.; Nejat Öztürk, Türk Ceza Kanunu  Şerhi  ve Tatbikatı, C: 1, Sh. 524; A. Pulat Gözübüyük, Türk Ceza Kanunu Şerhi, C: 2, Sh. 690). Yasa koyucunun yeterli görmeyerek kapsamını genişlettiği TCY.nın 170, 171/son maddelerinde  aranmadığı  halde,  mevcut  eksikliğin  giderilmesi  için  çıkartılan 3419 sayılı Yasanın  uygulanabilmesi  için silah ve malzemenin mutlaka güvenlik kuvvetlerine tesliminin aranması yasa koyucunun amacı ile bağdaşmamaktadır.
İncelenen maddi olayda sanık, katıldığı yasa dışı örgüt üyeliğinden  çekilerek, öğrenimine devam etmiştir.  Silah  ve  malzemelerini  nöbet  tuttuğu yerde  bırakarak kaçtığından bunları, güvenlik  kuvvetlerine  teslim  etmesi  olanaksızdır.  Sanık kaçmakla iradesini belli etmiş, örgütle ilişiğini kesmiştir.  Dahil  olduğu  örgütten  ayrıldıktan sonra örgüt  adına  herhangi  bir  faaliyette  bulunduğu  saptanamamıştır.  Kaçtığını  yetkili makamlara  haber  vermemiş  ise  de;  çekilme  iradesinin  açık  bir şekilde izhari ve ilgili makamlara bildirilmesi gibi aktif bir hareket  şart  olmadığından,  örgüt  faaliyetlerine iştirak  etmemek  suretiyle  zımni  (örtülü)  olarak  örgütten  çekilen  sanık  hakkında 3419 sayılı  Yasanın  1/a  maddesi  uygulanmalıdır.  Bu  nedenle  itirazın reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk  görüşüne  katılmayan  Kurul  Üyeleri; haklı  nedenlere  dayanan itirazın kabulü gerektiği, doğrultusunda oy kullanmışlardır.
Sonuç : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay  C.  Başsavcılığı  itirazının  reddine, 11.3.1991  günlü birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından 1.4.1991 günlü ikinci müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini