Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1991/4-33
K:1991/60
T:04.03.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • GÖREVLİ MEMURA HAKARET
  • AĞIRLATICI NEDEN
ÖZET : Köy  içme  suyu borularını tamir eden mağdur muhtarın yanına gelen  sanığın, muhtarın kendisine para cezası  kesmesine  kızıp  ona  "seni  öldüreceğim, yaşatmayacağım" dediği,  taş  atarak  hakarette  bulunduğu  saptandığına  göre;  mağdurda herhangi bir yaralamaya neden olmayan müessir  fiil  suçunun  ve  kızgınlıkla  söylenen  sözlerde  tehdit suçunun görevli memura  hakaret suçunun ağırlatıcı nedeni olma niteliğini  aşıp  bağımsız  suç  aşamasına ulaştığının kabulüne olanak yoktur. Bu itibarla,  sanığın  TCK.nun  269.  maddesi  de  uygulanmak  suretiyle  görevli memura hakaret suçundan mahkumiyetine karar  verilmesiyle  yetinilmesi  gerekirken,  ayrıca  müessir  fiil  ve  tehdit  suçlarından  da  hüküm  kurulmasında isabet görülmemiştir.
(765 s. TCK. m. 266/1, 269)
 
Görevli  memura  hakaret,  tehdit  ve  müessir  fiil  suçlarından  sanık Cemal'in TCK.nun 266/1, 269,  456/4,  271,  191/1, 273 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 1.080.000 ara ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin,  (Digor  Asliye  Ceza Mahkemesi)nden  verilen  29.3.1990  gün  ve 1989/85-1990/12 sayılı hüküm üst C. Savcısının temyizi  üzerine,  4.  Ceza Dairesi'nce incelenerek 12.12.1990 gün ve 6204/6765 sayı ile  Üye  M.  Başesen'in;  oluşa,  dosya  içeriğine,  görevliye  sövme eyleminin cebir, şiddet, tehditle  işlendiği  kabul  edilerek  sanık  hakkında  TCK.nun  269. maddesinin uygulanmış bulunmasına  ve  suç unsuru vasfını aşan cebir, şiddet, tehdit mahiyetini kabule müsait bir halin  vuku  araştırılmamış  olmasına  göre  yaralama  ve tahdit eyleminin ayrıca bağımsız suçları  oluşturmayacağı  gözetilmeden bu  suçlardan ötürü mahkumiyet kararı verilmesinin yasaya  aykırılığı nedeniyle tebliğnamedeki istem gibi hükmün bozulması düşüncesiyle sayın çoğunluğun  görüşüne  karşıyım" biçimindeki karşı oyu ile ve oyçokluğuyla onanmasına karar verilmiştir.
Bu  karara  karşı  25.1.1991  gün  ve  6  sayı  ile  itiraz  yoluna  başvuran C. Başsavcılığı "TCK.nun 269. maddesi 266, 267 ve 268. maddelerin müşterek ağırlaştırıcı sebebidir.
Sövmeye eklenen darp  ve  tehdidin  suçun  ağırlaştırıcı  sebebi  olma  niteliğini  aşıp aşmadığının  mahkemece  araştırılması  ağırlaştırıcı  sebep  olma  niteliğini  aştığı  takdirde darp ve tehdidin bağımsız birer cürüm teşkil ettiğinin kabulü gerekir.
İncelenen olayda, sanığın mağdur muhtara sövmekle beraber ona tehdit mahiyetinde sözler söylediği taş attığı ve düğmesini koparttığı görülmektedir.
Mahkeme,  taş  atma  eyleminin  müessir  fiil  derecesine  ulaşıp ulaşmadığını ve tehdit sözlerinin 266  maddenin  ağırlaştırıcı  olma  niteliğini  aşıp  bağımsız  suç  haline  gelip gelmediğini  araştırmadan  müessir  fiil  ve  tehditten  dolayı  ayrı  ayrı  ceza  tayin  ettiği  gibi aynı zamanda aynı eylemleri sövme suçunun ağırlaştırıcı nedeni saymıştır.
Halbuki, özellikle cebir ve  şiddet  teşkil  eden  hal  ile  müessir  fiilin  TCK.nun  269. maddesinin uygulanmasında her zaman aynı şey olduğunu söylemek mümkün değildir. Nitekim, kaynak  kanunun 269. maddenin karşılığı olan 195. maddenin yorumunda madde hükmünün uygulanabilmesi için hareketlerin adi taarruz ve şiddetten ileri gitmesi gerekir denilmektedir.
Yerel mahkemenin kabulü ise aynı eylemden dolayı  failin  mükerrer  şekilde cezalandırılması sonucunu doğurmuştur.
Bu  nedenle,  Yerel  Mahkemenin  müşteki muhtara vaki sövme eylemiyle birlikte olan taş atma  ve  tehdit  sözlerinin  sövme  suçunun  ağırlaştırıcı  sebebi  olma niteliğini aşmadığı düşünülmeden sövme suçunun yanında ayrıca bu suçları bağımsız suç kabul edip hüküm kurması yasaya  aykırıdır"  gerekçesiyle  Özel Daire onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasını istemiştir.
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Köy  içme  suyu  borularını tamir eden mağdur köy muhtarının yanına gelen sanığın "Ulan sen  kim oluyorsun da, bana para cezası kesiyorsun. Seni öldüreceğim, yaşatmayacağım" diye tehdit  edip  taşla  vurduğu,  ana avrat sinkafla hakarette bulunduğu iddiasıyla açılan davada görevli  memura  hakaret suçundan TCK.nun 266/1. maddesiyle tayin edilen ceza 269. maddesi ile artırılmış ayrıca müessir fiil ve tehdit suçlarından da hüküm.kurulmuştur.
Özel  Daire  ile  Cumhuriyet  Başsavcılığı  arasındaki  uyuşmazlık görevli memura hakaret suçunun ağırlatıcı nedeni olan müessir  fiil  ve  tehdit  suçlarının  bu  niteliklerini  aşıp bağımsız  suç  aşamasına  geldiği  saptanmadan  ayrıca  bu  suçlardan da ceza tayin edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Uygulamada  ve  öğretide  bileşik  (mürekkep)  suç  diye  adlandırılan  suç  tipi  iki  şekil arzedebilir.  Birincisinde;  bin  diğerinin  unsurunu  oluşturan  iki suç vardır. Bu durumda her iki  suçun  niteliği  değişmekte  ve  yasa  koyucu  bu  iki suçu tavsif etmek için başka bir tavsif kullanmaktadır. 2. halde ise bir  suç  diğerinin  ağırlaştırıcı  sebebi  olarak derpiş edilmiştir. Bu takdirde kendisinde ağırlatıcı neden  bulunan  suçun  niteliği değişmemekte ve kanuni adı aynı kalmaktadır..
Bileşik  suçun  birinci  haline  yağma  suçu,  ikinci  haline  ise,  bina  içinde  hırsızlık  suçu örnek olarak gösterilebilir.
Bileşik  suçun  ikinci  haline; bir başka örnekte TCK.nun 266, 267 ve 268. maddelerinde yazılı  suçların  cebir  şiddet  ve  tehditle  işlenmesi  halidir. Çünkü 269. madde bu suçların ortak ağırlaştırıcı nedeni olup anılan  maddelerde  belirtilen  suçların  cebir  şiddet  ve tehditle işlenmesi durumunda  aslında  birer  basit  suç  olan  bu  suçlar  bünyesinde ağırlaştırıcı neden bulunan bileşik suç haline dönüşmektedir.
Bileşik  suçun  her  iki  halinde  de  unsur  veya  ağırlaştırıcı  neden  olan suç, bu niteliğini aşıp  bağımsız suç aşamasına gelmedikçe bu suçtan dolayı ayrıca ceza tayin edilemez. Ancak bu  ağırlaştırıcı  neden  olma  niteliğini  aşıp  boyutları  itibariyle  bağımsız  suç  aşamasına ulaşırsa o zaman bu suçtan da ayrıca ceza tayin edilmesi gerekir.
İncelenen  olayda,  köy  içme  suyu  borularını tamir eden mağdur muhtarın yanına gelen sanığın muhtarın kendisine para cezası kesmesine  kızıp  ona  seni  öldüreceğim, yaşatmayacağım  dediği  taş  atıp  sinkafla hakarette bulunduğu saptandığına göre mağdurda herhangi  bir  yaralamaya  neden  olmayan  müessir  fiil  suçunun  ve kızgınlıkla söylenen sözlerde  tehdit  suçunun  görevli memura hakaret suçunun ağırlatıcı nedeni olma niteliğini aşıp bağımsız suç aşamasına ulaştığının kabulüne olanak yoktur.
Bu  itibarla,  sanığın  TCK.nun  269.  maddesi  de  uygulanmak suretiyle görevli memura hakaret  suçundan  mahkumiyetine  karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken ayrıca müessir fiil  ve  tehdit  suçlarından  da  hüküm  kurulmasında  isabet görülmemiştir. C. Başsavcılığı itirazının  bu  sebeple  kabulüyle  Özel  Daire  onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk  görüşüne  katılmayan Kurul Üyesi S. Selçuk; "T.C. Yasasının 269. maddesindeki objektif nitelikteki ağırlaştırıcı  neden;  Kaynak  İtalyan  Ceza  Yasasının  195.  maddesinin ilk  ve  1930  tarihli  İtalyan  Ceza  Yasasının  341.  maddesinin son fıkralarında yer almıştır."
"Kaynak  ve  1930  tarihli  Yasaların  gerekçeleri ve yasal metinler incelendiğinde: a) Kamu otoritelerine  karşı  tahkir  eyleminin  tehdit  ya  da  şiddet  hareketiyle  yapılması  yani suçun sözle  sövme  olarak  değil,  şiddet  (zor)  ya  da tehditle işlenmesi başka deyişle suçun işleniş  biçimi  ağırlaştırıcı  nedendir.  b)  Bu  durumuyla  maddedeki  ağırlaştırılmış suç ne gerçek ne de arızi nitelikte bileşik  (mürekkep)  suçtur.  O  yüzden,  içtima  kuralları uygulanacak,  yutma  (tüketme) ilkesi uygulanamayacaktır. Ayrıca maddemizde kullanılan "ile" bağlanıcı  kaynak  yasa  doğrultusunda  düzeltici  yorum  yoluyla  "veya"  olarak  anlamak zorunludur.  Tersi  durumunda  ağırlaştırıcı  neden  hafifletici  olacak, Ceza Yasası hakaretten başka  tehdit  ve  etkili  eylem  suçlarının  işlenmesini  özendirecektir.  Bu  ise, yasanın varlık nedenine aykırıdır. Nitekim,  İtalyan  öğretisi  ve  yargı  kararları  bu  yoldadır"  diyerek  ve bir  üye  Özel  Daire  onama  kararının  haklı  nedenlere  dayandığını  belirterek itirazın reddi yönünde,  iki  üye ise "TCK.nun 269. maddesi hakaret suçunun cebir ve şiddet ve tehdit ile işlenmesi halinde  cezanın  ağırlaştırılmasını  öngörmektedir.  Olayda  sanık  suçu  cebir, şiddet  ve  tehdit  ile  işlenmemiş hakaret suçundan ayrı ve bağımsız olarak müessir fiil ve tehdit  suçlarını  da  işlemiştir.  Bu  nedenle  olayda  269. maddenin uygulama yeri yoktur. Sanığın  TCK.nun  266/1,  456/4,  271,  191/1  ve 273. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekir" biçimindeki açıklamalarla itirazın değişik gerekçeyle kabulü yönünde  oy kullanmışlardır.
Sonuç  :  Yukarıda  açıklanan  nedenlerle,  C.  Başsavcılığı  itirazının kabulüne Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün (BOZULMASINA), 4.3.1991 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini