 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1991/2-208
K. 1991/254
T. 7.10.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNA
AYKIRI DAVRANIŞ
- HÜRRİYETİ BAĞLAYICI CEZANIN PARA
CEZASINA ÇEVRİLMESİ
ÖZET : Memur maaş katsayısındaki artış nazara alınarak bulunacak birime göre para cezasının artırılması için öncelikle, o cezanın 3056 sayılı Kanunun ek 1. maddesinde belirlenen cezalardan olması gerekmektedir. Ek 1. madde kapsamına giren para cezaları ise, yasalarda gösterilen ve doğrudan uygulanması gereken para cezalarıdır. Halbuki 647 sayılı Yasanın 4. maddesinde yer alan para cezası, yasaya aykırı olarak işlenen fiil nedeniyle faile doğrudan doğruya hükmolunan bir ceza değildir. Madde suçlunun kişiliğine, sair hallerine ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre cezanın kişileştirilmesi amacıyla kabul edilmiştir. Hükmolunan temel hürriyeti bağlayıcı ceza üzerinden 647 sayılı Yasanın 4. maddesi ile uygulama yapılacaktır. Kaldı ki, sonuçta belirlenen cezanın TCK.nun 19 ve 24. maddelerine göre artırılmaması da, hapis veya hafif hapis cezalarının para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanacak miktarların, temel ceza olmadığını ve katsayı artırmasına tabi bulunmadığını göstermektedir.
(647 s. CİK. m. 4)
Karayolları Trafik Yasasına aykırı davranmak suçundan sanık Yunus'un, 2918 sayılı Yasanın 20/2, 3506 sayılı Yasanın ek-2, TCY.nın 119 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 315.000 lira hafif para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 20.4.1990 gün 122/209 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 6.11.1990 gün 10545/11264 sayı ile;
"Sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının 647 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince paraya çevrilmesi sırasında bu maddedeki miktarlar artırıma tabi olmadığı halde 3506 sayılı Kanunun ek 2. maddesine göre katsayı artış farkı uygulaması sonucu ve hatalı uygulama yapılarak fazla para cezasına hükmolunması" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 27.12.1990 gün 647/675 sayı ile;
"3506 sayılı Yasanın Ek 1 ve 2. maddelerinde kanun ve tüzüklerdeki para cezalarından söz edilmiştir. Yasada, suçlar sayılmamış, doğrudan hükmolunacak para cezaları kastedilmemiştir. 647 sayılı Yasanın 4. maddesinde öngörülen ceza da para cezasıdır. Bu nedenle, katsayı esasına bağlı birim sayısı ile çarpılarak para cezası bulunmalıdır. 647 sayılı Yasanın 4. maddesinin 3506 sayılı yasa ile aynı tarihte yürürlüğe girmesi de uygulamaya engel değildir" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın bozma istemli 5.6.1991 tarihli tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Karayolları Trafik Yasasına aykırı davranmak suçundan hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın, 647 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince para cezasına çevrilmesi sırasında, bu maddede yazılı para cezasının 3506 sayılı Yasanın Ek-2. maddesine göre, memur maaş katsayısı artış farkı nazara alınarak artırılıp artırılamayacağı, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.
Ceza Yasası na, 3506 sayılı Yasa ile eklenen Ek-1. madde ile; "Nisbi nitelikteki vergi ve resmi cezaları, nisbi para cezaları ve tazminat kabilinden olup mütezayit nispete tabi bulunan para cezaları hariç olmak üzere, kanun ve tüzüklerde alt ve üst sınırları veya bunlardan biri gösterilen veya hiç gösterilmeyen veya sabit bir rakam olarak gösterilmiş bulunan para cezaları "idare ve disiplin para cezaları dahil" maddede belirlenen oranlarda artırılmıştır.
Ek-2. maddede ise; "Ek-1. madde kapsamına giren para cezalarının, memur maaş katsayısı artışına göre yeniden belirlenmesi" kabul edilmiştir.
O halde, memur maaş katsayısındaki artış nazara alınarak bulunacak birime göre para cezasının artırılması için öncelikle, o cezanın Ek-1. Maddede belirlenen cezalardan olması gerekmektedir. Ek-1. madde kapsamına giren para cezaları ise, yasalarda gösterilen ve doğrudan uygulanması gereken para cezalarıdır. Halbuki, 647 sayılı Yasanın 4. maddesinde yer alan para cezası, yasaya aykırı olarak işlenen fiil nedeniyle faile doğrudan doğruya hükmolunan bir ceza değildir. Madde suçlunun kişiliğine, sair hallerine ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre cezanın kişiselleştirilmesi amacıyla kabul edilmiştir. Hükmolunan temel hürriyeti bağlayıcı ceza üzerinden 647
sayılı Yasanın 4. maddesi ile uygulama yapılacaktır. Kaldı ki sonuçta belirlenen cezanın TCY.nın 19 ve 24. maddelerine göre artırılmaması da, hapis veya hafif hapis cezalarının para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanacak miktarların, temel ceza olmadığını ve katsayı artırmasına tabi bulunmadığını göstermektedir.
Bu itibarla direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme direnme hükmünün istem gibi (BOZULMASINA), 7.10.1991 günü oybirliğiyle karar verildi.