 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1991/209
K: 1991/247
T: 30.09.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Kavgada korkutmak için silah çekmek ve hakaret suçlarından sanık Ramazan'ın TCK.nın 466/1, 81/1, 482/2 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 495.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (Havran Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 28.3.1990 gün ve 110/202 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 30.10.1990 gün ve 10286/20839 sayı ile;
"Sair itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak:
1 - Hürriyeti bağlayıcı cezadan çevrilmiş olsa dahi hüküm tarihlerinin 3506 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.12.1988 tarihinden önceye rastlanması ve çevrilen para cezasını asli ceza sayan 3355 sayılı Kanunla değişik 647 sayılı Kanunun 4 ve TCK.nun 2. maddeleri açıklığı karşısında dosyadaki para cezası mahkumiyetlerinin CMUK.nun 305/son maddesine göre tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden 81. madde ile artırma yapılması,
2 - Kabule nazaran da 647 sayılı Kanunun 3506 sayılı Kanunla değişik 5. maddesine göre ve lehe bir gün onbin liraya karşılık tutulmak ve TCK.nun 81/3. maddesine nazara alınmak suretiyle uygulama yapılması gerekirken bundan zuhul ile tekerrürden dolayı fazla artırma icrası isabetsizliğinden bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 23.11.1990 gün ve 102/93 sayı ile;
a) Önceki ceza verildiği tarihte kesin olmadığından tekerrüre esas alınacak niteliktedir. Bu nedenle yapılan uygulama doğrudur.
b) Çok önceden verilip kesinleşerek infaz edilen bir cezanın çok sonra çıkan bir yasadaki lehe hüküm gözetilerek değerlendirilmesi yapılamaz. Önceki ceza kesinleşirken 647 sayılı Yasanın 5. maddesine göre bir günün karşılığı 300 liradır. Belirleme bu olduğuna göre tekerrür de bu esasa göre hesaplanmalıdır. Aksi uygulama cezası ertelenen ve infaz edilen arasında adaletsizlik doğurur..." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de sanık tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya, C. Başsavcılığı'nın bozma istekli 31.5.1991 gün ve 54 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
KARAR : Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyeti TCK.nun 456/4, 457/1, 81/1 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca hükmolunan ve 2.8.1985 tarihinde infaz edilen 27.900 lira ağır para cezasıdır.
Hüküm tarihinden sonra 15.4.1987 tarihinde kabul edilip 24.4.1987 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe konulan 3355 sayılı Yasa ile 647 sayılı Yasanın 4. maddesinin 4. fıkrası değiştirilmiş uygulamada asıl mahkumiyetin bu madde hükmüne göre çevrilen para cezası veya tedbir olduğu kabul edilmiştir.
CYUY.nın 305/1. maddesi uyarınca 300 bin liraya kadar para cezalarına dair hükümler kesin olup aynı maddenin son fıkrasına göre bu suretle verilen hükümler tekerürre esas olmaz.
3355 sayılı Yasa ile 647 sayılı Yasanın 4. maddesinde yapılan tadil, hem ceza nevinde değişiklik yapması, hemde tekerrür hükümlerinin uygulanmasını engelemesi yönünden maddi hukuk hükmüdür. Bu itibarla sanık yararına olup TCK.nun 2/2. maddesi uyarınca sanık hakkında uygulanmalıdır.
Kabule göre, yapılan bozma sebebine ilişkin direnmeye gelince:
14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı Yasa ile değişik 647 sayılı Yasanın 5. maddesindeki miktar 300 liradan 10.000 liraya yükseltilmiştir.
Yapılan bu değişiklik sanık yararına olup tekerrür nedeniyle artırma yapılırken tekerrüre esas alınan önceki suç, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenmiş olsa bile 10.000 lira bir gün sayılmak suretiyle hapse çevrilmeli ve önceki ceza aşılmayacak şekilde uygulama yapılmalıdır.
İncelenen dosyada, Yerel Mahkemenin tekerrüre esas olmayacak nitelikteki para cezasını tekerrüre esas aldığı) ve lehe olan yasa hükmünü sanık hakkında uygulamamak suretiyle tekerrürden dolayı fazla artırma yaptığı saptandığına göre direnme hükmünün açıklanan bu nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi BOZULMASINA, 30.9.1991 günü (2) nolu bozma nedeninde oybirliği, (1) nolu bozma nedeninde oyçokluğuyla karar verildi.