Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1991/171
K: 1991/201
T: 10.06.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Teşekkül vucuda getirerek kaçakçılık ve sahtecilik suçlarından sanıklar Muzaffer ve Ertan'ın her iki suçdan, sanık Faruk'un sahtecilik suçundan beraetlerine, sanık Faruk hakkında kaçakçılık suçundan açılan davanın eylemin 1918 sayılı Yasanın 45/1. maddesine uyduğundan bahisle TCK.nun 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin (Konya Devlet Güvenlik Mahkemesi)nden verilen 17.1.1990 gün ve 25/20 sayılı hüküm, katılan idare vekilinin temyizi üzerine 7. Ceza Dairesi'nce incelenerek 13.2.1991 gün ve 1990/2847-1991/1335 sayı ile;
"Yargılanması 3005 sayılı Yasaya göre yapılacak olan 1918 sayılı Kanuna muhalefet suçu ile sahte evrak tanzimi suçlarından açılan davaların birlikte görülüp sonucu bağlanması suretiyle 1918 sayılı Kanunun 58. maddesine muhalefet edilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 4.4.1991 gün ve 13/18 sayı ile;
"Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun 20. maddesine göre bu mahkemenin görevine giren işler acele sayılır ve Adli Tatilde de bakılır.
Acele işlerle 3005 sayılı Kanuna tabi işler arasında uygulamada fark yoktur.
Dava konusu iki eylem birbiriyle doğrudan ilgili subüt yönünden bir diğerlerinin sonucuna bağlıdır.
Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görevine giren tüm işler acele olduğuna göre 2845 sayılı Kanunun 20. maddesi 1918 sayılı Kanunun 58. maddesinin istisnası durumundadır. Anayasanın 141/son maddesindeki açıklamalarda bunu icap ettirir" biçimindeki gerekçeyle önceki hükümde direnmiştir.
bu hüküm de C.Savcısı ve katılan idare vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen 9.5.1991 gün ve 5814 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Sanıklar hakkında sahte belgeler düzenleyerek, hayali ihracat yoluyla teşekkül halinde kaçakçılık yaptıkları iddiasıyla açılan davada Özel Daire ile yerel Devlet Güvenlik Mahkemesi arasında uyuşmazlığın 1918 sayılı Yasanın 27/1. maddesine aykırılık suçundan açılan dava ile TCK.nun 339. maddesine aykırılık suçundan açılan davanın birlikte görülüp görülmeyeceğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
1918 sayılı Kaçakçılık Kanununun 58/3. maddesinde: "Maznunların duruşma sırasında diğer bir suçu olduğu anlaşılsa bile bu hal davaların birleştirilmesine sebep teşkil etmez".
31. maddesinde ise; "Kaçakçılık münasebetiyle Türk Ceza Kanununda Yazılı Sair Bir Cürüm İşleyenler Hakkında içtima kaidesi tatbik olunmaksızın her cürmün cezası ayrı ayrı hükmolunur" hükümleri yer almaktadır.
Bu açık hükümlerden anlaşılacağı üzere sanıkların duruşma sırasında diğer bir suçunun olduğu anlaşılsa bile davaların birlikte görülmesi mümkün olmadığı gibi kaçakçılık fiili dolayısıyla işlenmiş bulunan başka bir suçun da ayrıca cezalandırılması gerekmektedir.
Bu düzenlemelerdeki amaç, kaçakçılık suçundan açılan davaların süratle sonuçlandırılmasını sağlamak yanında ayrıca suç konusu eşya ve araçlarıyla ilgisi bulunan idarelere tanınan bazı hakların kullanılmasını kolaylaştırmak ve kesinleşen hükümlerin yerine getirilmesi ile suç konusu eşya ve araçların zoralımını olabildiği ölçüde tezelden temindir.
Bu nedenle, 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun 20. maddesine dayanılarak bu mahkemelerin görevlerine giren işlerin acele olduğundan bahisle 1918 sayılı Yasanın 27/1. maddesine aykırılık suçundan açılan dava ile TCK.nun 339. maddesine aykırılık suçundan açılan davanın birlikte görülebileceğini kabul, Yasa koyucunun amacına ve Yasanın mutlak hükmüne aykırı düşer.
Davaların her ikisi dahi suçüstü usulüne bağlı olsa bile iki davanın bir arada görülmesi geciktirici etki meydana getirebilir. Ceza Genel Kurulu'nun duraksamasız uygulamaları da bu yöndedir.
O halde, Yerel Mahkeme direnme hükmünün sair yönleri incelenmeksizin açıklanan bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
 
SONUÇ : Sair yönleri incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 10.6.1991 gününde istem gibi oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini