 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1991/154
K: 1991/181
T: 03.06.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık 3506 sayılı Yasanın ek 1. maddesinin b/7. bendindeki düzenlemede gösterilen 31.12.1987 ile sözü edilen Yasanın yürürlüğe girdiği 14.12.1988 tarihleri arasında yürürlüğe giren, ceza hükmü taşıyan Yasalardaki para cezalarının ek madde 2 kapsamına uygun olarak katsayı sistemi uyarınca artırılıp, artırılamayacağı hususundadır.
Yargıtay Ceza Genel kurulunun 4.2.1991 gün ve 358/5 sayılı kararında açıklandığı üzere,
3.3.1990 tarihinde hakaret suçunu işlediği subut bulan sanık hakkında, 26.5.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3445 sayılı Yasa ile değişik TCY.'nın 482/3. maddesi uyarınca tayin olunan ağır para cezası 3506 sayılı Yasanın ek 2. maddesi uyarınca saptanan (2) katsayı ile çarpılmak suretiyle sonuç ağır para cezası belirlenmiş, Özel Daire 3445 sayılı Yasanın 31.12.1987 - 14.12.1988 tarihleri arasındaki dönemde yürürlüğe girmesi nedeniyle, 3056 sayılı Yasanın ek 2. maddesi uyarınca artırım yapılamayacağını benimserken, Yerel Mahkeme ise, anılan tarihler arasında yürürlüğe giren yasalardaki para cezalarının ek 2. madde kapsamına gireceğini kabul etmektedir.
Bu konudaki yasal düzenlemelere bakıldığında;
A - 3506 sayılı Yasa 14.12.1988 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiş,
B - Bu Yasanın ek 1. maddesinin (b) fıkrasında (7) bent halinde TBMM. tarafından kabul olunupta; 31.12.1939 ile 31.12.1987 tarihleri arasında yürürlüğe girmiş bulunan yasalardaki para cezalarının artırımı oranları düzenlenmiş,
C - Yasanın ek 2. maddesinde ise, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ek 1. madde kapsamına giren para cezalarının katsayı sistemi uyarınca artırılacağı.." 1. fıkrada.
"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kabul edilecek yasalardaki para cezalarının katsayı sistemine göre artırıma tabi tutulacağı.." 2. fıkrada düzenlenmiş bulunmaktadır.
Sanık hakkında ceza tayin edilirken uygulama alanı bulan 3445 sayılı Yasa ile, 3506 sayılı Yasanın ek 1. maddesinde en son tarih olarak gösterilen 31.12.1987 tarihinden SONRA ve ek 2. maddenin yürürlüğe girdiği 14.12.1988 tarihinden ÖNCEKİ dönemde, 26.5.1988 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Bu hale göre, 31.12.1987 - 14.12.1988 tarihleri arasında yürürlüğe girmiş ceza hükmü taşıyan yasalardaki para cezaları hakkında 3506 sayılı Yasanın ek 1. ve 2. maddelerinin uygulanacağına ilişkin bir hüküm yer almamakta, başka bir deyimle 31.12.1987 ile 14.12.1988 tarihleri arasında yürürlüğe giren yasalar, 3506 sayılı Yasa kapsamı dışında kalmaktadırlar.
Konu ile ilgili Anayasa ve Ceza Yasası hükümlerine bakıldığında;
1 - 18.10.1982 gün ve 2709 sayılı TC. Anayasanın 38. maddesinde; "Kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanun da o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.." hükmü yer almaktadır.
2 - TCY.'nın 1. maddesinde ise, "Kanunun sarih olarak suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez. Kanunda yazılı cezalardan başka bir ceza ile de kimse cezalandırılamaz.." hükmü, Anayasa'da yer alan ilkeye paralel biçimde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yukarda yasal dayanakları gösterilen bu kurala "Yasasız Suç ve Ceza Olmaz" ilkesi denilmektedir. Ceza Hukukunun genel ilkelerindendir. Hakim, yorum yolu ile suç ve ceza yaratamaz, yasaların açık hükümleriyle belirtilen ceza miktarlarını artıramaz.
Bazı yasa hükümlerinin uygulamada çelişkilere ve aksaklıklara sebep olduğunun görülmesi, yasalarla belirlenen ceza miktarlarının yargısal içtihatlarla artırılmasına gerekçe olarak gösterilemez. Bu çeşit aksaklık ve çelişkilerin yasa değişikliği yoluyla düzeltilmesi olanaklı olduğu gibi, yasayı uygulayan hakimin takdir hakkını kullanarak, iki sınır arasında ceza tayin ederken, diğer yasa hükümlerini de gözönünde tutarak olabildiğince denge sağlamaya özen göstermesi gerekmektedir.
O halde genişletici yorum yoluyla 31.12.1987 - 14.12.1988 tarihleri arasında yürürlüğe giren yasalardaki para cezalarının, 3506 sayılı Yasanın ek 1. ve 2. maddeleri kapsamında kabulü ile, katsayı sistemi uyarınca artırılması olanaklı değildir. Bu konuda oluşan yasal boşluk yasa koyucu tarafından doldurulmalıdır.
Bu itibarla direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanığın temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden direnme hükmünün BOZULMASINA, 3.6.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.