Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1991/145
K: 1991/172
T: 27.05.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Sanığın adam öldürmeye kalkışmak suçundan TCY.nın 448, 62, 51/2, 59. maddeleri gereğince iki kez cezalandırıldığı olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın yüklenen suçu yasal savunma sınırları içinde mi, yoksa ağır tahrik aldında mı işlediğine ilişkindir.
Yasal savunma (meşru müdafa) bir kimsenin kendisine veya başkasına yöneltilen ağır ve haksız maddi bir saldırıyı uzaklaştırmak için gösterdiği zorunlu tepkidir.
Yasal savunma halinde işlenen fiil hukuka uygundur. Çünkü hukuk düzeni, hakkın saldırıya uğramasına izin vermez. Hukuk, haksızlığı gidermek, adaletsizliği, saldırıları yasaklamak amacını güder. Bu nedenle hukuku korumak, haksızlığı önlemek için savaşan kimsenin hareketi hukuka aykırı olarak kabul edilip cezalandırılamaz.
Savunmada bulunmak, her canlının kendisini ve mensup olduğu türü korumak tepkisinin bir sonucudur. Bu tepki aynı zamanda toplumun çıkarlarına da uygundur.
Yasal savunmada hiçbir zaman ve hiçbir durumda sanığa kaçma yükümlülüğü yüklemez ve kaçarak kurtulması istenemez. Failin kaçma olanağının bulunup bulunmadığı da dikkate alınamaz.
Yasal savunmadan sözedilebilmesi için, maddi mahiyette bir saldırının bulunması, saldırı ile savunmanın hem zaman olması, savunmanın saldırının devamı sırasında yapılması, savunma ile saldırı arasında uygun oran bulunması gerekir. Saldırı başlamadan önce savunmaya geçilmesi haklı sayılmayacağı gibi saldırı bittikten sonra savunmada bulunması da meşru sayılamaz.
Ancak, "saldırının halen varlığını" geniş manada anlamak ve başlayacağı artık muhakkak olan bir saldırıyı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen tekrarından korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur. Örneğin elindeki bıçağı uyarıya rağmen bırakmayan bir kimse saldırıya başlamış sayılacağı gibi hasmını yere yıkan kişinin saldırıyı daha ileri derecelere götüreceği anlaşılıyorsa saldırı sona ermiş sayılamaz. Henüz başlamamış saldırı tehlike teşkil edebilir ve sona eren bir saldırının tekrar edilmesi tehlikesi de bulunabilir.
Savunmada zorunluluk bulunup bulunmadığı her olayın özelliğine göre saptanmalıdır. Saldırıya uğrayanın bizzat fail olması gerekmez. 3. bir kişinin tecavüze maruz kalması halinde de yasal savunma koşulları gerçekleşebilir.
Maddi olayda, sanık ile davaya katılanlar dükkan komşusudurlar. Kiracı bulundukları işyerinin altında bulunan bodrum katının depo olarak kullanılması yüzünden aralarında çekişme mevcuttur. Olaydan önceki tarihlerde katılanlar ve yakınları, sanık ile yakınlarına müteaddit defalar saldırıda bulunmuşlardır ve bu nedenle haklarında kamu davası açılmış olaydan sonra da 15.8.1989 tarihinde sanığın kardeşi Şahin Kayalı'yı öldürmüşlerdir. Sanığın ağabeyi Şeref Kayalı ciddi tehlikeye maruz kalabilecekleri endişesi ile Emniyet Müdürlüğüne başvurup korumaya alınmalarını istemiş, işyerinin özelliği itibariyle korumanın mümkün olamayacağı bildirilmiştir. Şeref Kayalı işyerinde bulundurma ruhsatı olan ve suçta kullanılan tabancayı temin etmek zorunda kalmıştır.
Olay sabahı saat 08.00 sıralarında sanık ve kardeşi Şenay'ın bulunduğu işyerine ellerinde gazeteye sarılı bıçaklarla gelen müdahiller, küfür edip öldürme tehdidinde bulunduktan sonra vitrin camlarını kırmışlar, yiyecek kavanozlarını yere atıp parçalamışlardır. Sanık kasadaki tabancayı alarak, mağdurları uyarmış, buna rağmen saldırının sürmesi üzerine önce yere sonra rasgele ateş etmiştir. Savunma, tanık beyanları, keşif, olay tutanağı ve tüm dosya kapsamından; sanığın dükkan içinde ateş ettiği ve her iki mağdurun içerde yaralandıktan sonra uzaklaşırken dükkanın önünde yere düştükleri, olayın akabinde gelen trafik polisinin içeri girerek sanıktan tabancayı aldığı, şarjöründe iki merminin, dükkan içinde üç boş kovanın, giriş kapısı önünde mağdurlara ait iki bıçağın bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanığın uyarısı üzerine, katılanların saldırılarına son vererek kapoy doğru gittikleri, sanığın bu sırada ateş ettiği ve atışını dükkanın dışında da sürdürdüğü hususunda iddiayı doğrulayan kesin kanıt bulunmamaktadır. Kamu tanıkları ve olaya el koyan polis memuru, dükkanın içinde ateş edildiğini, mağdurların dükkandan çıktıktan sonra yere düştüklerini söylemişlerdir. Hedef olan mağdurlar, hareketli olup, vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanmışlardır. Bu nedenle Nihat Yüksel'in sırtından yaralanması, saldırı bittikten sonra arkadan ateş edildiğinin kanıtı değildir. Ellerinde bıçaklarla saldıran ve dükkanın içine giren, uyarıya aldırmayan mağdurların eylemlerini sürdürmeleri kuvvetle muhtemeldir. Tekrarından korkulan bir saldırı sözkonusudur. Bu nedenle tecavüz önlenememiştir. Sanık uğradığı bıçaklı saldırı nedeniyle kendisini ve yanında bulunan kardeşinin korumak amacıyla, saldırı ile hem zaman olarak ateş etmiştir. Bu nedenle olayda yasal savunmanın koşulları gerçekleşmiştir. Direnme kararı bozulmalıdır.
Çoğunluk görüşüne katılmayan iki üye, mahkemece gösterilen gerekçeye göredirenme hükmünün onanması doğrultusunda oy kullanmışlardır.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini