Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1990/93
K: 1993/117
T: 16.04.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Katılan Kemal'e ait iki adet minibüse benzin döküp yakmak suçundan anık Özcan'ın, TCK.nun 516/7-son ve 522. maddeleri uarınca 4 sene 6 ay hapis ve 30.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına; Sanık Halil'in beraatine ilişkin (Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 14.12.1989 gün ve 957/980 sayılı hüküm, katılan ve sanık vekilinin temyizi üzerine 8. Ceza Dairesince incelenerek 2.3.1990 gün ve 398/2387 sayı ile Üyeler S. YERTUT ve N. TANKUT'un "2245 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK.nun 516/ilk fıkrası dışında kalan fıraların uygulanmasında TCK.nun 522. maddesindeki uygulamayı da içine alacak şekilde cezayı artırma nedeni getirilmiş bulunduğundan TCK.nun 522. maddesinin cezanın sadece indirilme durumunda ugulanması sözkonusu olup arttırma durumunda uygulanması Yasanın amacına uygun olmadığından çoğunluk görüşüne katılmıyoruz. Bu nedenle 522. madde ile yapılan arttırma yerinde gerülmediğinden hükmün bozulması oyundayız" biçimindeki karşı oylarıyla oyçokluğu ile onanmasına karar verilmiştir.
27.3.1990 gün ve 24 say ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı, üyeler S. YERTUT ve N. TANKUT'un karşı düşüncesine uygun açıklamalarla Özel Daire onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Sanığın; katılanın iki adet minibüsüne benzin döküp yaktığı iddiası ile açılan davada; Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, TCK.nun 516/ilk fıkrası dışında kalan fıkraların uygulanmasında 522. madde ile artırma yapılıp yapılmayacağına ilişkindir.
TCK.nun 2245 sayılı Yasayla değişik 516. madde hükmü şudur:
"Bir kimse her ne şekilde olursa olsun diğer bir kimsenin taşınır veya taşınmaz malını yıkar veya yok eder veya bozar ya da bunlara zarar verirse zarar görenin şikayeti üzerine, bir yıldan üç yıl kadar hapis ve bin liradan üçbin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Eylem:
1 - Görevinden ötürü öç almak amacı ile bir memurun zararına,
2 - Kişilere karşı şiddet kullanarak veya 493. maddenin 1. ve 2. fıkralarında belirtilen araçlardan biri ile,
3 - Kamuya ait veya kamu hizmetine veya bir din ve mezhebin ibadetine ayrılmış yapılar veya bunların eklentilerine veya taşınır nitelikteki eşya veya parçalarına ya da askeri yapılar, depolar, tersaneler, fabrikalar, gemiler ya da anıtlar veya heykeller veya eski yapıtlar veya mezarlık ve eklentileri,
4 - Setler ya da felaketlere karşı kamunun korunması amacı ile yapılmış korunma araçları ve diğer yapı ya da bir kamu hizmetine ayrılan gereçler ve işaretler,
5 - Kanal veya sulamay ait her türlü doğal veya yapay suç yatakları ve bu tür diğer yapılar.
6 - Dikilmiş bağ çubukları veya meyvalı ağaç veya fidanları ile gezi yerleri veya alanlardaki ağaçlar,
7 - Yakıcı veya patlayıcı maddeler kullanılarak motorlu taşıt araçları,
Üzerinde işlenirse, failin göreceği ceza eylemin özelliğine veya meydana gelen tehlikenin veya zararın ağırlığına veya yıkılan veya bozulan veya zarar verilen şeyin önemine veya değerine göre, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezasıdır. Ancak, yedinci bendteki halde hapis cezası üç yıldan az olamaz.
Bu eylemler hakkında kovuşturma yapılması şikayete bağlı değildir.
TCK.nun 522/1. maddesinde de; "10. babta beyan olunan cürümlerin işlenmesine cürmün mevzuu olan şeyin veya ika edilen zararın kıymeti pek fahiş ise mahkeme cürme mahsu olan cezayı yarısına kada artırır ve değer hafif ise yarısına ve eğer pek hafif ise üçte birine kadar eksiltir" hükmü yer almaktadır.
Görüldüğü gibi 2245 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle TCK.nun 516. maddesinde ilk fıkra dışında kalan fıkralara TCK.nun 522. maddesindeki cezayı arttırıcı değer kavramlarını da içerir şekilde yeni düzenleme getirilmiştir.
Maddenin Adalet Komisyonu gerekçesinde "Komisyonumuz günün koşullarını gözönüne alarak hapis cezasını bir yıldan üç yıla çıkartmıştır. Maddenin ağırlaştırıcı unsurları ayrı ayrı 7 bent halinde sayılmaktadır" denilmek suretiyle maddede sayılan eylemler etkin ceza arttırımına bağlanmak istenmiş 522. maddedeki cezayı ağırlaştrıcı nedenler yetersiz görülerek maddeye yeni ağırlaştırıcı nedenler konmuştur.
Yapılan bu değişiklikle cezaları arttırma yönünden özel bir hüküm haline getirilen bu maddenin Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülüp iptali istenmişse de Anayasa Mahkemesi 18.10.1980 gün ve 34/58 sayılı kararında "Türk Ceza Yasasının itirazı konusu 516. maddesine 2245 sayılı Yasa ile getirilen değişiklikte bireyler ve topluluklar arasında eşitlik ilkesine ters düşen bir ayrım yapılmış olmayıp yasa koyucunun günün koşullarına ve toplumun gereksinmelerine göre maddede ceza ayarlaması yapması haklı nedenlere dayanmaktadır. Bu bakımdan itiraz konusu hükmün yada önünde eşitlik ilkesine aykırılığından da sözedilemez" biçimideki açıklamalarla iptal isteminin reddine karar vermiştir.
Günün koşullarına ve toplumun gereksinmelerine göre değiştirilip özel bir düzenleme haline getirilen bu mddeyle, ilk fıkrası hariç diğer fıkraların uygulanmasında cezanın artırılması yönünden 522. maddeyi de kapsar şekilde ve diğer bazı cezayı arttırıcı sebeple de ilavesi ile yeniden düzenleme yapıldığını ve aynı sebebe "değer fazlalığı sebebine" dayanarak iki defa arttırma yapılamayacağı hukukun ana ilkeleri gereği tabii görüldüğünden; ilk fıkra hariç diğer fıkralarla ilgili arttırmanın özel maddesi içinde sonuçlandırılması gerektiği sonucuna ulaşılmış olup; 522. madde de ancak indirme sözkonusu olduğu hallerde uygulanabilir. Çünkü; değer azlığı gözetilerek 516. madde de düzenlenen bir husus yoktur.
Ceza Genel Kurulu 9.2.1962 gün, 23/23 sayılı; 7.10.1985 gün, 265/513 sayılı kararlarında; özel maddesi içinde değer yönünden bir indirim hükmü bulunan ahvalde ayrıca TCK.nun 522. maddesi ile ikinci bir indirim daha yapılmayacağını vurgulayıp açıklamakla bu kabulümüzü teyit etmiştir.
Bu nedenle, 516. madde de 7 bent halinde sayılan hallerde eylemin ÖZELLİĞİNE, TEHLİKENİN-ZARARIN ağırlığına-Şey'in ÖNEMİNE-DEĞERİNE göre hakim; bu kavramların değerlendirilmelerini yaparak 1 ila 7 yıl arasında uygun bir ceza tayin etmelidir. Yosa değerin fazlalığını, zararın ağırlığını gözetmek ceza tayin edip sonra 522 ile attırmaya gidemez. Çünkü, 516. madde de bu hususu kendi içinde özel bir dözenleme ile halledip bitirmiştir. Bu durumda 516. madde ile ceza tayin ederken şu hususu da gözetmek gerektiği tabiidir. Eylem özellikle; tehlike ve zarar ağır; şey önemli ve değerli olabilir veya bu hususlardan biri veya birkaçı bir arada olabilir. Bu ahvalde var olan nitelikli durumlar saptanıp vurgulanarak, UYGUN BİR CEZA tayin olunmalıdır. Yoksa her nitelik için tek tek ve ard arda artırmalar yapılarak ceza belirlenmesi mümkün değildir. Zaten Yasada; 1-7 yıl gibi geniş aralıklı bir temel ceza seçim olanağı tanınması, bu hususiyetli hallerin sayısına ve niteliğine göre yapılacak değerlendirmeye olanak sağlamak içindir.
Bu itibarla olayımızda ayrıca 522 ile yapılan arttırmada isabet yoktur. İtiraz yerinde olup kabulü gerekir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri "TCK.nun 522. maddesinin 516. madde yönünden de ortak hüküm olduğunu, artırıcı değerin 516. madde de ayrıca gözetilmesinin 522. maddenin arttırıcı hükümlerinin uygulanmasına mani olamayacağını bu nedenle yerel mahkeme uygulanmasının yerinde olduğunu" belirterek itirazın reddi yönünden oy kullanmışlardır.
 
SONUÇ : C. Başsavcılığı itirazının açıklanan nedenle kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bu sebeple BOZULMASINA, 16.4.1990 gününde oyçokluğuyla kaar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini