 |
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 1990/8-8
K. 1990/24
T. 12.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 6236 Sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Hüseyin Karagöz'ün aynı yasanın 13/1, 59 ve 36. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 7500 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, suç konusu tabancanın zoralımına ilişkin Lice Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 25.5.1989 gün ve 129-41 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine 8. Ceza Dairesince incelenerek 20.11.1989 gün ve 8280-9930 sayılı kararı ile "299 sayılı kararname ile bulundurma ruhsatına bağlanmış bulunan ateşli silahlar için 387 sayılı kararnamenin uygulanamayacağı belirtilip çoğunluk onanmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı 10.1.1990 gün ve 2 sayı ile itiraz yoluna başvuran C.Başsavcılığı" 8. Ceza Dairesi kararanıda 299 sayılı Kanun hükmünde kararname ile bulundurma ruhsatına bağlanmış ateşli silahlar için 387 sayılı K.H.Kararnamenin uygulanmayacaığı belirtilmiş se gerek 387 sayılı K.H.Kararnamede gerekse 89/14780 Sayılı Yönetmelikte 299 sayılı K.H.Kararnameden yararlananlara 387 sayılı K.H.Kararnamenin uygulanmayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Ruhsatsız ateşli silahları taşıyanlara uygulayan bir kararnamenin bulundurma ruhsatlı silahını taşıyanlara uygulanmaması hak ve nesafet kurallarına uygun düşmeyeceğinden sanığın 387 Sayılı K.H.kararnameden yararlanması gerekir" görüşü ile özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir.
Dosya 1. başkanığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : İncelenen dosyaya göre,
Olağanüstü Hal Bölge sınırarı içinde ikamet eden sanığın olay günü 299 sayılı K.H.Kararname uyarınca bulundurma ruhsatına bağlanmış silahını özel otomobilinde taşırken yakalandığı anlaşılmaktadır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluş ve subutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık sanığın 387 sayılı K.H.Kararnameden yararlanıp yararlanmayacağına ilişkindir.
6.11.1989 tarihinde yürürlüğe giren ve 3601 sayılı yasa ile aynen kabul edilen 387 Sayılı K.H.Kararnamenin geçici 1. maddesinde olağanüstü hal Bölgesi valisi bu kanun hükmünde kararnamenin yayımı tarihinde başlayarak bir ay içinde mucavir iller dahil olağanüstü Hal Bölgesinde ikamet edenlerin müracaatları üzerine ellerinde bulunan ruhsatsız ateşli silahlarına menşelerine bakılmaksızın taşıma veya bulundurma ruhsatı verilebilir.
Bu madde hükmünden yararlananlar hakkında belirtilen süre içinde 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile aletler hakkında kanun ile 763 sayılı Türk Ceza Kanunun ilgili hükümleri uygulanmaz" hükmü yer almaktadır.
387 Sayılı K.H.Kararnamenin amacı ve kapsamı Ceza Genel Kurulunun ( 21.12.1987 gün ve 587/622 sayılı 17.101987 gün ve 249/366 sayılı 5.12.1988 gün ve 461/512 sayılı ) kararlarında ayrıntılı olarak açıkalanan 299 sayılı K.H.Kararname gibi af niteliği taşımamaktadır.
Bölgede hüküm süren kış şartları ve başvurma süresinin azlığı gibi nedenlerle 299 sayılı K.H.Kararnameden yararlanamayanlara yeni bir olanak tanımak için çıkartılmıştır. Amacı kapsadığı illerde yaşayan kişilerin ruhsata bağlı bulunmayan silahlarına ruhsat verilebilmesini sağlamaktır. Kararname uyarınca bölgede yaşayan kişiler gizli silahlarına ruhsat almak üzere olağanüstü Hal Bölge Valiliğine veya yetki verdiği il valiliğine başvuru hakkını elde etmiş bulunmaktadır. İdare yapılan bavuruları değerlendirdikten sonra yönetmelikte öngörülen koşulları taşıyanların silahlarına ruhsat verecek, taşımayanların silahlarına vermeyecektir. Ancak başvuruda bulunanlara ruhsat verilsin verilmesin bu dönemde haklarında 6136 sayılı yasa ile TCK.nun ilgili hükümleri uygulanmayacaktır.
Görüldüğü gibi lehe düzenlemeler getiren 387 Sayılı K.H.Kararnamenin ruhsatsız silah taşıyanlara uygulanacağı kuşkuzudur. Ancak aynı kararname 299 Sayılı K.H.Kararname uyarınca bulundurma ruhsatına bağlanmış silahını taşıyanlara da uygulanacak mıdır? Çözülmesi gereken sorun budur.
387 Sayılı K.H.Kararnamedeki sınırlama sadece yöre ve süre yönündedir. Bu kararnamede, 299 Sayılı K.H.Kararnameden yararlanıp silahına bulundurma ruhsatı alanların yararlanamaycaklarına ilişkin ayrık bir hüküm yoktur.
Kaldı ki, kararnamede yer alan "menşeine bakılmaksızın" ibaresi menşei ne olursa olsun her türlü silah için bu kararnamenin uygulanacağını, bu menşein 299 Sayılı K.H.Kararnameden kaynaklanan bulundurma ruhsatı olması halide evleviyetle uygulanacağını gösterir.
Bu durumda olanların 387 Sayılı K.H.Kararnameye dayanarak bulundurma ruhsatlarını taşımaya dönüştürmek için taşıma ruhsatı almak üzere yönetime başvurabilecekleri, bunun doğal sonucu olarak da bu dönemde haklarında 6136 sayılı yasa ile TCK.nun ilgili hükümlerinin uygulanmayacağı tabidir. Çünkü kendisine ruhsat verilip verilmeyeceği henüz belli olmayan ve kalaşnikof ve benzeri vahim nitelikli silahları taşıyanlara uygulanacak bir kararnamenin, kişiliği yönünden olumlu olduğu idarece saptanıp tabancasına bulundurma ruhsatı verilmiş olan kimselerin uygulanmayacağını kabul karanamenin çıkarılış amacına ve genel hukuk ilkelerine ters düşer.
Bu nedenle olay günü 299 sayılı kararname uyarınca bulundurma ruhsatına bağlanan silahını taşıyan sanık hakkında bu dönemde 6126 sayılı yasa ile TCK.nun ilgili hükümlerinin uygulanma olanağı yoktur. Sanığa ceza verilemez. C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün 387 Sayılı Kanun hükmündeki kararnamenin uygulama koşullarının araştırması yönünden bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri "387 Sayılı kararnamenin ruhsatsız silahlar için çıkartıldığını 299 sayılı kararnameden yararlanı silahına bulundurma ruhsatı alanların bu silahlarını, taşımaları halinde 387 Sayılı Kararnameden yararlanamayacakları" görüşü ile Özel Daire onama kararına uygun olarak; itirazın reddi yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığı itirazının kabulüne Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün açıklanan nedenle BOZULMASINA 12.2.1990 gününde çoğunlukla karar verildi.