 |
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 1990/8-6
K. 1990/23
T. 12.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 6136 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Ahmet'in aynı Yasanın 13/1, TCK.nun 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuç olarak 1.516.666 lira ağır para cezalarıyla cezalandırılmasına, suç konusu tabancanın zoralımına ilişkin, ( Kahta Asliye Ceza Mahkemesi )nden verilen 20.6.1989 gün ve 46/101 sayılı hüküm 8. Ceza Dairesi'nce incelenerek 30.11.1989 gün ve 9859/10097 sayı ile "299 sayılı Kararname ile bulundurma ruhsatına bağlanan tabancayı taşırken yakalanan sanığın 387 sayılı Kararnameden yararlanamayacağı" belirtilerek çoğunlukla onanmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı, 4.1.1990 gün ve 1 sayı ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı . Yüksek Daire, 299 sayılı Kararnameye göre bulundurma ruhsatına bağlanan bir silaha 387 sayılı K.H.Kararnamenin uygulanmasını olanaksız bulmaktadır. Gerçekten de kararnamenin geçici 1. maddesinde" olağanüstü bölge valisinin bu kanun hükmünde kararnamenin yayını tarihinden başlayarak bir ay içinde mücavir iller dahil olağanüstü hal bölgesinde ikamet edenlerin müracaatı üzerine ellerinde bulunan ruhsatsız ateşli silahlara menşelerine bakılmaksızın taşıma veya bulundurma ruhsatı verilebilir" denilmektedir.
Gerek 299 sayılı, gerekse 387 sayılı Kararnamelerin temel amacı bölge halkının elinde bulunan ruhsatsız silahları yasallaştırmak ve denetim altına almaktır.
299 s.K.H.Kararnamenin uygulanmasında da bazı önemli sorunlar çıkmış, ancak Yüksek Ceza Genel Kurulu'nun yönlendirmesiyle bu sorunlar çözülmeye çalışılmıştır. Nitekim Yüksek Kurul, 21.12.1987 gün ve 587 sayılı kararında kararnamenin önceden işlenen ve hükümleri kesinleşmemiş olan suçlara da uygulanacağını, 5.12.1987 gün ve 461 sayılı kararında da adli emanete alınan silahlar için başvuru gerekmediğini belirtmiştir.
Olayımızda, sanık bir harp silahı taşıyıp bulundurmuş olsaydı 387 sayılı Kararnameden yararlanabilecekti. Bulundurma ruhsatlı silahını taşıdığı için aynı kararnameden yararlanmaması hak ve nesafet kurallarıyla bağdaşmaz. Yasaları çok ihlal halinde uygulanan kararnamenin az ihlal içinde uygulanması düşüncesindeyiz" görüşüyle özel daire onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir.
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Olağanüstü Hal Bölgesi sınırları içinde kalan Kahta İlçesi nüfusuna kayıtlı ve aynı yerde oturan sanığın, olay günü 299 sayılı K.H.Kararname uyarınca bulundurma ruhsatına bağlanan tabancasını taşırken yakalandığı anlaşılmaktadır.
Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasında oluş ve sübuta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sanığın 387 sayılı K.H.Kararnameden yararlanıp yararlanmayacağına ilişkindir.
6.11.1989 tarihinde yürürlüğe giren ve 3601 sayılı Yasa ile aynen kabul edilen 387 sayılı K.H.Kararnamenin geçici 1. maddesinde:
"Olağanüstü Hal Bölge Valisi bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinde başlayarak bir ay içinde mücavir iller dahil olağanüstü hal bölgesinde ikamet edenlerin müracaatları üzerine, ellerinde bulunan ruhsatsız ateşli silahlara menşelerine bakılmaksızın taşıma veya bulundurma ruhsatı verilebilir.
Bu madde hükmünden yararlananlar hakkında, belirtilen süre içinde 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmaz" hükmü yer almaktadır.
Görüldüğü gibi 387 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı ve kapsamı Ceza Genel Kurulu'nun ( 21.12.1987 gün ve 587/622 sayılı; 17.10.1987 gün ve 249/366 sayılı; 5.12.1988 gün ve 461/512 sayılı ) kararlarında ayrıntılı olarak açıklanan 299 sayılı K.H.Kararname gibi af niteliği taşımamaktadır.
Bölgede hüküm süren kış şartları ve başvurma süresinin azlığı gibi nedenlerle 299 sayılı kararnameden yararlanamayanlara yeni bir olanak tanımak için çıkartılmıştır. Amacı, kapsadığı illerde yaşayan kişilerin ruhsata bağlı bulunmayan silahlarına ruhsat verilebilmesini sağlamaktır. Kararname uyarınca bölgede yaşayan kişiler gizli silahlarına ruhsat almak üzere Olağanüstü Hal Bölge Valiliğine veya yetki verdiği İl Valiliğine başvuru hakkını elde etmiş bulunmaktadır. İdareye yapılan başvuruları değerlendirdikten sonra yönetmelikte öngörülen koşulları taşıyanların silahlarına ruhsat verecek, taşımayanların silahlarına ise vermeyecektir. Ancak; başvuruda bulunanlara ruhsat verilsin verilmesin bu dönemde haklarında 6136 sayılı Yasa ile TCK.nun ilgili hükümleri uygulanmayacaktır.
Görüldüğü gibi, lehe düzenlemeler getiren 387 sayılı K.H.Kararnamenin ruhsatsız silah taşıyanlara uygulanacağı kuşkusuzdur. Ancak, aynı Kararname 299 sayılı Kararname uyarınca bulundurma ruhsatına bağlanmış silahını taşıyanlara da uygulanacak mıdır? Çözülmesi gereken sorun budur.
387 sayılı K.H.Kararnamedeki sınırlama sadece yöre ve süre yönündendir. Kararnamede, 299 sayılı Kararnameden yararlanıp bulundurma ruhsatlı silahı olanların yararlanamayacaklarına ilişkin ayrık bir hüküm yoktur.
Kaldı ki;
Kararnamede yer alan "Menşeine bakılmaksızın" ibaresi;
Menşei ne olursa olsun her tür silah için bu kararnamenin uygulanacağını, bu menşein 299 sayılı Kararnameden kaynaklanan bulundurma ruhsatı olması halinde dahi evleviyetle uygulanacağını gösterir.
Bu durumda olanların, 387 sayılı Kararnameye dayanarak bulundurma ruhsatlarını taşımaya dönüştürmek için taşıma ruhsatı almak üzere yönetime başvurabilecekleri, bunun doğal sonucu olarak da bu dönemde haklarında 6136 sayılı Yasa ile TCK.nun ilgili hükümlerinin uygulanamayacağı tabidir. Çünkü; kendisine ruhsat verilip verilmeyeceği henüz belli olmayan ve kaleşinkof ve benzeri vahim nitelikli silahları taşıyanlara uygulanacak bir kararnamenin kişiliği yönünden olumlu olduğu idarece saptanıp, tabancasına bulundurma ruhsatı verilmiş olan kimselere uygulanmayacağını kabul, kararnamenin çıkarılış amacına ve genel hukuk ilkelerine ters düşer.
Bu nedenle, olay günü 299 sayılı K.H.Kararname uyarınca bulundurma ruhsatına bağlanan silahını taşıyan sanık hakkında bu dönemde 6136 sayılı Yasa ile TCK.nun ilgili hükümlerinin uygulanma olanağı yoktur. Sanığa ceza verilemez. C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile özel daire onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün Kanun Hükmündeki Kararnamenin uygulama koşullarının araştırılması yönünden bozulmasına karar verilmiştir:
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri; "387 sayılı, Kararnamenin ruhsatsız silahlar için çıkartıldığını 299 sayılı Kararnameden yararlanıp silahları bulundurma ruhsatı alanların bu silahlarını taşımaları halinde 387 sayılı Kararnameden yararlanamayacakları" görüşü ile özel daire onama kararına uygun olarak itirazın reddi yönünden oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı itirazının kabulüne, özel daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün açıklanan nedenle ( BOZULMASINA ), 12.2.1990 gününde yasal çoğunlukla karar verildi.