 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1990/40
K: 1990/99
T: 02.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sanık Ahmet Şükrü K.'in 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca 1 sene hapis, 900 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Çayıralan Asliye Ceza Mahkemesince verilen (...) hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi 9.1.1990 gün 10325/115 sayı ile hükmün onanmasına, "3250 sayılı Af Yasasının yürürlük tarihi içerisinde satmak suretiyle elinden çıkardığı ve teslim olanağından yoksun tabancadan dolayı sanığın hükümlendirilmesine yasal olanak bulunmadığı ve sanığın Af Yasasından yararlandırılması gerektiği karşı oyu ile çoğunlukla karar vermiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı 2.2.1990 gün 15 sayı ile;
"3250 sayılı Yasanın ek 3. maddesine göre, yasanın yürürlğe girdiği tarihten itibaren 60 günün mesai bitimi arasında silahları kendiliğinden veya uyarı üerine teslim edenler hakkında takibat yapılamaz. Sanık 1985 yılında silah sattığı kişiyi söylemek, suretiyle, bu yasadan yararlanmak için gerekli olan ve başka türlü belirtilemeyeceği teslim irade ve isteğini açıkça ortaya koymuştur."
Gerekçesiyle itiraz ederek özel Daire onama kararının kaldırılarak yerel Mahkeme hükmünün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosya içeriğine göre;
1971 yılında satın aldığı ruhsatsız tabancayı 1985 yılı ilkbaharında başkasına satan ve 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 2305 sayılı Yasaya 3250 sayılı Yasa ile eklenen Ek-3. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.
2305 sayılı Yasaya, 3.1.1986 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 3250 sayılı Yasa ile eklenen Ek-3. madde;
"Bu kanunun 1. maddesinde sayılan silah, mermi, patlayıcı madde, diğer alet ve benzerlerini 21 Ocak 1982 günü ile bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 ıncı günün mesai bitimi arasında resmi makamlara kendiliğinden veya çağrı veya uyarı üzerine teslim edenler, yerlerini bildirenler ile güvenlik kuvvetleri veya diğer yetkililerce bulunabilecek yerlere bırakmak suretiyle terk edenler hakkında takibat yapılmaz, hükmolunmuş cezalar yerine getirilemez ve kanuni sonuçları ortadan kalkar..."
hükmünü getirmiştir.
Metni yukarıya alınan 2305 sayılı Yasanın Ek-3. maddesinden belirlenen 60 günlük süre, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte elinde ruhsatsız olarak silah, mermi, patlayıcı madde, diğer alet ve benzerlerini bulunduranlarla ilgilidir. Yasanın yürürlüğe girdiği 3.1.1986 gününden önce silahını elinden çıkardıkları için teslim olanağı bulunmayanların, silahını teslim etme veya yerlerini bildirme yükümlülüklerinden sözedilemez. Bu nedenle 3250 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce silahını elinden çıkaranlar hakkında Ek-3. madde; 60 günlük süreye bakılmaksızın uygulanmalıdır.
Olayda, 3250 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra, hakkında soruşturma yapılan ve zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verilen Mustafa K.'ın beyanı üzerine sanık, ruhsata tabi olan tabancayı satın aldığını ve ruhsatsız olarak bulundurarak 1985 yılı ilkbaharında Şıh Ali I.'a sattığını söylemiş, yapılan arama sonucu 18.4.1986 günü suça konu tabanca, Şıh Ali I.'ın yeğenine ait evde bulunmuştur.
Sanık tabancasını 1985 yılında sattığından 3.1.1986 günü 3250 sayılı Yasa yürürlüğe girdiğinde, resmi makamlara teslim edememiştir. Ancak, silahı sattığı kişiyi söylemek suretiyle 3250 sayılı Yasadan yararlanmak için gerekli olan ve başka türlü belirtemeyeceği teslim irade ve isteğini açıkladığından, itirazın kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üyeler, "yasada belirtilen süre kesindir. Sürenin bitim tarihi 3.3.1986 dır. Olay 18.4.1986 günü ortaya çıkmıştır. Bu nedenle itirazın reddine karar verilmelidir." gerekçesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile sanık Ahmet Şükrü K. hakkındaki özel Daire onama kararının kaldırılmasına, yerel Mahkeme hükmünün bu sanıkla ilgili bölümünün BOZULMASINA 12.3.1990 günlü müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 2.4.1990 günü yapılan ikinci müzakerede 2/3'ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.