 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1990/240
K: 1990/256
T: 05.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Yayın yolu ile komünizim propogandası yapmak suçundan sanık Asuman Özcan'ın beraatine ilişkin İstanbul 1. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 15.6.1989 gün ve 1988/259-1989/156 sayılı hüküm Devlet Güvenlik mahkemesi savcısının temyizi üzerine 9. Ceza Dairesince incelenerek 29.9.1989 gün ve 2404-3837 sayı ile;
"Suça konu" Sendikalar üzerine muharebe olarak grev" isimli kitap tüm olarak incelendiğinde ve özellikle 34,38,47,52. maddelerinde iktisadi grevin politik amaçlı genel greve, onun da düzeni ele geçirmek için ayaklanmaya dönüştürülmesi tezinin sistemli biçimde işlenerek neticede proletarya iktidarının önderliği ve böylece komünİzm propagandası yapıldığı anlaşılmasına göre TCK.nun 162. maddesi gözönünde tutularak sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan ve suça konu kitap içeriğine uymayan bazı düşüncelerle beraat kararı verilmesi
İsabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 16.7.1990 gün ve 1989/302-1990/133 sayı ile,
Gerek Anayasamız gerekse TCK.nun 141. maddesi sınıf iktidarını değil sınıf tahakkümünü ve diktatörlüğünü yasaklamıştır. Suça konu kitapta sınıf tahakkümüne ve diktatörlüğüne varacak faaliyetlerden söz edilmediğine göre sınıf iktidarını öngören sanığın eyleminde TCK.nun 142. maddesinde yazılı suçun unsurları bulunmamaktadır." biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya C. Başsavcılığının onama isteyen 10.9.1990 gün ve 4027 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre sanık hakkındaki beraate ilişkin hüküm Özel Dairece suçun subuta erdiğinden bahisle aleyhe bozulduğu halde aleyhe vaki bu bozmayı karşı sanık dinlenilmeden direnme kararı verilmiştir.
CMUK.nun 2306 Sayılı Yasa ile değişik 326. maddesinin 2 net fıkrası sanık hakkında verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise sanığın dinlenilmesi gerektiği hükmünü içermektedir. Yasanın bu amir hükmüne karşın aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı saptanmadan direnme kararı verildiğine göre hükmün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu sebepten bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Sair yönleri incelenmeksizin öncelikle yukarıda açıklanan nedenle Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına 5.11.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.