Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1990/231
K: 1990/250
T: 22.10.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Satmak maksadıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Necati'nin TCY.nın 403/3-4, 59. maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay ağır hapis ve 8333 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi)nce 1.11.1989 gün ve 114/248 sayı ile verilen hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, dosyayı adli tatilde inceleyen Yargıtay nöbetçi Ceza Dairesi, 24.7.1990 gün ve 3249/3577 sayı ile;
(İnceleme kapsamı dışında kalan diğer sanık Gülefer'in sübutu kabul olunan fiili, uyuşturucu kullanmaktan ibaret olup, iştirakin sözkonusu olmaması,sanık Necati'nin ihbar üzerine yakalandığı cihetle, cürmün ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunması halinin oluşmaması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına) karar vermiş,
C. Başsavcılığı ise, 8.8.1990 gün ve 51 sayı ile; (Sanık Necati yakalandıktan sonra uyuşturucu maddeyi Gülefer'den aldığını söylemiş, adı geçenin uyuşturucu madde ile birlikte yakalanmasına yardım etmiştir. Bunun sonucunda, Yerel Mahkeme sanık Necati'nin beyanını atfı cürüm olarak değerlendirmiş ve Güleferi içmek maksadıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkum etmiştir. Mahkemenin bu kabulü sanık Necati aleyhine sonuç doğurmamalıdır. "Kanun iştirak etmiş olan kimse tabirini kullanmış olmakla" beraber, esas amacın diğer failler ve uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi olduğu açıktır) görüşüyle itiraz etmiştir.
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Uyuşturucu madde sattığı ihbar edilen sanık Necati'den zabıtaca numarası saptanmış para ile uyuşturucu madde satın alındığı, izlemeyen alınan sanığın, evinde suça konu uyuşturucu madde ile yakalandığı, sorgusunda bu uyuşturucu maddeyi Gülefer'den aldığını söyleyip, onun da suç konusu uyuşturucu madde ile yakalanmasını sağladığı, Gülefer hakkındaki uyuşturucu madde ticareti yapıldığına ilişkin sanık beyanı suç atma niteliğinde kabul edilerek, Yerel Mahkemece sanık Gülefer'in TCY.nın 404/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakta, bu oluş hususunda Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın konusu, evinde yakalanan uyuşturucu maddeyi, Gülefer'den satın aldığını söyleyerek, onun, suça konu uyuşturucu madde ile yakalanmasını sağlayan sanık Necati hakkında TCY.nın 404/son maddesinde düzenlenen, "cezadan özel indirim" yapılması hükmünün uygulanma yeri bulunup bulunmadığı hususudur.
Sorunun çözülebilmesi için öncelikle uyuşturucu madde temini suçları ile korunan hukuki yarar, bir başka deyimle suçun hukuki konusu üzerinde durmak gerekir.
Bilindiği üzere uyuşturucu madde temini suçu, TCY.nın "Ammenin Selameti Aleyhinde Cürümler" başlığını taşıyan yedinci babında ve "Umumun sıhhatine yenecek ve içilecek şeylere müteallik cürümler" adını taşıyan üçüncü faslında yer almış bulunmaktadır. Buna göre Yasanın sistematiğinden, korunmak istenen hukuki değerin "Genel Sağlığı Koruma" veya "Kamunun Esenliği" olduğunu kabul etmek gerekir. Bu haliyle uyuşturucu maddelere ilişkin suçlar "tehlike" ve "mefruz tehlike" suçlarıdır.
Yasa koyucu uyuşturucu maddelere ilişkin suçları cezalandırmakla; bireyi uyuşturucu maddenin etkisinden korumak ve sonuçta toplumu uyuşturucu madde kullanımının dolaylı etkilerine karşı koruma altında tutmak amaçlarını gütmüştür.
Kısaca diyebilir ki uyuşturucu maddeye ilişkin suçlarda, hukuken korunmak istenen değer, bireyin ve sonuçta toplumun esenliği olduğu kadar, ulusal sınırları da aşan tehlike ile aşmak zorunluluğudur.
Suçla korumak istenen değeri bu şekilde belirledikten sonra, TCY.nın 404/son maddesinde düzenlenen "cezadan özel indirim" haline bakmak gerekir.
Buna göre; "Bu cürümler haber alındıktan sonra, cürmün meydana çıkmasına veya şeriklerinin yakalanmasına hizmet ve yardım eden kimseler hakkında ... "denilmek suretiyle "cezadan özel indirim" hali düzenlenmiştir.
Burada önemli olan, uyuşturucu madde temin suçu haber alındıktan sonra, sanığın suç ve suç ortaklarının yakalanmasına, uyuşturucu maddeyi aldığı veya kendisine ait olsa bile bulunduğu yeri bildirerek meydana çıkmasına hizmet etmiş olması halidir.
Zira, yukarıda açıklandığı gibi uyuşturucu madde temin suçları bir tehlike suçu olup, bu suçla korunan hukuki yarar genel kamu esenliğidir. Sanık suçu haber aldıktan sonra olsa bile, uyuşturucu maddeyi sağladığı kişiyi veya uyuşturucu maddenin bulunduğu yeri bildirmekle suçlu ve suça konu maddenin ele geçirilmesine, dolayısıyla genel kamu esenliğini korumayayönelik uyuşturucu madde temin suçuyla mücadeleye katkıda bulunmuş olacağından, olaydaki konumu TCY.nın 64. ve 65. maddelerinde açıklanan biçimde iştirak koşullarında olmasa bile hakkında cezadan özel indirimi düzenleyen TCY.nın 404/son maddesinin uygulanması gerekir.
Bu itibarla itirazın kabulüne karar verilmelidir.
Karşı oy kullanan Kural Üyeleri; sanığın, Gülefer'le TCY.nın 64 veya 65. maddesinde öngörülen biçimde iştirak koşulları içerisinde suçu işlemediği, bu nedenle hakkında TCY.nın 404/son maddesinin uygulanma yeri bulunmadığı görüşünü benimseyen nöbetçi Ceza Dairesi kararının yerinde bulunduğunu ileri sürerek istemin reddi gerektiğini belirtmişlerdir.
 
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı itirazının kabulüyle, Özel daire onama kararı kaldırılarak, hükmün bu sebepten BOZULMASINA, 22.10.1990 gününde 2/3'ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini