 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1990/184
K: 1990/215
T: 08.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Akli dengesi yerinde olmayan mağdure M.A.'nın ırzına geçmek suçundan sanık M.G.'nın TCK.'nun 416/1, 418/2, 59 ve 2918 sayılı Yasanın 119. maddeleri uyarınca 8 sene 9 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sürücü belgesinin süresiz olarak geri alınmasına toplam 400.000 lira manevi tazminatın sanıktan alınarak katılanlar H. ve C. 1989 gün ve 79/149 sayılı hüküm sanık vekili ve C. Savcısının temyizi üzerine 5. Ceza Dairesince incelenerek 27.2.1990 gün ve 360/1064 sayı ile;
".. Akıl hastalığı nedeniyle beyanlarına itibar olunamayacağı tıbben tesbit edilen mağdurenin çelişik ifadelerinden başkaca sanığın müsnet suçu işlediğini kabule yeterli açık ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 17.4.1990 gün ve 38/41 sayı ile;
"Sanığın savunmalarıyla eşi Z. G. ve tanık G.D.'nin anlatımları çelişkili ve tutarsızdır. Mağdurenin aşamalarda değişmeyen açıklamaları 14.7.1989 tarihli raporla doğrulandığına göre Özel Daire bozma kararındaki görüşe iştirak edilmemiştir" biçimindeki açıklamalarla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de sanık vekili ve C. Savcısı tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya C. Başsavcılığının bozma isteyen 11.6.1990 gün ve 3018 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu. Gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
zeka geriliği olan mağdurenin olay günü sanığın evine geldiği, bu arada eşinin komşuya gitmesinden yararlanan sanığın mağdurenin bir kaç keç ırzına geçip kızlığını bozduğu iddiasıyla açılan davada Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık var olan delillerin mahkumiyet hükmü kurulmasına yeterli olup olmadığına ilişkindir.
Aşamalarda yüklenilen suçu işlemediğini savunan sanık hakkındaki mahkumiyet hükmü mağdurenin iddiasına ve ... Devlet hastanesince düzenlenen 14.7.1989 tarihli rapora dayandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapora göre zeka geriliği nedeniyle ifadelerine itibar edilemiyeceği saptanan mağdurenin anlatımları, sevişmenin biçimi ve cinsel birleşmenin sayısı ve zamanı yönünden çelişkilidir.
Tanıklar Z.G. ve G.D.'nin anlatımlarına göre; mağdure ile sadece beş dakika kadar başbaşa kaldığı anlaşılan sanığın bu kısa zaman dilimi içerisinde yüklenilen suçu işleyebileceği mümkün görülmediğinden, ifadelerine itibar edilemiyeceği tıbben tesbit edilen mağdurenin çelişik anlatımlarına itibar etmeye olanak yoktur.
Bu nedenle sanığın aksi kanıtlanamayan, üstelik tanık beyanlarıyla da doğrulanan tutarlı savunmasına karşın, mağdurenin ırza geçmenin sayısı ve biçimi hakkında değişiklik gösteren anlatımlarına dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri direnme kararındaki gerçeklerin yeterli olduğunu belirterek hükmün onanması gerektiği yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına istem gibi 8.10.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.