 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1990/143
K: 1990/167
T: 04.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sahtecilik suçundan sanık Ertuğrul'un TCY.nın 342/1, 59. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Muğla Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.12.1988 gün 129/265 sayılı hüküm sanık vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi 25.4.1989 gün 2858/4074 sayı ile hükmün onanmasına karar vermiş karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine Özel Daire 6.10.1989 gün 6816/7639 sayı ile istemin kabulüne paranın uzunca bir süre ödenmemesi nedeni ile enflasyon ticari faiz alınacak paranın kullanılarak elde edilecek normal gelirlerin sahteciliğe konu miktara ulaşıp ulaşmayacağı araştırılarak sonucuna göre TCK.nun 347. maddesini uygulanması olanağının değerlendirilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermiş,
Yerel Mahkeme 20.12.1989 gün ve 216-226 sayı ile
"Davanın iki şikayetçisi vardır. Hasan, 200.000 lira kefil olmuş ve sonradan düzeltme yapmaya icazet vermemiştir. Hasan'ın sorumlu olduğu 200.000 lira enflasyon hızı faiz durumu sanığın çalıştırarak elde edeceği kara göre 1.200.000 liraya çıkamaz. Bu hususun tartışılmasına dahi gerek yoktur. Bono iki ay vadeli olup vadesi gelmeden tahrifat yapılarak tahsile konulmuştur. uzunca bir süre geçmemiştir" gerekçesiyle "bozmaya uyulması gerektiği karşı oyu ile" ve oyçokluğuyla önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi C. Savcısı ve sanık vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemli 16.5.1990 tarihli tebliğnamesiyle birinci başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel kurulunca okundu :
Ceza Genel Kurulunda duruşmalı inceleme yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından sanık vekilinin duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerine yapılmasına karar verildikten sonra gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : TCY.nın 347. maddesinde sahtecilik suçlarını kapsayan hafifletici neden düzenlenmiştir. Bu maddenin uygulanabilmesi için failin gerçek bir olayın ispatını sağlamak amacıyla hareket etmiş olması gerekir. Fiilin belirtilen saikle işlenmesi hafifletici sebep olarak kabul edilmiştir. Diğer bir deyişle öngörülen hafifletici sebep objektif olmayıp subjektiftir. Fail iyi niyetle ve olayın doğruluğuna inanarak hareket etmiş olduğu takdirde cezasının indirilmesi gerekir.
Olayımızda davaya katılan Mehmet sanıktan ev eşyası alarak bono vermiş borcunu ödeyemeyince bu kez ikiyüzbin lira nakit para almış başka yerden vadeli eşya alarak peşin parayla sattıktan sonra borcunu ödemeyi kabul etmiştir. Aldığı nakit para karşılığında diğer şikayetçi ile birlikte ikiyüzbin liralık yeni bir bono düzenleyerek sanığa vermişlerdir.
Taraflar arasında alım satımdan kaynaklanan bir hukuki ilişki mevcuttur. Şikayetçi Mehmetin borçlusu olduğu toplam miktarı 997.000 lira tutarındaki dokuz adet bono ödenmeyerek protesto edilmiştir. Sanık, bu alacaklarını sağlamak gecikmeden ve enflasyondan kaynaklanan zararını karşılamak amacıyla ikiyüzbin lira olarak düzenlenen senetteki borç miktarını 1.200.000 lira olarak düzelttikten sonra tahsiline tevessül etmiştir. Bu nedenle TCY.nın 347. maddesinin uygulanması gerektiğinden direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi BOZULMASINA 4.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.