 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1990/128
K: 1990/151
T: 28.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sahtecilik suçundan sanıklar Mehmet ve Selahattin TCK.nun 342/2, 80 ve 59. maddeleri uyarınca 3'er sene 10'ar a 20'şer gün ağır hapis cezalarıyla cezalandırılmalarına ilişkin Ünye Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.7.1989 güne ve 1987/107 - 1989/112 sayılı hüküm sanıkların temyizi üzerine altıncı ceza dairesince incelenerek 28.3.1990 gün ve 1989/7360-1990/2258 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı 9.5.1990 gün ve 31 sayı ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı;
"Oluşta ve eylemin subutunda anlaşmazlık yoktur.
Tartışma ve uyuşmazlık bu eylemin hangi nitelikte bir suçu oluşturacağı noktasında toplanmaktadır.
Medeni Kanunun 150. maddesi boşanma davalarında hakime HUMK.nun 240. maddesindeki genel hükme oranla daha geniş ve serbestçe delil takdiri yetkisini vermiştir. Hakim bu yetkiye dayanarak her zaman tarafların duruşmada hazır bulunmalarını isteyebilir. Dinlenen tanıklara itibar etmeyerek boşanma davasının reddine karar verebilir.
Bu nedenle tebligattaki hile tek başına sahte ilamın alınmasına yetmez ve sağlamamıştır.
Sanıkların hileli tebligatla sınırlı olarak 7201 sayılı yasanın 55/c madesi uyarınca cezalandırılmaları gerekir.
Kabule göre de sahte ilam oluşturulması sureti ile yapılan sahtecilik eylemi tektir. Bu tek eylemden dolayı verilen cezanın TCK.nun 80. maddesiyle artırılması yolsuzdur" görüşü ile özel Daire onanma kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir. Dosya, birinci başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Katılan Fatma ile evli olan sanık Mehmetin Almanya'da bırakıp geldiği eşinin orada olduğunu bildiği halde, Ünye ilçesi Göbü Köyünü eşinin adresi gösterip 12.5.1986 tarihinde eşi aleyhine İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesine boşanma davası açtığı diğer sanık Selahattinin gösterilen adrese mahkemece çıkartılan tebligatları "katılanın Almanya'da olduğunu bildiği halde birlikte sakin amcaoğlu " diye almak suretiyle davanın gıyapta yürüyüp sonuçlanmasını ve tarafların boşanmalarına ilişkin 11.7.1986 tarihli kararın kesinleşmesini sağladığı, Türkiye'ye döndüğünde duruma müttali olan katılan Fatmanın 7.11.1986 tarihinde kesinleşen bu karar aleyhine iadei muhakem yoluna gitmesi üzerine kaldırılan boşanma kararının ikinci hukuk dairesince onandığı anlaşılmaktadır.
Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasında oluş ve subutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık suçun niteliğine ilişkindir.
7201 sayılı Tebligat kanunun 55. maddesi bu yasanın düzenlendiği hususlara aykırılı eylemlerinin yaptırımıdır. Sanıkların anlaşarak değişik adres göstermeleri tanık bulmaları, tebligatları almaları ve diğer tüm çabaları mahkemeyi yanıltarak sahte ilam almak amacına matuf bulunduğuna ve bu amaca ulaştıklarına göre olayda sahtecilik suçu oluşmuştur. Ceza genel kurulunun duruksamasız uygulamaları da bu yöndedir. 26.1.1987 gün ve 1986/448-1987/11 sayıı 7.11.1988 gün ve 364/445 sayılı kararları gibi,
Ancak;
Sanıklar bu eylemleriyle bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünü birden çok ihlal etmemişlerdir. Sahte oluşturulan ilam tekdir. Tek olan bu sahtecilik eyleminden dolayı TCK.nun 80. maddesi ile artırma yapılarak sanıklara fazla ceza tayini yasaya aykırıdır. C. Başsavcılığı itirazanını açıklanan bu sebeple kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : C. Başsavcılığı itirazarını sanık hakkındaki cezanın TCK.nun 80. maddesiyle artırılmasının yerinde olmadığı sebebiyle kabulüne özel Daire onama kararı kaldırılarak Yerel Mahkeme hükümün bu sebeple BOZULMASINA 28.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.