 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/7-326
K: 1989/387
T: 04.12.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- YURDA KAÇAK OLARAK OTOMOBİL SOKMAK
- YURT DIŞINA DÖVİZ VEYA TÜRK LİRASI ÇIKARMAK (SUÇUN İŞLENDİĞİ TARİH)
- ZAMANAŞIMI
ÖZET: Otonun ithali ile ilgili işlemler; yasal olup, ithalatta usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle, aracın yurda kaçak olarak sokulduğu ve kaçak olma vasfını devam ettirdiği ve bu nedenle suç tarihin temadinin sona erdiği, araca el koyma tarihi olan 28.4.1986 günü olduğu kabul edilemez. Kaldıki suçun sübutu halinde sanıkların eylemi, 1567 sayılı Yasa ve ona istinaden çıkarılan Tebliğlere aykırı olarak yurt dışına 21.7.1981 tarihinden önce izinsiz döviz veya Türk Lirası çıkarmaktır.
(1567 s. TPKK. K.)
Kaçakçılık suçundan sanıklar Gürcan, Rabia, Vedat, Abdi, Mehmet'in beraatlerine, otonun sahibine iadesine ilişkin, (Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nce verilen 23.6.1987 gün 212/190 sayılı hükmün davaya katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 29.12.1981 gün 23016/13351 sayı ile;
"Sanıklar Rabia ve Mehmet'in sorguları yapılmadan duruşmanın gıyaplarında bitirilmesi suretiyle CMUK.nun 135, 236. maddelerine muhalefet edilmesi isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 31.3.1989 gün 44/66 sayı ile;
"Olayda teşekkül yoktur. Otonun gümrüklenmiş piyasa değeri otuz milyon liranın altındadır. Eylem sadece para cezasını gerektirmektedir. Olay tarihinden itibaren 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuştur" gerekçesiyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına, otonun gümrük mevzuatı dahilinde iadesine karar vermiş, hükmün temyizi üzerine Özel Daire, 3.10.1989 gün 4997/8861 sayı ile;
"Suç tarihi temadinin sona erdiği, sanık Gürcan'ın elinde aracın yakalanıp alıkonulduğu 28.4.1986 tarihi olduğu cihetle, karar tarihinde zamanaşımı tahakkuk etmediği gözetilmeden sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmesi" isabetsizliğinden bozmuştur.
Yargıtay C. Başsavcılığı, 13.11.1989 gün 71 sayı ile;
"Sanık Gürcan'a yükletilen suç 20.7.1981 tarihinde mevzuata aykırı olarak yurt dışına izinsiz döviz veya Türk Lirası çıkarmak, permi satın almak, diğer sanıkların eylemleri de bu suçlara iştirakdir. İthalatın usul ve yasalara uygun olduğu vakıası karşısında söz konusu aracın yurdumuza kaçak olarak sokulduğu ve el konulduğu tarihte de kaçak olma vasfını devam ettirdiği söylenemez. Olsa olsa, ithalat tarihindeki mevzuata aykırılık sözkonusudur ki, bu halde de zamanaşımı gerçekleşmiştir.
İthalle ilgili işlemlerin yasal olmadığına dair iddia olmadığından, el koyma tarihinde aracın kaçak olduğu ve kaçak olma vasfını devam ettirdiği, temadinin devam ettiği düşünülemez" gerekçesiyle, itiraz ederek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasını ve hükmün onanmasını talep etmiştir.
Dosya, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Sanıklardan Gürcan'ın, Almanya'dan aldığı otoyu, sanık Mehmet'e getirmiş, olay tarihinde yürürlükte bulunan Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki 17 sayılı Karar ve 7/13948 sayılı Karara ilişkin Seri III, No 18 sayılı bedelsiz İthalat Tebliği'ne uygun olarak, permi sahibi olan sanık Rabia adına yurda ithal edilmiş ve diğer sanıklar gümrük ile kambiyo işlemlerini takip etmişlerdir.
21.7.1981 tarihli irsaliye ile yurda girişi yapılan oto, Rabia adına İstanbul Trafik Şubesi'ne kayıt ve tescil edilmiştir. Daha sonra sanık Gürcan'a satılarak devir ve tescili yapılan otoya, şikayet üzerine 28.4.1986 günü görevlilerce el konulmuştur.
Otonun ithali ile ilgili işlemler; yasal olup, ithalatta usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle, aracın yurda kaçak olarak sokulduğu ve el konma tarihinde kaçak olma vasfını devam ettirdiği ve bu nedenle suç tarihinin, temadinin sona erdiği, araca el koyma tarihi olan 28.4.1986 günü olduğu kabul edilemez.
Kaldı ki, suçun sübutu halinde sanıkların eylemi, 1567 sayılı Yasa ve ona istinaden çıkarılan Tebliğlere aykırı olarak yurt dışına 21.7.1981 tarihinden önce izinsiz döviz veya Türk Lirası çıkarmaktır.
Bu itibarla suç tarihi, 21.7.1981 günü olup itirazın kabulüne karar verilmelidir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme direnme hükmünün (ONANMASINA), 4.12.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.