 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1989/6-296
K:1989/354
T:20.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HIRSIZLIK
- CEZAYI ARTIRICI NEDENLER
ÖZET : Olay gecesi birlikte gezen sanıklar; mağdura ait mağazadan hırsızlık yapmaya karar verdikleri, firari iki sanığın mağaza kilidini kırmayı üstlendikleri, diğer iki sanığın ise olay yerine 50 metre uzaklıktaki bir evde gözcü olarak kaldıkları, hırsızlık yapıldığı sırada olay yerinde hazır bulunmadıkları anlaşıldığına göre; hırsızlık suçunu ortaklaşa işlemeyi kararlaştıran, ancak suçun işlenmesi sırasında suç yerinde bulunmayan sanıklar hakkında TCK. nun 493/son fıkrası ile uygulama yapılması doğru değildir.
(765 s. TCK. m. 493/son)
Hırsızlık suçundan sanık Behzat'ın TCY.nın 493/1-son 522, 59, Ahmet'in ise 65/3. madde uygulanmak suretiyle cezalandırılmalarına ilişkin, (Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi)nce 20.10.1988 gün ve 323-449 sayı ile verilen hükmün sanıklar tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen 6. Ceza Dairesi, 26.1.1989 gün ve 12843-728 sayı ile;
(Sair itirazları yerinde görmeyerek;
1- Eylemin ikiden ziyade kimse tarafından birlikte işlendiğini gösterir kesin kanıtlar karar yerinde açıklanıp tartışılmadan TCY.nın 493/son fıkrası ile uygulama yapılması,
2- Kabule göre,
Suça gözcü olarak katılan sanık Behzat hakkında TCY.nın 65/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi) isabetsizliğinden bozmuş,
(2) numaralı bozma nedenine uyarak gereğini yapan Yerel Mahkeme ise 27.4.1989 gün ve 236-228 sayı ile; suça gözcü olarak katılan sanıkların suçu firari iki arkadaşları ile birlikte işledikleri gerekçesiyle (1) numaralı bozmaya karşı önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de sanıklar tarafından süresinde verilen dilekçeler ile temyizi üzerine dosya C. Başsavcılığı'nın "onama" isteyen 19.10.1989 gün ve 6/ 7221 sayılı tebliğnamesiyle, 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nda okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Olay gecesi birlikte gezen sanıkların; mağdura ait mağazadan hırsızlık yapmaya karar verdikleri, firari sanıklar İlhami ile Hasan'ın mağaza kilidini kırmayı üstlendikleri, diğer sanıklar Behzat ile Ahmet'in olay yerine 50 metre uzaklıktaki Behzat'ın evinde gözcü olarak kaldıkları ve hırsızlık yapıldığı sırada olay yerinde hazır bulunmadıkları aksi kanıtlanamayan sanıkların savunmaları ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
YCGK.nun 23.1.1967 gün ve 37/10 sayılı kararında da açıklandığı üzere, ikiden fazla kimselerin işledikleri hırsızlık suçlarında, ilgili maddelerin son fıkralarının haklarında TCY.nın 64/1. maddesi uygulanabilen maddi-asli faillerle, fiile fer'an iştirak etmiş olmakla birlikte suçun işlenmesi sırasında olay mahallinde bizzat bulunan şeriklere uygulanabileceği benimsenmektedir. Halbuki sanıklar olay sırasında olay mahallinde bulunmamışlar, 50 metre uzaklıktaki Behzat'ın evinde beklemişlerdir. O halde hırsızlık suçunu ortaklaşa işlemeyi kararlaştıran, ancak suçun işlenmesi sırasında suç mahallinde bulunmayan sanıklar Behzat ve Ahmet haklarında TCY.nın 493/son fıkrası ile uygulama yapılması isabetsizdir.
Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Sonuç : Yukarıda açıklandığı üzere, sanıkların temyiz itirazları yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 20.11.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.