Kardeşi Servet'e  müessir  fiilde  bulunmak  suçundan  sanık  Hacı  Ömer'in,  TCK.nun 456/2,457/1  ve 457/1. maddeleri uyarınca sonuç olarak 2 sene 18 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına  ilişkin,  (Sorgun Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 25.10.1988 gün ve 1987/87-1988/313  sayılı  hüküm, sanık vekilinin temyizi üzerine 4. Ceza Dairesi'nce incelenerek 22.2.1989 gün ve 1988/8133-1989/426 ile;

"Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine. Ancak;

1-  Sevk  edildiği  Yozgat  Devlet  Hastanesi'nde  (Kooperasyonu  zayıf  ve şuuru bulanık) bulunan müdahilin,  küreğin  demir  ve  künt  kısmının  havalesi ile (Sol ganeta oksipitale yakın  verteksten  başlayıp  oksipital  sınırına  kadar  inen  7-8 cm. uzunluğunda ve 1 cm. derinliğinde  kemiğe varacak derecede) yaralanmış olmasına ve müdahilin 2.4.1987 tarihinde hastaneye  yatırılıp,  20.4.1987 tarihinde taburcu edilmiş bulunmasına göre hastanede tedavi gördüğü  süre  ve  yaranın  vehameti  de  nazara  alınarak  işbu  sebep açıkca belirtilmek suretiyle  7.4.1987 tarihinde  yayınlanan  aynı  gün  yürürlüğe  giren  3334  sayılı  Yasa ile değiştirilen  Adli  Tıp  Kurumu Kanununun 15. maddesi uyarınca, yaraların mutad iştigali ve hayati  tehlike  tevlit  edip  etmediği  Adli  Tıp  Genel  Kurulu'ndan sorulup sonucuna göre sanığın  hukuki  durumunun  tayini  gerekirken  Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu nun 16.2.1988 gün  ve  4133/3548 sayılı  kararı hilafında ve eksik soruşturma ve yazılı gerekçe ile hüküm kurulması,

2- Sanığa noksan yargılama gideri hükmolunması "

İsabetsizliğinden bozulmuştur.

Yerel  mahkeme  ise,  28.3.1989  gün  ve  46/38  sayı  ile (2) nolu bozma nedenine uyup gereğini yerine getirdikten  sonra  (1)  nolu  bozma  nedeni  hakında  "...Yozgat  Devlet Hastanesi ve  Adli  Tıp  3.  İhtisas  Kurulu  tarafından  verilen  raporlar  arasındaki çelişkiler nedeniyle mevcut  raporlar  ve  ekleri  Adli  Tip  Genel  Kurulu'na  gönderilmiştir. Ancak, Kurum başkanı sorulan hususların Adli Tıp Kanununun 15. maddesinde yazılı sebeplere müstenit olmadığı gerekçesiyle konuyu Genel Kurula sevk etmemiştir.

Bu durum karşısında mahkemece yapılacak başkaca işlem kalmadığından, oluşa ve katılanın hastanede  yatma  süresine  uygun  olan  Yozgat Devlet Hastanesi tarafından verilen rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur" biçimindeki açıklamalarla direnmiştir.

Bu hüküm de, sanık vekili tarafından süresinde temyizi üzerine, dosya C.Başsavcılığı'nın  bozma isteyen  21.6.1989  gün  ve  4304  sayılı  tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Dosya içeriğine göre;

Katılan Servet ile kardeş olan sanığın aynı bahçe içerisine  yapılmış  evlerde oturdukları,  olay  günü  müşterek  bahçeye  gübre  dökülmesi  üzerine aralarında tartışma çıktığı, tartışmanın fiili  mücadeleye  dönüşmesi  üzerine  sanığın  elinde  bulundurduğu küreğin demir kısmı ile katılanı başından yaraladığı anlaşılmaktadır.

Özel  Daire  ile  Yerel  Mahkeme  arasındaki  uyuşmazlık,  katılana  ait  raporların  Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilip incelettirildikten sonra,  sanığın  hukuki  durumunun  tayin edilmesine ilişkindir.

Yerel  Mahkeme,  Özel  Daire  bozma gerekçesine uygun olarak Adli Tıp Genel Kurulu'ndan görüş  sorduğunu  ancak,  konuyu  Genel  Kurula  sevk ettiremediği için oluşa ve katılanın hastanede  yatma  süresine uygun olan Yozgat Devlet Hastanesi raporuna itibar edip sanığın hukuki  durumunu  tayin  ettiğini  belirtmişse  de;  3334  sayılı Kanunla değişik 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 15. maddesinde Genel Kurul incelemesi için:

a) İhtisas kurulları ile ihtisas daireleri tarafından verilip de mahkemeler  ve savcılıklarca  mahiyeti  itibariyle  kanaat  verici  nitelikte  bulunmadığı  SEBEBİDE  zikredilmek suretiyle bildirilen işleri..." inceler kesin karara bağlar" hükmü yer almaktadır.

Bu açık hükümden anlaşılacağı üzere, ihtisas kurulları veya ihtisas daireleri tarafından verilip de  mahiyetleri  itibariyle  kanaat  verici  nitelikte  bulunmayan  işlerin, Adli  Tıp  Genel  Kurulu'nca  incelenebilmesi  için  Genel Kurul'a yazılacak müzekkerelerde incelettirilmek istenilen işe neden kanaat getirilmediğinin"  gerekçe  ve  sebeplerinin açıklanması gerekir.

Yerel  Mahkeme,  Adli  Tıp  3. İhtisas Kurulu tarafından verilen raporu neden kanaat verici bulunmadığını gerekçe ve nedenleriyle  açıklamadan  doğrudan  Genel  Kurula göndermiştir.

Mahkemenin bu açıklamalara uygun olarak mağdurdaki yaraların iş güce mani olma süresini ve hayati tehlike  tevlit  edip  etmediğini  Adil  Tıp  Genel  Kurulu'ndan  raporlarda  çelişkili gördüğü  hususları  ve  kanaat verici bulmayış nedenlerini belirterek yeniden sorup alınacak rapora göre karar vermesi gerekir.

Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 23.10.1989 tarihinde isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972