 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/379
K: 1990/17
T: 12.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 3167 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık M.Ö.'nin beraatine ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 21.4.1988 gün ve 1987/651 - 1988/295 sayılı hüküm katılan vekilinin temyizi üzerine 7. Ceza Dairesince incelenerek 20.4.1989 gün ve 1988/7450 - 1989/3597 sayı ile;
"Merpet Petrol ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret A. Şirketi ... Satış müdürü olan ve şirket adına çek düzenlemeye yetkili sanığın dava konusu çekleri düzenleyip imzaladığı ve keşideci durumunda bulunduğu, daha sonra görevden ayrılmış olmasının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı cihetle T.T.K.'nun 692 ve 693. maddeleriyle 3167 sayılı Yasanın öngördüğü unsurları içerir nitelikte tanzim edilen dava konusu çeklerin yasal süre içinde muhatap bankaya ibrazında karşılıksız çıkması ile müsnet suçun oluştuğu dikkate alınmadan yazılı gerekçeyle beraet karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 11.9.1989 gün ve 613/626 sayı ile karar yerinde açıklanan gerekçelerle direnmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından süresinde temyizi üzerine dosya C. Başsavcılığının bozma isteyen 25.12.1989 gün ve 10796 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre;
Merpet Petrol ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret A. Şirketi ... satış müdürü olan sanığın 25.5.1986, 7.6.1986, 10.6.1986, 15.6.1986 17.6.1986 ve 22.6.1986 tarihli çekleri düzenleyip imzaladıktan sonra katılan şirkete verdiği muhatap bankaya ibraz edilen bu çeklerden dördünün 6.6.1986 tarihli, ikisininde 27.5.1986 ve 16.6.1986 tarihleri itibariyle karşılıklarının bulunmadığı belirtilip ödenmediği, bu olay nedeniyle katılan şirket vekilinin 13.5.1987 tarihinde C. Savcılığına başvurup sanık hakkında şikayetçi olduğu anlaşılmaktadır.
3167 Sayılı Yasanın 16/2. maddesinde belirtildiği üzere karşılıksız çek vermek suçundan dolayı takibat yapılması çek hamilinin şikayetine bağlıdır. Yasada şikayetin süresi yönünden her hangi bir hüküm bulunmadığından bu suçlarda TCK.'nun 108. maddesinin uygulanması gerekir.
Anılan maddenin Takibi ancak şahsi dava ikamesine bağlı fiil hakkında selahiyettar kimse altı ay zarfında dava etmediği takdirde takibat yapılamaz hükmü karşısında çek hamilinin çekin karşılıksız bulunduğunu tesbit ettirdiği tarihten itibaren altı ay zarfında şikayetçi olması gerekmektedir.
İncelenen olayda suç konusu çeklerin 6.6.1986, 27.5.1986 ve 16.6.1986 tarihlerinde muhatap bankaya ibraz edilip karşılıklarının bulunmadığı saptandığına göre bu tarihlerle şikayetin yapıldığı 13.5.1987 tarihi arasında altı aydan fazla bir zaman geçmiştir. Şikayet süresinde değildir.
Bu itibarla TCK.'nun 108. maddesinde öngörülen altı aylık şikayet süresi geçirildikten sonra açılan dava sonunda kurulan hükmün açıklanan bu nedenlerle bozulmasına, CMUK.'nun 322. maddesi uyarınca işin esasına hükmedilerek konu davasının düşürülmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına şikayet süresi geçtikten sonra açılan kamu davasının düşürülmesine 12.2.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.