 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/35
K: 1989/91
T: 06.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sanıklar Yaşar Kuzu ve İsmail Çelik'in müşteki Mustafa Nalbant'ın Şabanözü ilçesinin sağlık mahallesindeki evinin ahır bölümündeki hayvanları çalmaya karar verip diğer sanık şoför Nurettin Tecim'le çalacakları hayvanları nakletmesi hususunda anlaşmaya vardıkları ve olay gecesi sanık Nurettin'in kaynolunu olay yerine iki kilometre mesafede park ettiği diğer iki sanığın müştekinin evine gelerek evin doğrudan doğruya müştemilatından sayılan ağır kısmındaki koyunları hırsızlayıp kendilerini beklemekte olan sanık Nurettin'in yanına gettittirerek onunla birlikte kamyona yükleyip Ankara istikametine götürürlerken, Çankırı-Ankara Karayolunun 7. kilometresinde trafik kontrolü yapan ekip tarafından durdurularak ehliyet ve diğer belgeler istenilmesi üzerine sanıklar Yaşa ve İsmail'in yakalanacakları korkusuyla kamyondan atlayıp kaçmalarıyla hırsızlığın meydana çıkarıldığı, anlaşılmıştır.
Sanıklar, Yaşar Kuzu ve İsmail Çelik'in olay tarihinde geceden sayılan bir zaman dilimi içerisinde, meskün bir hanenin doğrudan doğruya müştemilatından olan ahırdan hayvan çaldıkları sanık Nurettin Tecim'in de onlara yardım ve müzaharette bulunmak suretiyle suça fer'an iştirak ettiğinde, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın konusu konutun müştemilatından sayılan ahırdaki hayvanların geceleyin çalınmaları olayında TCK. 492. maddesinin 1 ve 9. bentlerinin birlikte ihlal edilip edilmediği ve dolayısıyla maddenin son fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağı hususudur.
TCK.'nun 492. maddenin 9. fıkrasına gre suç "meskun bir hanenin doğrudan doğruya müştemilatından olan veya duvarla çevrilmiş bulunan yerlerindeki hayvan hakkında işlenirse" tanımlanan hırsızlık fiili işlenmiş olacaktır. O halde bu tür vasıflı hırsızlığın oluşması hem (yer) ve hem de çalınanın (hayvan) bulunması koşullarına bağlanmıştır.
Buna göre fiilin meskun bir hanenin doğrudan doğruya müştemilatından olan yerdeki "Hayvan" hakkında işlenmesi gerekmektedir. Maddedeki şiddet sahibinin uyulanmasında (yer) koşul olarak gösterilip değerlendirilmiş bulunduğundan ayrıca fiilin zaman bakımından (gece veya gündüz) işlenmesi önemli değildir. Her iki zaman diliminde de maddedeki özel düzenlemeye göre ceza tayin edilmelidir. Ayrıca hırsızlığın yapıldığı yerin bina niteliği taşıdığı gözönüne alınarak gece işlenmesi halinde 492. maddenin 1. fıkrasına aykırılık durumunun doğduğu ve dolayısıyla son fıkra ile uygulama yapılması gerekeceği de düşünülemez.
Bu itibarla sanıkların temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir (Oybirliği ile).