 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/33
K: 1989/90
T: 06.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Bayram'ı kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten sanık Turgut'un, TCK.nun 448, 62, 51/1, 59. maddeleri uyarınca 10 sene süreyle ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin (Malatya Ağır Ceza Mahkemesi)nce 17.10.1988 gün ve 152/202 sayı ile verilen hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen 1. Ceza Dairesi'nce 25.1.1989 gün ve 4386/61 sayı ile;
(... İncelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın suç vasfına ve ağır tahrikin varlığına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına onanmıştır).
İtiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı ise;
Ameliyata alınan müdahilin hayatının başarılı tıbbi müdahale ve tedaviler sonucu kurtarıldığı bu itibarla fiilin öldürmeye tam tüşebbüs olduğu gerekçesi ile suç vasfını yara yeri ve derinliğine ve başarılı tedaviye göre tayin etmiştir.
Ceza Genel Kurulu'nun ve Özel Dairenin emsal içtihatlarında öldürmeye teşebbüs kastının belirlenmesi için öngörülen esasların şöylece sıralandığı görülür.
1 - Olayın başlanmasına sanık sebebiyet vermiş midir?
2 - Sanık savunma sadedinde yani tecavüzü defetmek için mi hareket etmiştir?
3 - Sanık hedef seçmiş midir?
4 - Sanık alet seçmiş midir?
5 - Rastgele eline geçirdiği veya elinde bulunan aleti mi kullanmıştır?
6 - Mobil hedefe rastgele bir isabet mi vukubulmuştur?
7 - Sanık tek darbe ile yetinmiş midir?
8 - Kimsenin tesir ve telkin ve müdahalesi olmadan olay yerini terketmiş midir?
Sadece yara yeri derinliği ve tedavinin uzun ve kritik bulunmasına bakılmamıştır) biçimindeki açıklamalarıyla özel daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi istemiyle dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nda okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyaya göre:
Üniversite öğrencisi olan sanıkla mağdur okey oynamış ve bu yüzden ihtilafa düşmüşlerdir. Kısa bir süre sonra bu ihtilaf nedeniyle aralarında çıkan tartışma kavgaya dönüştüğünde, mağdur ve yanındaki arkadaşı S...k'la küfredip sanığa yumrukla vurup düşürmüşler, sanık da mukabeleten ve onları bertaraf maksadı ile cebinden çıkardığı çakı bıçağı ile mağdura birkez vurmuş, çekinen mağdur tesadüfen göğüs nahiyesinden raporunda belirtilen şekilde yaralanmış; sanık ayrılıp gitmiş, arkadaşının ikazı üzerine göğüsünü yoklayan mağdur yaralandığını o an farketmiştir.
Olayın bu şekilde ceryan ettiği; birbirine uygun ve birbirini tamamlayan savunma, iddia ve şahit ifadeleriyle saptanmıştır. Bu saptamaya göre; aralarında öldürmeyi gerektirir husumet bulunmaması, tecavüzü def için tek darbe ile mukabele edilmesi, hedef seçme olmaksızın hayati nahiyeye isabetin tesadüften kaynaklanması, elverişli vasıta temin edilmemesi, darbenin taaddüd ettirilmemesi, mani sebep bulunmaması ve neticeyi almadığını görmesine rağmen sanığın eylemini sürdürmemesi nedenleriyle kastının öldürmek olmadığı sonucuna varılmış; mücerret yara yeri ve mahiyetine göre öldürme kastı vardır şekilindeki kabulün isabetsiz olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu nedenle itiraz yerindedir ve kabulü gerekir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyeler: Yaranın yeri ve ağırlığı itibariyle eylemin öldürmeye teşebbüs olarak tavsifi gerektiği düşüncesiyle itirazın reddi yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : C. Başsavcılığı'nın 8.2.1989 gün ve 11 sayılı itirazının yukarda açıklanan nedenlerle kabulü ile 1. Ceza dairesi'nin 25.1.1989 gün ve 4386/61 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA ve Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nin 17.10.1988 gün ve 152/202 sayılı kararının BOZULMASINA, belirlenen suç vasfına ve tutukluluk süresine göre sanığın tahliyesine, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse salıverilmesinin temini için C. Başsavcılığı'na müzakere yazılmasına, 6.3.1989 gününde 2/3'ü geçen çoğunlukla karar verildi.