 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1989/2-116
K:1989/213
T:05.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KARAR
- GEREKÇE
- YASAYA AYKIRILIK
ÖZET : Karar; her yönüyle Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık, tereddütleri giderecek şekilde gerekçeli, maddi olaylarla birlikte sübut nedenlerini gösterir biçimde yazılmalıdır. Aksi durum, CMUK.nun 308/7. maddesi gereğince yasaya aykırılık sayılır.
(2709 s. Anayasa m. 141/3)
(1412 s. CMUK. m. 32, 260, 308/7)
Saldırgan sarhoşluk ve hakaret suçlarından sanık Abdülkadir'in TCY.nın 572/2, 482/3; 647 sayılı Yasanın .4. maddeleri uyarınca 6 ay hafif hapis ve 16.500 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (Gazipaşa Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 31.10.1988 gün 466/530 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 23.3.1989 gün 1550/2278 sayı ile;
"Gerekçeli kararda, iddiaya, sanığın ikrarına ve tanık anlatımlarına göre mahkumiyet hükmü kurulduğu belirtildiği cihetle, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek" hükmün onanmasına karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı, 11.4.1989 gün 27 sayı ile;
"Sonradan yazılan kararda sübut delilleri açıklanmış ancak alenen hakaret ve mütecaviz sarhoşluk suçunun kanuni unsurları olmak üzere sabit ve muhakkak addedilen vakıalar gösterilmemiştir.
Kararda sübut delilleri açıklanmış, suçlara ait olaylar açıklanmamış, sabit görülen, hakaret ve sarhoşluk olarak nitelenen söz ve davranışlar belirtilerek tartışılıp ortaya konmamış, suçların kanuni unsurları ile sabit ve muhakkak addedilen vakalar gösterilmemiştir. Gerekçe, sübut delilleri dışında yasal ve yeterli olarak kabul edilemez".
Gerekçesiyle itiraz ederek özel daire onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığı, özel daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.
Mahkeme kararları, Anayasanın 141/3, CMUY.nın 32. maddeleri gereğince gerekçeli olarak yazılır. Mahkumiyet kararı gerekçesinde CMUY.nın 260/1. maddesi uyarınca, hükmün dayandığı yargılama sırasında ispatlanmış ve gerçekleşmiş olgularla bu olguların kabul edilen suçun hukuki unsurlarına uygunluğu açıklanmalıdır. Ceza Yasasında yer alan, cezayı kaldıran, azaltan ya da ağırlatan nedenlerin sabit sayılıp sayılmadığı, ve cezanın tayininde rol oynayan faktörlerin neler olduğu kararda gösterilmelidir. Karar her yönüyle Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık, tereddütleri giderecek şekilde gerekçeli, maddi olaylarla birlikte sübut nedenlerini gösterir biçimde yazılmalıdır. Aksi hal, CMUY.nın 308/7. maddesi gereğince, yasaya muhalefet sayılır.
İncelenen dosyada, "sanığın müsnet suçu, tevilli ikrarı ve müştekinin beyanı ile bu beyanı doğrulayan tanık anlatımlarından anlaşıldığı "gerekçesiyle mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Kararda sübut nedenleri olarak tevilli ikrar, iddia ve tanık anlatımları gösterilmiş, ancak sanığın üzerine atılı suçların ne olduğu, işlendiği kabul edilen olguların nelerden ibaret bulunduğu, hangi koşullar altında ve nasıl işlendiği, sabit kabul edilen suçun yasal unsurları açıklanmamıştır. Bu nedenle Yerel Mahkeme kararının gerekçesi, CMUY.nın 260/1. maddesine göre yeterli ve yasal nitelikten yoksundur. İtirazın kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyeler, "sanığa atılı suç iddianame ve kararın suç bölümünde gösterilmiştir. Vakıa, sübutla ilgili olup olayda sarhoşluk ve hakarettir. Sübutla birlikte gösterilmiştir. Komplike bir olay değildir. Cezayı azaltan, artıran veya ortadan kaldıran bir hal olmadığından gösterilmemiştir. Ceza tayininde etken olacak önceki sarhoşluk suçları kararda açıklanmıştır. Vakıalar az ve öz olarak gösterildiğinden gerekçe yasal ve yeterlidir. İtirazın reddine karar verilmelidir" gerekçesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, özel daire onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 1.5.1989 günlü ilk müzakerede çoğunluk sağlanamadığından , 5.6.1989 gününde yapılan ikinci müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.