 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/249
K: 1989/308
T: 23.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dolandırıcılık suçundan sanık Halilin TCK.nun 503/ilk ve 522. maddeleri uyarınca 4 ay 15 gün hapis ve 6750 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin İzmir 1. Asliye Mahkemesi'nden verilen 16.4.1987 gün ve 1986/824 - 1987/240 sayılı hüküm sanığın temyizi üzerine 7. Ceza Dairesince incelenerek 31.3.1988 gün ve 1987/14385 - 1988/3758 sayı ile;
"Değişen suç vasfı nedeniyle CMUK.nun 258. maddesi gereğince sanığa ek savunma verilmeden hüküm kurulması İsabetsizliğinden" bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 27.9.1988 gün ve 550/640 sayı ile;
".. Sanığın hükümlendirildiği dolandırıcılık suçunun TCK.503/ilk cezası iddianamede yazılı 3167 sayılı yasasının 16. maddesinde öngörülen cezadan daha az olduğundan CMUK.nun 258/son maddesi uyarınca sanığa ek savunma verilmesine gerek yoktur." biçimindeki açıklamalarla direnmiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından süresinde temyizi üzerinde dosya C. Başsavcılığının onama isteyen 4.5.1989 gün ve 9104 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Dosya içeriğine göre, sanık hakkında 3167 sayılı yasanın 16. maddesine aykırılık suçundan kamu davası açılmıştır. Hüküm ise sanığa ek savunma verilmeden dolandırıcılık suçundan kurulmuştur.
Yerel Mahkeme CMUK.nun 258/son maddesine dayanılarak sanığa ek savunma verilmediğini belirtip direnmişse de, aynı maddenin 1. fıkrası "sanık, suçun hukuki niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir halde bulundurulmadıkça iddianamede kanuni unsurları gösterilen suçun temas ettiği kanun hükmünden başkasıyla mahkum edilemez.." hükmünü içermektedir.
İncelenen olayda kamu davasına konu olan karşılıksız çek vermek suçunun cezası dolandırıcılık suçundan daha ağırsa da bu suç takibi şikayete bağlı şekli bir suçtur. Halbuki dolandırıcılık suçunun takibi şikayete bağlı değildir. Kamu hukuku yönünden doğurduğu sonuçlarda daha ağırdır. Özellikle yüzkızartıcı suçlardan sayılıp memuriyet hukukunda seçim hukukunda ve benzeri bir çok konularda önemli belki de cezadan daha ağır mahrumiyetler doğurmaktadır. Bu nedenlerle kanuni unsurları farklı olan bu suçlardan dolayı değişen suç vasfına göre sanığa ek savunma verilmeden hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 23.10.1989 Gününde oybirliğiyle karar verildi.