 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/235
K: 1989/302
T: 23.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Tasarlayarak adam öldürmek suçundan sanıklar Peluza ve Hacının TCK.nun 64,450/4, 59 ve 36. maddeleri uyarınca müebbet ağır hapis cezalarıyla cezalandırılmalarına hüküm özetinin ilanına suç aleti tabancanın zoralımına ve sanık Hacı hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ilişkin Giresun Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 1.5.1989 gün ve 1983/79-1989/65 sayılı resen temyize tabi hüküm sanıkların temyizi üzerine 1. Ceza Dairesince incelenerek 28.6.1989 gün ve 2128/2151 sayı ile onanmıştır.
Bu karara karşı 21.7.1989 gün ve 58 sayı ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığı "..... Asli maddi fail Hacıya ait hüüm onanması ile ilgili karara bir itirazımız yoktur. Ancak azmettiren durumdaki sanık Peluza'nın durumu tartışmalıdır.
Sanık Peluza, diğer sanığın kendisi ile evlenmesi için onu öldürmeye teşvik etmiştir. Fakat asli maddi faile vasıta temin etmediği gibi herhangi bir zamanda suçu işlemeyi kararlaştırıp ona kolaylık sağlamamıştır. Olay sırasında diğer sanığın yanında bulunmadığı gibi, olay zamanını dahi bilmemektedir. Sadece "kocamı öldürürsen evleniriz" demiş olması azmettirme olarak vasıflandırılamaz. Suçun işlenmesinden müşterek menfaatleri bulunan sanıklardan tetiği çeken ile olay yerinde bulunmayan ve vasıta temin etmeyen kişiye aynı ceza verilmesi ceza adaleti yönünde eşitsizlik yaratmaktadır. Eylemi teşvik aşamasında kalan sanık Peluza'ya TCK.nun 65/3. maddesinin uygulanması gerekir..." görüşü ile özel daire onama kararının kaldırılarak sanığın TCK.nun 65/3, 450/4, 59, 31, 33 ve 40. maddeleri uyarınca cezalandırılmak üzere Yerel mahkeme hükmünün bozulmasını karar verilmesini istemiştir.
KARAR : Dosya içeriğine göre,
Maktülün yakın arkadaşı olan sanık Hacı ile maktülün eşi olan diğer sanık Peluza'nın karşılıklı ev ziyaretleri sırasında birbirlerine ilgi duyup cinsel ilişki içerisine girdikleri bu ilişkilerini uzun süre devam ettirdiktan sonra maktülü öldürüp evlenmeye karar verdikleri olay günü sanık Hacının maktülün evi önünde pusuya yatarak onu tabancayla vurup öldürdüğü anlaşılmaktadır. Özel Daire ile C. Başsavcılığı arasında subutta bir uyuşmazlık bulunmaktadır.Uyuşmazlık sanık Peluza'nın eyleminin "azmettirme" mi yoksa "teşvik" mi olduğuna ilişkindir.
Bilindiği üzere azmettirme ile teşvik farklı müesseselerdir. Azmettirme; önceden suç işlemek niyet ve kararı bulunmayıp bir kimsenin iradesi üzerinde etken olarak ona belli bir suçu işletmeyi sağlamaktır. Teşvik ise ; faildeki mevcut suç işleme kararının desteklenmesi ve pekiştirilmesidir. Azmettirmede ön anlaşma söz konusu olabileceği halde, teşvikte anlaşmaya gerek yoktur.
Bu açıklamalar ışığında olaya bakıldığında sanık Hacı ile evlenmek isteyen ancak maktülün sağlığında bu evliliğin gerçekleşemiyeceğini düşünen sanık Peluzanın önceden maktülü öldürme niyet ve fikri bulunmayan hacıda öldürme fikrini uyandırdığı hacının bir süre kendisini oyalamasına karşın birlikte oldukları günlerde cinsel çekiciliğini de kullanarak uyandırdığı öldürme fikrinin karar aşamasına gelmesini sağladığı Hacının iradesi üzerinde etkin olan bu yoğun manevi baskılar sonucu maktülü öldürdüğü toplanan delillerle saptandığına göre sanık Peluza'nın eyleminin azmettirme olarak kabülü gerekir.
Bu nedenle yerel mahkeme hükmünün onanmasına ilişkin Özel Daire Kararında bir isabetsizlik yoktur. C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı itirazının reddine 23.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.