 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/234
K: 1989/301
T: 23.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Livata suretiyle müteselsil şekilde ırza geçmek suçundan sanık Özgençin mahkumiyetine dair, Kütahya Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22.3.1988 gün ve 1987/65-1988/39 sayılı hükmün Özel Dairece bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda sanığın TCk.nun 414/2, 80, 417, 55/3 ve 59. maddeleri uyarınca 9 sene 8 ay 20 gün ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 15.11.1988 gün ve 94/131 sayılı hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine 5. Ceza Dairesince incelenerek 29.3.1989 gün ve 1346/1746 sayı ile;
"Sair itirazların reddine Ancak :
Sanık vekili son oturumda sanığın nüfusa kaydedilmediğini kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydının sanığa mal edildiğini beyan etmiş bulunmasına CMUK.nun 239. maddesine göre "bir delilin veya ispat olunacak vakıanın geç irad edilmesi ikamesi talebinin reddine sebep olmayacağına "Adli Tıp 4. İhtisas Kurulunun 23.10.1987 gün ve 4507 sayılı raporu karşısında sanık vekilinin savunması varit olabileceğine göre gerçek yaş saptanarak hüküm kurulması gerekeceğine ilişkin kökleşmiş yargıtay kararlara da gözetilerek sanığın babasının celbiyle vekilin iddiası hakkında beyanının alınması bu konuda araştırma yapılarak iddia doğrulandığı takdirde sanığın idari yoldan maktumeden nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi
İsabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 25.5.1989 gün ve 46/57 sayı ile;
".... Sanığın babasının beyanına göre dosyadaki nüfus kayıdı doğrudur..." biçimindeki açıklamalarla direnmiştir.
Bu hükümde sanık vekili tarafından süresinde temyizi üzerine dosya C. Başsavcılığının bozma isteyen 21.7.1989 gün ve 3811 sayılı tebliğmesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Dosya içeriğine göre;
Katılan Hasanın çobanı olan sanığın katılanın 7.5.1981 doğumlu oğlu hüseyinin birden ziyade zorla ırzına geçtiği saptanmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık sanığa ait nüfus kayıdının gerçek yaşına uygun olup olmadığına ilişkindir.
Dosyadaki nüfus kaydına göre sanık 18.1.1972 doğumludur. Bu kayda itibar edildiği takdirde olay tarihi olan Mart 1987'de 15 yaşını bitirmiş olmaktadır. Ancak yaşına yapılan itiraz üzerine sevk edildiği Kütahya Devlet Hastanesi tarafından verilen 2i2.6.1987 tarihli rapor ile bu raporu teyit eden Adli Tıp 4. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen 23.10.1987 tarihli raporda sanığın olay tarihinde 15 yaşın içinde olduğu belirtildiğine göre bu raporlara ters düşen bir kabul ile nüfus kayıdının doğru olduğu yönündeki görüşte isabet bulunmamıştır.
Bu itibarla sanık vekilinin savunması mevcut raporlar karşısında varit olabileceğine göre iddianın araştırılması doğrulandığı takdirde idari yoldan nüfusa kayıt ettirilmesinin sağlanmasından sonra hüküm kurulması doğrulanmadığı takdirde sanığın olay tarihi Mart 1987'de 15 yaşını bitirmediği fenni raporlarla kesin olarak saptanmış olduğundan uygulamanın buna göre yapılması gerekir. Çünkü, maddi gerçek ortada iken biçimsel gerçekle yetinip sanığa fazla ceza verilmesi adalet ilkeleriyle bağdaşmaz. Ceza Genel Kurulunun duraksamasız uygulamaları da bu yöndedir.
Bu nedenle özel daire bozması yerindedir. Direnme hükmünün bozulmasına karar verilmedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA 23.10.1989 gününde isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.