 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/205
K: 1989/269
T: 02.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sahtecilik ve güveni kötüye kullanmak suçlardan sanık Ertuğrul'un TCY.nın 342/1, 80, 510, 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay hapis, 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, (İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi)nce verilen 2.11.1988 gün, 392/264 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 3.5.1989 gün 516/4545 sayı ile; Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar vermiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı, 13.6.1989 tarih 52 sayı ile:
"Sanığın güveni kötüye kullanma suçunu gizlemek ve kapatmak amacıyla hayali şahıslar adına 11 adet sahte bonoyu düzenlediği dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
Bu durumda sanığın kastı, şirket zararına yararlanmak olup, kasıttaki birliğe, TCY. nın 79. maddesi hükmüne göre, sanığın eylemi TCY.nın 342/1. maddesinde yazılı sahtecilik suçunu oluşturacağı cihetle ayrıca TCY.nın 510, 522. maddeleri uygulanmak suretiyle sanığa ceza tayini, yasaya aykırı olduğundan"
Bahisle, itiraz ederek Özel Daire onama kararının kaldırılmasını ve hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlı'ğa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Dosya içeriğine göre;
Sanığın satış müdürü olarak çalıştığı müdahil şirketten aldığı elektronik eşyalara karşılık sahte bono vermekten ibaret eyleminin, sadece sahtecilik suçunu mu, yoksa sahtecilik ve inancı kötüye kullanmak suçlarını mı oluşuturacağı, Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlığın konusunu teşkil etmektedir.
Yasal suç tipine uygun olarak gerçekleştirilen her netice, ayrı ve bağımsız bir suç oluşturur. Fail hareketi ile ne kadar netice meydana getirmişse o kadar suç işlemiş sayılarak her bir eyleminden dolayı ayrı ayrı cezalandırılır.
Ancak, iki ayrı suçtan birinin diğerinin unsuru veya ağırlatıcı nedeni olması, (TCY. 78) tek fiille yasanın çeşitli hükümlerinin ihlali (TCY. 79) ve bir suç işleme kararı ile kanunun aynı hükmünün birkaç kez ihlali (TCY. 80) halleri, cezaların içtima kurallarından ayrı hükümlere bağlanmıştır. Diğer bir deyişle, TCY.nın 78, 79, 80. maddelerinin uygulanmadığı durumlarda her suç için ayrı ceza verilerek TCY. nın 68 ve sonraki maddeleri uyarınca içtima ettirilecektir.
Olayımızda, tek fiille kanunun çeşitli hükümlerinin ihlali sözkonusu değildir. Sanık çalıştığı şirketin mallarını, alıcı firma adına teslim almıştır. Bu şekilde elinde tuttuğu malları kullanması, satması, imha veya inkar etmesi mümkündür. Bu hallerde sadece güveni kötüye kullanma suçunu işlemiş olacaktır. Ancak sanık böyle yapmamış, bu suçun tamamlanmasından sonra; ayrıca onbir adet sahte bono düzenlemiştir. Resmi belgede sahtecilik suçunun konusu kamu güveni olup eylemin toplum yönünden bir tehlike oluşturması nedeniyle zarar olasılığının mümkün ve muhtemel bulunması yeterlidir. Özel belgelerdeki sahtecilik suçundan farklı olarak, sahte belgenin kullanılması şart olmayıp resmi belgenin sahte olarak düzenlenmesiyle suç oluşacağından; sanığın malları aldıktan sonra karşılığı, sahte bono düzenleyip vermesi ile sahtecilik suçu da oluşmuştur. Bu itibarla itirazın reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine 2.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.