 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/200
K: 1989/274
T: 02.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sanık Giravi'nin 6136 sayılı yasaya aykırı davranmak suçundan beraatine 2935 sayılı yasanın 25/b-1; 647 sayılı yasanın 4. maddeleri gereğince 9000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına silahların zoralımına ilişkin Van Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 16.9.1988 gün 324/639 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen yargıtay 8. Ceza Dairesi 8.12.1988 gün 9024/9930 sayı ile
"Sanık hakkında 2935 sayılı yasaya aykırılktan kurulan hükmün zoralımı silahların taşınmış olması nedeni ile verilmiş olmasına cezanın tür ve tutarına 647 sayılı yasanın 3355 sayılı yasayla değişik 4/4, CUMK.nun 305/1. maddelire göre kesin bulunduğundan bu suçtan kurulan hükme yönelen temyiz isteğinin reddine dair verildikten sonra zoralıma ilişkin hükmün incelenmesine
Zabıtanın dosyada fotokopisi bulunan 29.4.1986 günlü yazısı ile 23.2.1988 gün ve 1988/C-13 sayılı yazısında zoralımına karar verilen tüfeğin bir adam öldürme olayında kullanılma olasılığa değinilmesi karşısında o olaya ilişkin kanıtların kaybolmaması yönünden suça konu kaleşnikof tabanca ile adam öldürme olayında elde edilen boş kovanların karşılaştırılmasına ilişkin rapor sonucu beklenilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizliğinden bozmuş
Yerel mahkeme 10.2.1989 gün 1/53 sayılı ile
Mahkemeler iddianamede belirtilen fiille sınırlı inceleme yapmak zorundadırlar. Mahkeme kendi baktığı davada suç unsuru olan eşyanın zoralımı konusunda başka bir olayda da kullanılmış olabilir diye araştırma yaparak davayı uzatamaz. Bir silahın başka suçta kullanılması halinde görülen davada zoralım kararı verilmesini engelleyen yasa hükmü de bulunmamaktadır gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde istenildiğinden dosya Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemli 2.6.1989 tarihli tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat kararı sanık aleyhine temyiz edilmediği gibi kararın gerekçesine yönelik sanık temyizi de bulunmadığından incelemenin 2935 sayılı yasaya aykırı davranmak suçuyla sınırlı olarak yapılmasına ve 2935 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen hüküm CMUY.nın 305. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmamakla birlikte bu suçla bağlantılı olarak silahların zoralımına ilişkin hükmün temyizi olanaklı bulunduğundan zoralıma ilişkin temyiz incelemesi sırasında 2935 sayılı yasaya muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün de incelenip incelenmeyeceğinin "önsorun" olarak tartışılmasına karar verildikten sonra aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
TCY. 11. maddesinden sayılan cezalar arasında yer almayan müsadere (zoralım) bir ceza olmayıp cezai mahkumiyetin sonucu bulunan bir tedbirdir.
CMUY.nın 305. maddesinde ceza mahkemelerinden verilen hükümlerin (son karar) temyiz olunabilecekleri ilke olarak kabul edilmiş olup, yine bu madde de temyiz edilmeseler bile, kendiliğinden Yargıtay incelemesine tabi olan hükümler gösterilmiş daha sonra temyiz edilemeyecek olan hüküm ve kararların hangileri olduğu sıralınmıştır.
"Tedbir" kararı da, Ceza Mahkemelerinden bir hükümle yani son kararla verildiğine ve CMUY.nın 305. maddesinde ayrık bırakılanlar arasında sayılmadığına göre temyiz incelemesine tabi tutulması zorunludur.
CMUY.nın 392 ve devamı maddeleri gereğince dava açılmamış veya dava açılmış olup esasla beraber müsadere hususunda bir karar verilmemiş ise duruşma açılarak karar verilecektir. Bu karaa karşı yasa yolları açıktır.
TCY.nın 36. maddesinin 2 ve 3. fıkraları ayrık olmak üzere birinci fıkra uyarınca zoralıma karar verilebilmesi için sanığın eyleminin suç teşkili edip etmediği kime ait olduğu saptanmalıdır. Zoralım, eyleme bağlıdır. Eylem suç oluşturmuyorsa, kullanılması yapılması, taşınması, bulundurulması ve satılması cürüm veya kabahat teşkil etmeyen eşyaların müsaderesine karar verilemez. Bu nedenle kesin olarak verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesi gerekmektedir.
1.7.1942 gün 25/18 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile "hükmolunan ceza miktarı itibariyle kesin olan hükmün elli lirayı geçen zoralıma bağlı olarak temyiz yeteneği olduğu" kabul edildiği gibi Ceza Genel Kurulu ve Özel Daireler asıl ceza yönünden temyiz incelemesine tabi tutulmayan bir hükmü bağlantılı olarak verilen "müsadere" meslek ve sanatın tatili işyerinin kapatılması tazminata hükmolunması sürücü belgesinin geri alınması ve benzeri kararların kesin hükme temyiz edilebilirlik vasfını kazandırdığına karar vermişlerdir.
Bu nedenlerle temyiz incelemesine konu yapılan "müsadere" ile bağlantılı ve kesin olarak verilen mahkumiyet kararının her yönüyle hiç bir husus inceleme dışı bırakılmaksızın bütün yasaya aykırılıkları kapsamak üzere temyiz incelemesine tabi tutulmalıdır.
Dosya içeriğine göre sanığın 2935 sayılı yasanın 25/1-1 647 sayılı yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuç olarak dokuzbin lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına silahların müsaderesine ilişkin yerel Mahkeme kararı sanığın temyizi üzerine Özel Dairece hükmün esası incelemeksizin sadece zoalımla ilgili bölümü incelenerek bozulmuştur.
Müsadere ile bağlantılı olarak mahkumiyet hükmünün her yönüyle inclenmesi gerektiğinden ve bu aşamada direnme hükmünün sair yönlerinin incelenmesine gerek görülmediğinden bu incelemenin yapılması için dosyanın özel daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle hükmün her yönüyle incelenmesinin sağlanması için dava dosyasının Özel Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığından tevdiine 2.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.