 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1989/1-273
K:1989/330
T:06.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : Arkası dönük ve savunmasız mağdura, öldürmeye elverişli bir alet olan ellerindeki bıçakla daha fazla vurma olanağı varken sadece birer kez vuran ve tek darbe ile yetinerek engel neden bulunmadığı halde olay yerinden ayrılan sanıkların eylemleri yaralamadır.
(765 s. TCK. m. 456/2, 457/1, 51/1, 59)
Sanıklar Necati ve Ruhi'nin TCY.nın 456/2, 45711, 51/1, 59. maddeleri gereğince 1 yıl 8'er ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin (Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi)nce verilen 5.10.1988 gün 17/174 sayılı hükmün sanıklar ve davaya katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 12.12.1988 gün 4326/4434 sayı ile;
"Olaydan bir süre önce mağdurun, sanıklardan Necati'yi yaralaması sebebiyle taraflar arasında çıkan tartışmada mağdurun sırt ve sağ göğsünden herbiri müstakilen hayati tehlike tevlit edecek ve toraksa nafiz olacak şekilde bıçakla yaralandığı dosya kapsamından anlaşılmışsa da mağdura karşı suç işlemekte irade birliğine varan ve hadise yerine bıçakla gelen sanık Necati ve Ruhi'den hangisinin bu yaraları husule getirdiği tespit edilememiş olmasına göre mağdurdaki yaraların mahiyeti ve vehameti de nazara alınarak eylemlerinin asli faili belli olmayan öldürmeye teşebbüs suçunun fer'i faili olarak kabulü ve her bir sanık hakkında TCK. nun 448, 62, 65/3, 51/1, 59. maddeleri tatbik edilmek suretiyle tecziyelerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması"
İsabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 29,6,1989 gün 22/126 sayı ile;
"Mağdurdaki her iki yaranın kim tarafından meydana getirildiği mağdur ve tanık beyanları ile kesin olarak saptanmıştır. Sanık Necati ve Ruhi ayrı ayrı yaraladıklarından TCY.nın 65/3. maddesi uygulanamaz. Önceki kavga nedeniyle sanıklar, mağdura birer kez bıçakla vurup kaçmışlardır. Tek yakaladıkları mağdura birden fazla vurabilirlerdi, eylemlerine mani olacak müdahale olmamıştır. Öldürme kastı ile hareket etmemişlerdir. Sanıkların eylemleri yaralamadır"
Gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi davaya katılan vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın onama istemli 22.9.1989 tarihli tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Olaydan bir süre önce mağdur sanıklardan Necati'yi bıçakla yaralamış bu olayın mağduru olan sanık Necati, kendi işini kendisinin halledeceğim söyleyerek hadiseyi resmi makamlara intikal ettirmemiştir.
Yol kenarında durup akrabalarının penceresinden başını uzatarak evde bulunanlarla konuşurken, sanıkların saldırısına uğrayan mağdurun, bıçakla sağ koltuğunun altından ve sırtından yaralandığı olayda, Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık vasfa ilişkindir.
Olayın kanıtları; mağdurun iddiası, doktor raporları, sanık ve tanıkların beyanlarıdır.
Mağdur, 30.8.1985 günlü ifadesinde kendisine sanık Necati'nin iki kez bıçakla vurduğunu söylerken 25.9.1985 günü C.Savcılığında alınan anlatımında ve mahkemedeki beyanında, önce Necati'nin koltuğunun altına, sonra Ruhi'nin sırtına bıçakla vurduklarını iddia etmiştir.
Sanık Necati suçu inkarla, iddianın aksine mağdurun kendisine bıçakla saldırdığını savunmuştur. Sanık Ruhi ise, aşamalarda suçu inkar etmiş, Ağır Ceza Mahkemesinde alınan ifadesinde "babasını yaralı görünce bıçağı eline aldığını, mağduru yaralamış olabileceğini" beyan etmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu'nun 1.7.1988 günlü raporunda mağdurun, her iki yara nedeniyle ayrı ayrı hayati tehlike geçirdiği, her yara için ayrı ayrı 25 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı açıklanmıştır.
Tanıklar, mağdurun yolda durup pencereden başını uzatmış evdekilerle konuşurken, sanıkların saldırıp bıçakla vurduklarını, tanık Murat ise sopayla gelen sanıkların saldırdıklarını, mağdur yerden kalktığında sırtında kan olduğunu, bıçakla vurduklarını görmediğini söylemişlerdir.
Önceki olayın etkisi ile, arkası dönük ve savunmasız mağduru, bıçakla sağ koltuğunun altından Necati'nin, Ruhi'nin ise sırtından ayrı ayrı yaraladıkları, iddia, savunma, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamıyla sabit olmuştur.
Arkası dönük ve savunmasız mağdura, öldürmeye elverişli bir alet olan ellerindeki bıçakla daha fazla vurma olanağı varken sadece birer kez vuran ve tek darbe ile yetinerek, engel neden bulunmadığı halde olay yerinden ayrılan sanıkların eylemlerini yaralama olarak niteleyen Yerel Mahkeme direnme kararı isabetli olup onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyeler; bozma kararında gösterilen gerekçeye göre direnme hükmünün bozulması doğrultusunda oy kullanmışlardır.
Sonuç : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istem gibi Yerel Mahkeme direnme hükmünün (ONANMASINA), 6.11.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.