Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/190
K: 1989/170
T: 10.05.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Ergin olmayan mağdure ile evli olan sanık Seydi İçlek, kendi aralarında evlenmeyi kararlaştırmışlardır. Sanık, mağdureyi istetmiş, talebi reddolunmuştur. Bunun üzerine kaçmaya karar vermişler, Seydi'nin evli olması nedeniyle dedikoduları önlemek için olaya zor süsü vermeyi planlamışlardır.
Olay günü mağdurenin anne ve babası cenazeye giderken, Safinaz Şahin'i evde çocuklarla ilgilenmesi için bırakmışlardır. Halası Safinaz, yengesi Fatma ile evin önünde otururken sanık Seydi ve arkadaşlarının geldiğini gören mağdure ahıra saklamış sanıklar kapıyı kapatmaya yarayan ağaç kiliti kırmışlardır. Kol ve bacaklarından tutarak mağdure Güllü Güdek'i kaçırmışlardır.
Aile düzeni ve genel adaba aykırı suçlardan olan ve ailenin engel olma hakkı bulunan küçüğün kaçırılması suçunu, yeğeni Güllü ile Seydi'nin anlaşmasından haberi olmayan Safinaz Şahin, aile büyüğü ve mağdureyi sanığa vermeyen "anne-babayı" temsilen önlemeye çalışmıştır. Direnişinin kırılması, engelin ortadan kaldırılması için Seydi İçlek tarafından cebir şiddet kullanılmış, sopayla vurularak 15 gün iç ve gücünden kalacak şekilde yaralanmasına neden olunmuştur.
Herne kadar mağdure ile sanık Seydi, birlikte kaçmak için önceden anlaşmışlar ve mağdure rıza göstermişse de, mağdurenin reşit olmaması, ailesinin evlenmeye muvafakat etmemesi nedeniyle ana baba adına hareket ederek kaçırmaya engel olmak isteyen hala safinaz Şahin'e yönelik şiddet eyleminin ana babaya yapılmış gibi kabul edilmesi gerekmektedir. Bu koşullar altında, halanın karşı koymasını engellemek için yapılan cebir şiddet; eylemi zorla kız kaçırmaya dönüşterecek ve kaçırmanın zor unsurunu teşkil edecektir. Ayrıca etkili eylem suçundan ceza verilemez. İtirazın reddine karar verilmelidir.
Karar tarihinden sonra 14.12.1988 günü yürürlüğe giren 3506sayılı Yasa ile değişik 647 sayılı yasanın sanıklar lehine getirdiği hükümlerin TCY.nın 2. maddesi gereğince yerel mahkemece takdir ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üyelerde; T.Güven; "Oluşa, iddiaya ve dosya kapsamına göre, mağdure ile sanık Seydi arasında daha önceden kaçma konusunda bir anlaşma olmadığı, ahıra saklanan mağdurenin kapı kırılarak kol ve bacaklarından tutulmak suretiyle zorla kaçırıldığı" değişik gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi,
Üyelerden Vural Savaş "Yerel Mahkeme ile, Özel Daire arasında "Reşit olmayan mağdurenin, sanık Seydi tarafından zor süsü verilerek, rızaen kaçırıldığı" konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu: mağdurenin rızaen kaçırılması sırasında müdahale eden halası Safinaz'a karşı zor kullanılmasının, eylemi zorla kız kaçırma suçuna dönüştürüp dönüştürmeyeceği hususudur.
Ayrıntıları 8.5.1940 gün ve 41/74 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında açıklandığı gibi "TCK.nun 430. maddesinde kullanılan (Kaçırılan) ve (alıkonulan) tabirleri, reşit olmayan kimsenin rızasına mukabil üzerinde velayeti veya vesayeti olanların muvafakati olmaksızın bunların yanından alınıp götürülmeyi tazammun etmektedir".
"Veli veya vasinin muvafakatinin olmamasının", mağdurenin rızasına rağmen kaçırma veya alıkoyma fiillerini suç haline getirme nedeni, bu suçların aynı zamanda "aile düzenine karşı" suçlardan olmasından ve veli veya vasiye küçükler üzerinde Medeni Kanunun sağladığı haklardan kaynaklanmaktadır ve bu hakların herhangi bir şekilde, akrabada olsa başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
Veli veya vasininin muvafakatinin olmadığını bilmesine rağmen, reşit olmayan kimseleri rızasıyla kaçıran sanıklar, TCK.nun 430/2; kaçırma eylemini vela veya vasiye "cebir ve şiddet veya tehdit" kullanarak veya "hile" ile yapan sanıklar, TCK. 430/1. maddesinin uygulanması suretiyle cezalandırılırlar.
Ancak, veli veya vasinin bulunmadığı bir yerden, reşit olmayan kimsenin zor süsü de verilse, rızaen kaçırılması eylemini engellemeye çalışan ve mağdure üzerinde velayet veya vesayet hakkı olmayan üçüncü kişilere karşı failin zor kullanması, unsurları gerçekleştiği takdirde müessir fiilde bulunmak, tehdit gibi ayrı suçlar oluşturabilirse de, eylemi zorla kız kaçırma suçuna dönüştüremez) diyerek; "değişik gerekçe ile itirazın kabulü,
Kurul başkanı ve bir kısım üyeler;
"Yasa koyucu kaçırma suçlarında failin kastını dikkate almış, suçun maddi bir çıkar için işlenmesi halinde yağma, özel ve yoğunlaşmış kasıtla öngörülen kısıtlanması amacı güdülmüşse hürriyet aleyhine işlenen suçların oluştuğunu kabul etmiş, şehvet ya da evlenme amacıyla kaçırmayı ise genel adap ve aile nizamı aleyhinde cürüm olarak kabul etmiştir. Failin amacına üstünlük tanınarak suç, aile nizamı aleyhinde işlenen suçlar arasında yer almıştır.
Cebir ve şiddet maddi kuvvet olup mağdurenin iradesini kullanmaktan yoksun bırakılmasıdır. Zorla kaçırma sırasında mağdureye veya olayı önlemek isteyenlere karşı zor kullanılması arasında fark yoktur (Sedat Bakıcı, Uygulamada Kaçırma ve Alıkoyma Suçları, Adalet Dergisi, Yıl 78, Sayı 1, sh. 41 ve dev.). Ancak suçun zorla işlendiğinin kabulü için öncelikle mağdurenin rızasının olmaması, eylemin kullanılan cebre dayanılarak işlenebilmiş olması gerekir. Kullanılan vasıta ile suçun unsurları arasında uygun nedensillik bağı bulunmalıdır. Cebir, zorla kaçırma suçunun unsuru olduğuna göre, zorla kaçırma kastının gerçekleşmesine yönelik hareketlerde bulunulmalıdır.
İncelenen dosya kapsamına göre, sanıkla mağdure, daha önceden kaçma hususunda anlaştıklarından ve mağdurenin rızası bulunduğundan, sanıkta zorla kaçırma kastı yoktur. Sanık TCY.nın 45. maddesi gereğince kastından sorumludur. Safinaz şahin'in yaralanması, bu suçu zorla kız kaçırmaya dönüştürmez. Cebir şiddet ile kaçırma fiili arasında doğrudan doğruya sebep sonuç ilişkisi yoktur. Ancak; muvafakatı hukuki sonuç doğuran kişinin karşı koymasının kırılmasında zorun kabulü gerekir. Mağdure halası Safinaz Şahin'in velayet veya vesayeti altında değildir. Safinaz, engel olmak istese de, sesini çıkarmasa da, mağdure rızasıyle kaçacaktır. Bu şahıs üzerinde işlenen suç ayrıca etkili eylem suçunu oluşturacaktır.
Anası ve babası bulunan bir kızın kaçırılması olayında; halanın müdahilliği nasıl kabul edilemezse, halanın karşı koymasının zorla aşılması da rızai eylemi zora dönüştüremez. Kimin müdahalesinin kırılmasının, rızai eylemi zora dönüştüreceğinin sınırı kesin olarak çizilmelidir. Evde emaneten bulunan hala için bu hali kabul etmenin hukuki dayanağı yoktur. zira velayet ve vesayetin vekaleten kullanılması hukuken mümkün değildir. Böyle bir uygulama evde bulunan işçi kadının, komşunun, yoldan geçen herhangi bir kişinin karşı koymasının aşılması haline kadar genişletilebilir ki, bu da hem, kanunsuz suç ve ceza olmaz kuralının, hem de suçun sınırını kastın çizmesi kuralının ihlali olur.
İtirazın kabulü ile Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve karar tarihinden sonra 14.12.1988 günü yürürlüğe giren 3506 sayılı yasa ile değişik 647 sayılı yasanın sanıklar lehine olan hükümlerinin yeniden takdir ve değerlendirilmesi için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi",
Gerektiğinde bahisle karşı oy kullanmışlardır.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini