 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/144
K: 1989/200
T: 22.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sahtecilik suçundan sanık Memduh'un beraatine, 7.000.000 liralık senedin sanığa, 15.450.000 liralık senetin dekatı alana iadesine ilişkin (Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 6.9.1988 gün ve 31/45 sayılı hüküm katılan vekilinin temyizi üzerine 6. Ceza Dairesi'nce incelenerek, 19.12.1988 gün ve 11284/13769 sayı ile;
"...Sanığa yükletilen eylem ekleme suretiyle sahteciliktir. Ve bu sahtecilik yasayla resmi belge düzeyinde sayılan ve aslında özel kişilerce düzenlenen bir belgede yapılmıştır. Belgenin bu özelliği, ayrı kalemle ekleme yapılırsa bile üçüncü kişilerce kabul edilebileceği ve ekleminin ilk bakışta anlaşılabilir olmasının her zaman aldatma gücünü ortadan kaldırmıyacağı gözetilerek, bu gücün bulunup bulunmadığının objektif ölçülerle belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması..."
İsabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel mahkeme ise, 28.2.1989 gün ve 4/14 sayı ile;
"... Suç konusu senetteki tahrifat bariz olup ilk bakışta herkeste kuşku uyandırabilecek niteliktedir. Böyle bir senedin kamu güvenini sarsacağı düşünülemiyeceğinden beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur..." biçimindeki açıklamalarla direnmiştir.
Bu hükümde katılan vekili tarafından süresinde temyizi üzerine, dosya C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen 27.4.1989 gün ve 3508 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okunda, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosya içeriğine göre;
Katılan Halil'in borcuna karşılık sanığa 450.000 liralık bir bono verdiği, sanığın da 450.000 rakamlarının sol başına (15) rakamlarını eklemeyip alacak hanesini de yazı ile doldurduktan sonra bu bonoyu sattığı anlaşılan olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık senetteki aldıtıcılığın objektif ölçülerle belirlenmesine ilişkindir.
Suça konu senette ilgili ekspertiz raporuna senetteki 450.000 rakamlarının sol başına farklı bir kalemle (15) rakamları eklenip alacak miktarının yazı ile doldurulduğu, yapılan tahrifatın ilk bakışta kolaylıkla fark edileceği cihetle, iğfal kabiliyetini haiz olmadığının açıklanmasına ve mahkemece senet üzerinde yapılan incelemede de rapordaki bulgular saptanıp aynı sonuca ulaşıldığına göre, üzerinde tahrifat yapıldığı ilk bakışta fark edilen senette aldatma gücü objektif ölçülere göre yoktur.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Üyeler; Özel Daire bozma kararına uygun olarak direnme hükmünün bozulması yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA, 22.5.1989 gününde, isteme aykırı olarak oyçokluğuyla karar verildi.