 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1989/13
K: 1989/59
T: 20.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dolandırıcılık suçundan sanık Zülkar Çakmak'ın TCK.nun 503/ilk, 522/1. maddeleri gereğince dört ay hapis ve 6000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına dair Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesince 23.9.1988 gün ve 263/563 sayı ile verilen hükmün, sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen 6. Ceza Dairesi, 29.12.1988 gün ve 11829/14262 sayı ile;
(... Çekteki öğelerin eksikliğinin 3167 sayılı yasanın 16. maddesindeki suçun oluşmasını önleyemeyeceği gözetilmeden dolandırıcılık cürmünden hüküm kurulması..) isabetsizliğinden Yerel Mahkeme hükmü bozmuştur.
Bu karara karşı 17.1.1989 gün ve 9 sayı ile itiraz yoluna başvuran C. Başsavcılığınca;
(Bir senedin çek vasfızı kazanabilmesi için TTK.nun 692. maddesinde yazılı şekil unsurlarının metinde bulunmasına bağlıdır. Eğer bunlardan mevcut olmayan varsa, bunun 693. maddesinde açıklanan biçimde tamamlanması mümkün olmalıdır. TTK.nun 693 maddesi nazara alınmasına rağmen unsur eksikliği giderilmiyorsa, o belgeye çek niteliği erilemez.
Örneği dosyada olan dava konusu çeklerde keşide yeri belirtilmemiştir. Keşide yerindeki noksanlık TTK.nun 693. maddesi uyarınca giderilmediğinden belge çek vasfında değildir. Bu nedenle sanık hakkında 3167 sayılı yasanın uygulanması mümkün bulunmadığından, Özel Daire Bozma kararının kaldırılarak, Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi) talep olunmuştur.
Dosya içeriğine göre;
Sanığın bir alışveriş sebebi ile müdahile verdiği 30.11.1987, 16.12.1987 ve 31.12.1987 tarihli, muhatabı Eskişehir Bankası olan, 532940, 566819, 566817 seri nolu 3.000.000. 3.000.000. 3.500.000 liralık üç adet çekin karşılıksız çıktığı ve karşılıksız çıkan bu çeklerde keşide yerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 1.6.1987 gün, 7/95-321 sayılı kararı ve sonraki bir çok kararında açıklandığı gibi; karşılığının bulunmadığı anlaşılsa dahi, TTK.nun 692/5. maddesinde belirtildiği şekilde "keşide yeri "veya keşidecinin adı ve soyadının yazılı olduğu yerde de herhangi bir yer adı yazılmadığından, 692/son maddeye göre bu yerde keşide edildiğini kabule olanak bulunmayan ve dolayısiyle 693. madde gereğince çek sayılmayan belgeyi düzenleyerek müdahile veren sanığın eylemi, 3167 sayılı yasaya aykırı davranışta bulunmak suçunu değil, unsurları gerçekleştiği takdire dolandırıcılık suçunu oluşturacağından C. Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan 6. Ceza Dairesi Başkanı S.Talu ve Üye Z. Turan: (Üzel Daire bozma kararı haklı nedenlere dayandığından, C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini) ileri sürerek, bu yolda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, 6. ceza Dairesi kararının kaldırılmasına usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA 20.2.1989 gününde ve üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.