 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1988/7-479
K:1988/529
T:12.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : Sanık ithal vergi ve resimlerini ödemeksizin tır çekici aracını millileştirmek istediğinden, 1918 sayılı Yasanın hA maddesine aykırı davranarak kaçakçılık suçunu işlemiştir.
(1918 s. Kaçakçılık K m. ilA)
Kaçakcılık suçundan sanık Ali'nin beraatine ilişkin, (Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi)nce 9.10.1986 gün ve 411/608 sayı ile verilen hükmün katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen 7. Ceza Dairesi, 5.4.1988 gün ve 21393/3884 sayı ile;
(Sanığın irsaliyede belirtilen 72 saat içerisinde dava konusu aracı Ankara Gümrüğü'ne teslim ederek ithal işlemlerini yaptırması gerekirken 5,5 aylık bir sürede aracın gümrük işlemlerini yaptırmamak suretiyle 1918 sayılı Yasanın ilA maddesine aykırı davrandığı anlaşıldığı halde yazılı gerekçe ile beraat kararı verilmesi) isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel mahkeme ise, 6.7.1988 gün ve 478/483 sayı ile; Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün 8.9.1986 günlü yazısına göre suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de, katılan vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyizi üzerine, dosya C. Başsavcılığı'nın "Daire kararı doğrultusunda bozma" isteyen 7.11.1988 gün ve 7509 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmiş olmakla; Ceza Genel Kurulu'nda okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre:
Olaydan önceki tarihlerde Hollanda'da işçi olarak çalışan sanığın, kesin dönüş yaptığı sırada, suça konu tır çekici aracını ithal etmek üzere getirtiği, İpsala Gümrük Kapısı'ndan giriş yaparken, aldığı irsaliyeye dercedilmiş olmasına rağmen 72 saat içerisinde ithal işlemlerini yapmak üzere Ankara Gümrük Müdürlüğü'ne başvurmayarak aracı evinin önüne park ettiği, olaydan uzun zaman sonra yapılan araştırmalar sonucu aracın bulunduğu yer tespit edilerek elkonup, 10.4.1986 tarihinde sanığın eşine yedlernin olarak teslim edildiği, 22.3.1986 tarihinde de gümrük deposuna alındığı anlaşılmaktadır.
Yerel mahkeme 1615 sayılı Yasanın 140. maddesinde öngörülen tesfiyeye ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini gerekçe göstererek kaçakçılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığını kabul etmiştir.
Halbuki, 1615 sayılı Yasanın 140. maddesinin tasfiyeye ilişkin hükümlerinin uygulanabilmesi için eşyanın sahibi tarafından gümrüğe teslim edilmesi gerekir.
Sanık, İpsala Gümrük Kapısı'ndan giriş yapmıştır. Bu itirbarla gümrük işlemlerinin İpsala Gümrük Müdürlüğü'nce yapılması gerekirdi. Ancak, sanık ithal işlemlerinin Ankara Gümrük Müdürlüğü'nce yapılmasını istediği için, bu istek kabul edilerek kendisine yukarda belirtilen irsaliye düzenlenerek verilmiştir. Sanık, 72 saat içerisinde 1615 sayılı Gümrük Kanununun 54 ve sonraki maddelerinde öngörülen ithal işlemlerini yapmak üzere Ankara Gümrük Müdürlüğü'ne başvurmayarak aracı evi önüne çekmiş, savunmasında da açıkça "param yoktu, ilerde af çıkar umudu ile işlem yapmadım" demek suretiyle kastını belli etmiştir. Sanık ithal vergi ve resimlerini ödemeksizin suça konu aracı millileştirmek istediğinden 1918 sayılı Yasanın ilA maddesine aykırı davranarak kaçakçılık suçunu işlemiştir.
Bu itibarla yerel mahkeme direnme hükümün bozulmasına karar verilmelidir.
Sonuç : Yukarda açıklandığı üzere, katılan vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden yerel mahkeme direnme hükmünün tebliğname gibi (BOZULMASINA), 12.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.