 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:1988/5-302
K:1988/386
T:24.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* UYUŞTURUCU MADDE KULLANMAK (DÜŞKÜNLÜK)
ÖZET : Esrar içicisi olduğunu, bu illetten bir türlü kurtulamadığım söyleyen sanığın, esrar kullanma alışkanlığının düşkünlük (iptali derecesinde olup olmadığının tıbben saptanması gerekir.
(765 s. TCK. m. 404)
Kullanmak maksadıyla esrar bulundurmak suçundan sanık Bayram'ın, TCK.nun 404/2,59. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis 2500 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin (Sinop Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen 21.8.1987 gün 4/82 sayılı hüküm Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nce incelenerek 22.2.1988 gün 4930/1058 sayı ile; "sanık hazırlık ifadesinde esrar içicisi olduğunu ve bu illetten bir türlü kurtulamadığını söylediğine göre; alışkanlığının iptile derecesinde olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre hükmün kurulmaması" isabetsizliğiyle bozulmuş,
Yerel mahkeme; 25.5.1988 gün 26/41 sayı ile; Dünya Tıp Otoriteleri ve Adli Tıp Meclisi mütalaslarına göre esrar kullanma alışkanlığının iptila yaratmayacağı gerekçesiyle önceki kararda direnmiştir.
Son hükmü, sanık vekili süresinde verdiği dilekçe ile temyiz etmiş olmakla dosya, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 20.6.1988 gün 5/3275 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Esrar kullanma alışkanlığının iptile yaratmayacağına ilişkin tıbbi mütalasfar (örneğin; Adli Tıp Meclisi'nin 4.4.1949 gün 3149 ve 13.5.1970 gün 609317031 sayılı) bulunmasına rağmen, zaman zaman yetkili kurullar ve kurumlarca (örneğin; Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 6.1.1984 gün 23708/10 sayılı) aksine mütalaa verildiği ve esrar kullanma alışkanlığının iptile yaratabileceğinin kabul olunduğu görülmektedir. Bu nedenle hazırlık ifadesinde esrar içicisi olduğunu, bir türlü bu illetten kurtulamadığını söyleyen sanığın, esrar kullanma alışkanlığının iptile derecesinde olup olmadığının tıbben tesbitinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu itibarla Adli Tıp Kurumu ilgili dairesinden ve gerektiğinde Genel Kurulu'ndan bu konuda mütalaa alınıp sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile gösterilen sebepten dolayı yerel mahkeme direnme hükmünün (BOZULMASINA), 24.10.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.