 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/551
K: 1989/50
T: 13.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : İbadet olunan yerden mabede ait eşya hakkında hırsızlık suçundan sanık Ali İhsan'ın TCY.nın 492/1-5-son, 522, 523, 59. maddesi uyarınca 5 ay 16 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (Kepsut Asliye Ceza Mahkemesi)nce 13.5.1988 gün ve 29/34 sayı ile verilen hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen 6. Ceza Dairesi 15.11.1988 gün ve 9041/12212 sayı ile;
(Cami içinde mabede ait eşya çalındığına göre TCY.nın 492/5. maddesi yerine yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi) isabetsizliğinden bozmuş,
C. Başsavcılığı ise, 12.12.1988 gün ve 138 sayı ile;
(Sanık, gece sayılan bir zamanda camiye girerek halı çalmıştır. Cami aynı zamanda bina niteliği taşımaktadır. Eğer camide kişilere ait özel eşya çalınmış olsaydı TCY.nın 492/1. maddesi uygulanacaktı. Halbuki 492/5. maddesi ile mabede ait eşyanın çalınması yaptırıma bağlanmıştır. Aynı zamanda bina niteliğinde bulunan camiye gece veya gündüz girilerek hırsızlık yapılması halinde fark bulamadığını söylemek olanaklı değildir. Böyle bir kabul yasanın sistemine de aykırı olacaktır. Zira, yasakoyucu binalardan yapılan hırsızlıkta zaman farklılığını (gece-gündüz) ayrı yaptırımlara bağlarken, binanın mabed niteliğini taşıması ve çalınan eşyanında mabede ait bulunduğu durumlarda artırıcı hükümler getirmiştir.
Bu itibarla yasanın ilke ve sistemine, aşılan engelin niteliğine ve eylemin işlenmesindeki zorluk derecesine göre getirilen müterakki ceza sistemi uyarınca Özel Daire onama kararının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün bozulması) istenmektedir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nda okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyaya göre; Olay tarihinde sanığın geceden sayılan bir zaman dilimi içerisinde bina niteliği taşıyan köy camiinden halı çaldığı açıktır. Bu konuda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın konusu, bina niteliği taşıyan tahsis camiden mabede ait eşyanın geceleyin çalınması durumunda TCY.nın 492. maddesini 1 ve 5. fıkralarının birlikte ihlal edilip edilmediği; dolayısıyla madde son fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağıdır.
TCY.nın 492. maddesinin 5. fıkrasına göre suç; "ibadet olunan yerde mabede ait eşya hakkında işlenirse" tanımlanan hırsızlık fiili işlenmiş olacaktır. O halde bu tür vasıflı hırsızlığın oluşması, hem (yer) koşuluna bağlanmış hemde eşyanın aidiyeti üzerinde durulmuştur.
Buna göre fiilin ibadete tahsis edilmiş bir yerden ve mabede ait eşya hakkında işlenmesi gerekmektedir. Maddedeki şiddet sebebinin uygulanmasında mekan (yer) koşul olarak gösterilip değerlendirilmiş bulunduğundan ayrıca fiilin zaman bakımından (gece veya gündüz) işlenmesi önemli değildir. Her iki zaman diliminde de maddedeki özel düzenlemeye göre ceza tayin edilmelidir. Ayrıca mabedin bina niteliği taşıdığı gözönüne alınarak gece işlenmesi halinde 492. maddenini 1. fıkrasına aykırılık durumunun doğduğu, dolayısıyla son fıkra ile uygulama yapılması gerekeceği söylenemez.
Bu itibarla C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Karşı oy kullanan Kurul Üyeleri: İtirazın haklı nedenlere dayandığını ileri sürmüşlerdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere C. Başsavcılığı itirazının reddine, 13.2.1989 gününde birinci müzakere sonucunda 2/3'ü aşan oyçokluğuyla karar verildi.