Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/527
K: 1989/4
T: 30.01.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Karşılıksız çek vermek suretiyle dolandırıcılıktan sanık Mehmet Selim Sinangil'in, 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi gereğince ber sene süreyle hapsine ve bir sene süreyle bankalarda çek hesabı açması ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına ilişkin Mersin 4.Asliye Ceza Mahkemesince 18.4.1988 gün ve 1985/271 esas, 1988/195 karar sayı ile verilen hüküm, sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 15.11.1988 gün ve 8457/12131 sayı ile;
(Dosya ve duruşma tutanakları münderecatına, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli delillere, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık Mehmet Selim Sinangil müdafiinin temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle hükmün onanması) na karar vermiştir.
Daire kararına karşı itiraz yoluna başvuran C.Başsavcılığı ise 2.12.1988 gün ve 131 sayı ile;
(Sanık TCK.503/1. maddesiyle suçlanmış isede; suç tarihi itibariyle ve usul ve yasaya uygun biçimde 3167 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükümlendirilmiştir. Ceza Dairesi ile C.Başsavcılığımız arasında bu yönden ihtilaf yoktur.
Sanığın keşide ettiği karşılıksız çıkan davaya konu olup mahkumiyet kararına neden teşkil eden 720.000 lira değerinde 30 Eylül 1985 keşide tarihli çekin unsurları itibariyle ve 3167 sayılı Yasanın uygulanabilirliği yönünden tam olup olmadığı görüş farklılığının özünü teşkil etmektedir.
Türk Ticaret Kanununun 692. maddesinin amir hükümlerine göre, çekte keşide günü ve yerinin gösterilmesi gereklidir.
693. maddeye göre bu konudaki eksiklik çek olma vasfını etkiler.
Davaya konu çekte keşide yeri belirtilmemiştir. Bu durumda ve TTK.hükümlerine göre çek olarak düzenlenen belgenin ödeme vasıtasına dönüştüğünü kabul etmek gerekir. 3167 sayılı Yasanın uygulanabilmesi için, belgenin çek olma vasfını kaybetmemiş olması icap ettiğine göre, (3167 sayılı Yasa madde 1) sanığa isnad olunan suçun, TCK.nun 503. maddesi çerçevesinde takdir ve değerlendirilmesi gerekmektedir.) biçiminde görüş açıklanması ile Özel Daire onama kararının kaldırılmasını ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiş olmakla dava dosyası 1. Başkanlığa gönderilmediğinden Ceza Genel Kurulunda okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Dosyaya göre;
Sanık Mehmet Selim Sinangil adındaki keşidecinin, müşteki Mehmet Kasım'da 720.000 lira değerinde bir adet televizyon ile bir adette video cihazı satın alarak karşılık olarak Mersin Sümerbank Şubesinden tahsil edilmek üzere 30.9.1985 keşide tarihli bir çek verdiği, bu çekin muhatap bankaya ibraz edildiğinde, karşılığının bulunmadığı şerhi verildiği, müştekinin şikayeti üzerine sanık hakkında 2.12.1985 gün ve 8954/4766 sayılı iddianamesiyle "karşılıksız çek vermek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği" iddiasiyle ve TCK 503/1, 522. maddeleri uyarınca cezalandırılması için kamu davası açıldığı,
Mahkemenin, CMUK. 258. maddesi uyarınca sanıktan ek savunma aldıktan sonra 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi gereğince hükümlülük kararı kurduğu,
Örneği dosyada olan dava konusu çekte keşide yerinin belirtilmediği anlaşılmıştır.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 1.6.1987 gün ve 7-95/321 sayılı kararında açıklandığı üzere; bir senedin çek vasfını kazanabilmesi TTK.692 maddesinde yazılı şekil şartlarının metinde bulunmasına bağlıdır. Eğer bunlardan mevcut olmayan varsa, bunun 693. madde nazara alınmasına rağmen unsur eksikliği giderilemiyorsa, o belgeye çek niteliği verilemez.
İnceleme konusu olaya gelince; keşide yerindeki noksanlık sebebiyle belge çek niteliğinde değildir. Bu nedenle sanık hakkında 3167 sayılı Yasanın uygulanması mümkün değildir.
Olayımızda; sanık çek niteliği olmayan karşılığıda bulunmayan belgeyi düzenleyip müştekiye vermiştir.
Bu oluşa göre sanığın muhatabının hulus ve saffetinden yararlanıp kandırırak hile ve sanialarla onu hataya düşürüp düşürmediği ve böylece dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği tartışılıp saptanmalıdır."
İtirazın bu suretle kabulüne ve yerel mahkeme hükmünün, açıklanan bu neden ve 647 sayılı Yasanın 14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı Yasayla değiştirilen 3 ve 4. maddelerinin yeniden değerlendirilmesi yönünden de bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne karşı olan üyeler; Düzenlenen belgede "keşide yerinin" belirtilmemesinin, ona çek niteliğini kaybettirmeyeceği gerekçesiyle itirazın reddi yolunda oy kullanmışlardır.
 
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığının 2.12.1988 gün ve 131 sayılı itirazının kabulü ile Mersin 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 18.4.1988 gün ve 1985/271 esas, 1988/195 karar sayılı kararının; Yukarıda açıklanan iki nedenle bozulmasına 30.1.1989 gününde 2/3 geçen çoğunlukla karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini