 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/515
K: 1989/45
T: 13.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Görevli memura direnmek saldırgan sarhoşluk ve hakaret suçlarından sanık Mustafa K.'nın TCY. 258/1 - 3, 81/2, 572/2. maddeleri uyarınca 2 ay 10 gün hapis ve 1 sene hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yenice Asliye Ceza Mahkemesince verilen hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen 4. Ceza Dairesi 2.6.1988 gün ve 3757/4206 sayı ile;
(1 - Sanığın tekerrüre esas alınan önceki hükümlülüğüne dair kararın içeriğine nazaran TCY.nın 266/1. maddesi uyarınca hapis cezası ile birlikte tayin edildiği anlaşılan 3500 lira ağır para cezasının infaz edilip edilmediği araştırılarak sonucu itibariyle TCY.81. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2 - İtiyada esas alınan mütecaviz sarhoşluk suçlarından 9.3.1984 tarihinde kesinleşen hükümdeki cezanın ertelendiği ve 22.1.1985 tarihinde kesinleşen cezanında 10.11.1985 tarihinde infaz olunduğu anlaşılmasına göre, 647 sayılı yasanın 7. maddesi gereğince silinmesi ve esasen vaki olmamış sayılması gerektiğinden itiyada esas olmayacağı gözetilmeden TCY.nın 572. maddesinin 1. fıkrası yerine 2. fıkrası ile hüküm kurulması,
3 - Sanık hakkında mütecaviz sarhoşluktan hükmolunan 8.2.1984 tarihinde verilen ve kabahat nevinden olan cezanın ertelenmesinden sonra yeni suç tarihinde kadar bir yıldan fazla bir zaman geçmiş bulunmasına göre, bu mahkumiyetin esasen vaki olmamış sayılacağı gözetilmeden ertelenmiş cezanın aynen çektirilmesine karar verilmesi isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme ise, 15.9.1988 gün ve 130/96 sayı ile karar yerinde yazılı gerekçe ile bir önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile temyiz edilmesi üzerine 6484 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmiş olmakla Ceza Genel kurulunda okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : İncelenen dosyaya göre,
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında sübut hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Sanığın görevli memura direnmek suçundan TCY.258/1-3 ve 81/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilirken, tekerrüre esas alınan önceki hükümlülükte sanığa TCY. 266/1, 81/1. maddeleri uyarınca 2 ay 10 gün hapis ve 3500 lira ağır para cezası verildiği, ancak bu ağır para cezasının infaz edilip edilmediğinin araştırılmadığı görülmektedir. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için tekerrüre esas alınan hükümlülüğün suç tarihinden önce ve yasada belirtilen zaman diliminde infaz edilmesi gerekmektedir. O halde 3500 lira ağır para cezasının infaz edilmesi gerekmektedir. O halde 3500 lira ağır para cezasının infaz edilip edilmediği ve infaz edilmişse tarihi kesinlikle ve kayıtlara göre saptanmalıdır. Bu itibarla Özel Dairenin 1. bozma nedeni yerindedir. 2. uyuşmazlık konusu, saldırgan sarhoşluk suçunun oluşabilmesi için, sarhoşluk suçundan tayin edilen önceki en az iki mahkumiyetin suç tarihinden ne kadar önceki bir zaman dilimi içerisinde vaki olması gerektiğidir. Yerel Mahkeme sanığın 9.3.1984 tarihinde kesinleşen ve ertelenmiş cezası ile 22.1.1985 tarihinde kesinleşip 10.11.1985 tarihinde infaz edilen önceki iki mahkumiyetini itiyada esas almıştır. Her iki suç da kabahat nev'inden olup 647 sayılı yasanın 7. maddesinde "Kabahat ile mahkum olan kimse.. 1 sene içerisinde bir cürüm veya hükmün verildiği Asliye Mahkemesinin yargı çevresi içerisinde diğer bir kabahatten dolayı aynı cinsten veya daha ağır bir cezaya mahkum olmadığı veya ertelenmiş olan hükümlülüklerin esasen vaki olmamış sayılacakları.." hükmü konulmuş olmasına göre itiyada esas alınan kabahat nev'inden her iki mahkumiyetin de, 647 sayılı yasanın 7. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayılacağı ve adli sicildeki hükümlülük kaydının da silinmesi gerektiğinden itiyada esas alınamazlar. Bu konudaki Özel Daire bozması da yerindedir.
(3) numaralı bozmaya ilişkin direnme de yerinde değildir. Zira 8.2.1984 tarihinde hükmolunan ve kabahat nev'inden olan ertelenmiş cezadan sonra yeni suç tarihine dek aradan bir yıldan fazla bir zaman geçtiği 647 sayılı yasanın 7. maddesine göre bu mahkumiyetin de vaki olmamış sayılacağı açıktır. O halde vaki olmamış sayılan ertelenmiş cezanın ayrıca çektirilmesine karar verilmesi de isabetli değildir.
Açıklanan nedenlerle yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklandığı üzere sanığın temyiz itirazı yerinde görüldüğünden Yerel Mahkeme direnme hükmünün Özel Daire kararında açıklanan tüm nedenlerle BOZULMASINA, 13.2.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.