Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/495
K: 1988/555
T: 19.12.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taammüden ve gasp suçunu işlemek için birlikte adam öldürmek ve ruhsatsız tabanca taşımak suçlarından sanıklar (C.A.) ve arkadaşları hakkında ANKARA 5 Ağır Ceza Mahkemesinden yapılan yargılama sonunda;
a) Sanık (C.A.)' nun; TCK 450/4-7, 59, 6136 S.Y.'nın 13/1 inci maddeleri uyarınca ömür boyu ağır hapis cezası, 1 sene hapis ve 3000 lira ağır para cezasiyle cezalandırılmasına, TCK.'nun 73. madde uyarınca hapis cezasının 1 ay geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek suretiyle infazına,
b) Sanık (A.S.)'ın TCK. 450/4-7, 59. maddeleri uyarınca ömür boyu ağır hapis cezasıyle cezalandırılmasına, ruhsatsız tabanca taşımak suçundan beratine,
c) Sanık (İ.H.A.)'nun TCK. 450/4-7, 65/3, 59 uncu maddeleri uyarınca 16 sene 8 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
d) Suçta kullanılan otomobil ve tabancaların TCK. 36 ncı madde uyarınca müsaderelerine,
İlişkin 19.10.1987 gün 263/137 sayılı hükmü inceleyen 1. Ceza Dairesi: 9.3.1988 gün 218/871 sayı ile;
"Toplanan deliller, karar yerinde incelenip sanıklar (C.A.), (İ.H.A.), (A.S.)'ın suçlarının sübutu kabul adam öldürmek ve 6136 sayılı Yasaya aykırı davranış bakımından oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdiri tahfife ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçesiyle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni hariç bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan adıgeçen sanık ve duruşmada müdafilerinin sanık (İ.H.A.) bakımından sübuta, üç sanık bakımından vasıflı adam öldürmenin söz konusu olmadığına, T.C.Yasasının 463 üncü maddesinin nazara alınmayışındaki isabetsizliğe, gasp suçunun oluşmadığına, Cumhuriyet Savcısının sanık (İ.H.A.)'ın asli fail olduğunu ve sanık (A.S.)'ın 6136 sayılı yasaya aykırı davranıştan hükümlendirilmesi gerektiğine, müdahilin sanık (İ.H.A.)'ın müsnet suçu diğer sanıklarla birlikte işlediğine ilişen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
A - T.C.Yasasının 78 inci maddesinde öngörülen mürekkep suçtan söz edebilmek için uygun madde diğer suçun unsuru veya ağırlaştırıcı sebebi olduğunu açıkça göstermiş olması lazımdır. T.C.Yasanın 450/7 nci maddesinde amaç (gaye) ağırlaştırıcı sebep sayılmıştır. Bu nedenle bağımsızlığını koruyan gasp suçundan da ayrıca hüküm kurulması gerekeceğinin düşünülmemesi,
B - Sanık (G.Ü.)in diğer sanıkların müsnet suçu işlediklerini bildiği halde kullandıkları arabayı tamir ettirmek suretiyle suç delillerini yok etmek, sanıkları gizlemek ve böylece T.C.Y.'nın 296 ncı maddesinde öngörülen suçu işlediği anlaşıldığı halde yazılı düşünce ile beraatine karar verilmesi,
C - Sanık; (C.A.)'lu hakkında adam öldürmek suçu bakımından kabul edilen pişmanlık duyguları, 6136 S.Y. aykırı davranışı da kapsadığı, bu itibarla sözü edilen yasaya aykırı davranıştan uygulama yapılırken TC.Yasasının 59 uncu maddesinden yararlandırılması gerekeceğinin düşünülmemesi,
D - TC. Yasasının 36 ncı maddesinin birinci bendi; suç işlenmesinde kullanılmış veya kullanılmak üzere hazırlanmış olan eşyanın zoralımına ilişkin bir hükmü düzenlemektedir.
Sanıklar ve maktulü taşıyan aracı, maddenin bu açıklığı karşısında suçun işlenmesinde kullanılan eşya olarak saymaya olanak bulunmadığı halde maddeye yanlış anlam verilerek vasıtanın zoralımına karar verilmesi" isabetsizliğiyle bozmaya karar vermiş;
Yerel Mahkeme; bozma kararının B-C-D bentleriyle belirtilen bozma nedenlerine uyup (A) bendine karşı olayda gasp suçunun unsurları bulunmadığı gerekçesiyle direnerek 21.9.1988 gün 66/149 sayı ile hüküm kurarak sanıkların tecziyesine karar vermiştir.
Son hüküm kendiliğinden temyize tabi olup sanıklar vekillerince de temyiz olunan dosya C. Başsavcılığının bozma içerikli 15.11.1988 gün 1/3575 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Ceza Genel Kurulunda duruşmalı inceleme yapılacağına ilişkin bir kural bulunmadığından sanıklar vekillerinin duruşmalı inceleme isteklerinin reddiyle dosya üzerinde yapılan incelemede,
İncelenen dosyaya göre;
Sanıklar (C.A.), (İ.H.A.) ve (A.S.)'in döviz ticareti yapıp parası olduğunu bildikleri maktül (M.E.)'u parasını alabilmek için öldürmeye karar verdikleri, aralarında anlaştıkları, yaptıkları plan uyarınca olay günü sabahleyin (C.) ve (İ.H.A.)'nun maktulün dükkanına giderek 15.000 dolarları olduğunu, bunu bozmak için kendileri ile gelip gelemeyeceğini sordukları, maktülün kabul etmesi üzerine akşam tekrar geleceklerini söyleyip ayrıldıkları, sanık (C.)'un kendisine ait tabancasını otomobil içinde şoförün yanındaki koltuk altına koyduğu, akşam vakitleri üçü birlikte otomobille maktulün işyerine geldikleri, maktulün bir naylon torba içine ve ceplerine parasını koyup dükkanını kilitleyerek sanıkların otomobiline binerek yola koyuldukları, sanıkların adres arıyormuş gibi bazı yerlere uğradıktan sonra Şerefli Sokağa geldikleri, etrafın ıssız ve karanlık olduğunu görünce sanık (A.)'n koltuğun altına sakldığı tabancayı alarak arka koltukta solda oturan maktule 2-3 el ateş ettiği, bilahare tabancayı arkada maktulün yanında okturan (C.)'a verdiği, onun da bir el ateş ettiği, bu atışların başlı başına öldürücü etki ve nitelikte bulunduğu, sanık (İ.H.A.)'nun olay sırasında ve elindeki torbada bulunan toplam 11.5 milyon lira parasını alıp cesedi bir tarlaya atarak şehre geri gelip parayı ve aracı sakladıkları, ancak daha sonra yakalandıkları, sanıkların yargılama aşamalarında suçlarını yukarda açıklanan şekilde ikrar ettikleri, maddi bulgu ve kanıtların da ikrarları doğruladığı, yerel mahkeme ile özel Daire arasında oluş ve sübutta her hangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığı sanıkların eylemlerinin tek suç mu yoksa iki ayrı suç mu oluşturduğu görülmüştür.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 13.2.1984 gün 322/64, 12.3.1984 gün 174/86 25.2.1985 gün 245/106, 12.10.1987 gün 309/477 ve 26.9.1988 gün 244/315 sayılı kararlarının da açıklandığı gibi TCK.'nun 450. maddesinin 7,8,9 uncu bentlerindeki ağırlatıcı sebeplerde belirli bir suç açık şekilde gösterilmediğinden TCK.'nun 78. maddesi uyarınca birleşik suç durumu yoktur. Fail diğer suçu hazırlamak, kolaylaştırmak, işlemek ve gizlemek için birini öldürürse amaç - suç bağımsızlığını korur. Bu halde fail her bir suçtan ayrı ayrı cezalandırılır.
Olayda amaç - suç (parayı alma) bağımsızlığını korumaktadır.
Amaç - suçun vasfına gelince; sanıklar maktulü öldürdükten sonra parasını aldıklarından TCK.'nun 495 ve devamı maddelerinde düzenlenen gasp suçunun unsurları olayda gerçekleşmemiştir.
Ölümle, hukuki ve fiziki kişilik sona ermekte ve M.K. hükümleri uyarınca ölenin mal varlığı mirasçılarına intikal etmek üzere terekesini oluşturmaktadır. Bu itibarla ölenin terekesini oluşturan taşınır mallarından bir kısmının mirasçıların rızası hilafına faydalanmak maksadiyle alınması hırsızlık suçunu oluşturur.
Ceza Genel Kurulunun 7.3.1988 gün 1-10/78 sayılı kararında da açıklandığı üzere, olayda mal sahiplerinin uğradığı hususi felaket hali bulunmadığından, (Hususi felaket halinin söz konusu olabilmesi için hırsızlık suçunun mağdurunun sağ olması, mağdurun iradesi dışında kendisinin sebebiyet vermediğini, ani fenalık, sar'a nöbeti, aileden birinin ölümü nedenile uğradığı keder ve üzüntü hali gibi.. hallerin etkisi altında bulunması ve malın o kişiye aidiyetinin devam etmesi gerekir.) sanıkların amaç-suçları TCK. 491/ ilk maddesine temas eden hırsızlık suçunu oluşturacağından direnme hükmünün bu nedenle boulmasına karar verilmelidir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahiller vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme direnme hükmnün gösterilen sebepten dolayı BOZULMASINA, 19.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini