 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/491
K: 1988/576
T: 19.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Gıda maddeleri tüzüğüne aykırı harekette bulunmaktan sanık M.Ç.'nin TCK. 398, 647 s.Y.'nın 4/1, TCK. 402. maddeleri uyarınca 32.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, 3 ay müddetle cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın tatiline ilişkin ... Sulh Ceza Mahkemesinden verilen hüküm Yargıtayca 2. Ceza Dairesince incelenerek 13.10.1988 gün 4759/5341 sayı ile;
"Tüzük ve standarttaki limitler esasen toleranslı olarak tesbit edilmiş olup peyniri tam yağlı olarak satışa arzeden ve bu işi devamlı yapan sanığın gereken dikkat ve hassasiyeti göstermesi lüzumu tabii bulunduğundan teliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak etmeyerek, duruşmaya, toplanan delillere, gerekçe ve takdire göre onamıştır.
C. Başsavcılığı 15.11.1988 gün 124 sayı ile : Satıcı olan sanığın süt yağındaki % 1,3 gr. olan noksanlığı gözle ve basit bir muayene ile anlamasının mümkün olmadığı, satıcıların her türlü gıda maddesinin analizini yaptıracaklarına dair hüküm bulunmadığı, satıcının satışa arzettiği peyniri yağlı-ortayağlı-yağsız olarak tefrik edebileceği, tüzükteki toleranslı limitlerin imalciyi bağlayıcı gerekçesiyle itiraz ederek, onama kararının kaldırılmasını ve hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İncelenen dosyada;
Olay tarihinde yapılan genel kontrol sırasında sanığın işlettiği markete satışa sunduğu açık teneke peynirinden alınan numüne üzerine yapılan analiz sonucunda tam yağlı diye satışa sunulan peynirin yağ oranının % 38,7 olduğu ve standarttan % 1,3 gr. düşük bulunduğu ve bu suretle taklit ve tağşiş edildiği iddia olunmuştur.
Sanık savunmasında imalcı olmadığını muhtelif yerlerden ambalajlı teneke halinde alıp sattığını, kontrol için alınan numunenin de böyle olduğunu, çok cüz'i bir noksanlık varsa sorumlusunun imalci olacağını bu durumu kendisinin anlama ve kontrol olanağı bulunmadığını, yüklenen suçu işlemediğini ifade etmiştir.
10.12.1983 tarih 18954 sayılı Resmi Gazete yayınlanan T.S.-4331'in 6. maddesinde; mecburi uygulamadaki standartlarda yer alan değerlerin tüzükte yer alan değerlerden farklı olması halinde standart hükümleri caridir." denilmekte ve Gıda Maddeleri Tüzüğünün 6. maddesinde tam yağlı beyaz peynilerde bulunması öngörülen en az % 45 süt yağ oranı, T. 591. de en az % 40 olarak ifade olunmuştur.
Şu hale göre; dava konusu olayda bu fark % 1,3 tür. Satıcı olan sanığın marka ve etikine güvenip alarak satışa sunduğu peynirlerdeki bu çok cüz'i noksanlığı gözle ve basit bir muayene ile tesbit etmesi mümkün değildir. Kaldıki imalci olmayan satıcının, bu gıda maddesini satışa arzetmeden önce mutlaka analiz ettireceğine ilişkin bir kural da yoktur.
Bu itibarla; sanığa yüklenen suçta, suçun manevi unsuru (Kast) bulunmadığından itirazın kabulü ile yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üyeler, gıda maddesinin açık olarak satışa sunulması nedeniyle satıcı durumunda olan sanığın da imalci gibi cezai yönden sorumlu olacağını, oluşa ve delillere göre daire kararının yerinde bulunduğunu, ifade ile itirazın reddi doğrultusunda oy kullanmışlardır.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme mahkumiyet hükmünün gösterilen sebepten dolayı BOZULMASINA, 19.12.1988 gününde 2/3'ü geçen çoğunluk oluşmadığından 26.12.1988 gününde çoğunlukla karar verildi.