 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1988/468
K: 1989/21
T: 06.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : İrtikap suçundan sanık A.K.'nın beraatine ilişkin ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.2.1987 gün ve 1986/262-1987/14 sayılı hüküm, C. Savcısının temyizi üzerine 5. Ceza Dairesince incelenerek 9.3.1988 gün ve 1987/3248-1734 sayı ile,
"... orman muhafaza memuru olan sanığın müşteki R.G.'nin ormandan açmak istediği tarla karşılığı idareden izin alıp makbuz getireceğim diye 60.000 lira aldığı müştekinin şikayet dilekçesi ve muhakkike verdiği ifadesi ve bunu destekleyen tanık M.S. ve diğer orman muhafaza memurları İ.Ç. ve M.h.'nin şahadetleri ile anlaşılmış olduğu halde suçun sübutunu kabul ile sanığın mahkumiyeti yerine yazılı gerekçelerle beraatine karar verilmesi.."
İsabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel mahkeme ".... sanığın yüklenilen suçu işlediğine ilişkin müşteki ile tanıkların çelişkili ve husumete dayalı anlatımlarından başka kesin ve inandırıcı delil bulunmamaktadır..." gerekçesiyle direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından süresinde istenildiğinden dosya C. Başsavcılığının bozma isteyen 24.10.1988 gün ve 4893 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosya içeriğine ve toplanan kanıtlara göre müşteki R.G.'nin. 23.3.1986 tarihinde ormandan 5510 m2 tarla açtığını saptayan orman muhafaza memurları İ.Ç. ve M.H.'nin suç tutanağı düzenledikleri sırada müştekinin "... Ben bu yerin orman olduğunu biliyorum. Burasını açıp tarla yapmak istediğimi A.K.'ya (sanık) söyledim. O da 60.000 lira yatırıp daireden izin almam gerektiğini ve yardımcı olacağını söyledi. Ben de kendisine üzerimde bulunan 40.000 lira ile M.S.'den aldığım 20.000 lirayı verdim. Makbuzunu getirirm dediği halde halen getirmedi..." diye söylemesi üzerine bu beyanı içeren ikinci bir tutanak daha düzenleyip birlikte imzaladıkları, müştekinin bununla da yetinmeyerek 28.3.1986 tarihinde orman işletme müdürlüğüne verdiği dilekçesinde ve muhakkikçe alınan ifadesinde aynı hususları tekrar edip şikayetçi olduğu, 3.8.1986 tarihinde ölmesi nedeniyle başka aşamada dinlenemediği müştekinin dilekçe ve anlatımının tanık M.S. ve orman muhafaza memurları tarafından desteklenip doğrulandığı anlaşılmaktadır.
Tanık M.S. hakkında tuttuğu tutanak 3.4.1980 tarihli olup suç tarihine göre aradan uzunca bir zaman geçmiştir.
Müşteki ve tanık anlatımlarının husumete dayalı olduğuna ilişkin başka herhangi bir delil de yoktur.
Bu nedenle savunma inandırcı değildir. Müşteki ve tanıkların tam bir uyum gösteren anlatımları karşısında özel daire bozma kararı yerinde olup uyulmak gerekirken oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle direnilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme direnme kararının istem gibi bozulmasına, 5.12.1988 günü yapılan birinci müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından 6.2.1989 günü yapılan ikinci müzakerede oybirliğiyle karar verildi.